Ekonominin yeniden dengelenmesini sağlayacak ılımlı bir iç talep ve kredi büyümesinin sağlanması için, sıkı para politikası duruşunun gerektiğini vurgulayan Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve 2023 yılında orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizini, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edeceğiz. Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüşün 3. çeyreğin sonunda, 4. çeyreğin başı gibi olacağı düşünülüyor. Bu görünüm, bizim dezenflasyon süreci boyunca politika faizini enflasyonun üzerinde tutma kararlılığımızla birlikte yorumlanmalıdır. Para ve Kur Politikası Metnini 2021 yılında uygulayacağımız politikalar ve iletişim stratejisi açısından bir yol haritası olarak görüyoruz. Yılın ilk iki çeyreğinde olduğu gibi bundan sonra söz konusu yol haritasına sıkı sıkıya bağlı kalacağız. Önümüzdeki dönemde para ve kur politikaları, bu metinde belirtilen esaslara göre uygulanacaktır."
"ERKEN GEVŞEME BEKLENTİLERİ TÜMÜYLE ORTADAN KALKMALI"
Şahap Kavcıoğlu, sadeleştirilmiş operasyonel para politikası çerçevesini koruyacaklarını belirterek, bu çerçevenin, aktarım mekanizmasını güçlendirdiğine ve para politikası duruşu iletişiminin daha sade ve net şekilde kurulmasına imkan verdiğine inandıklarını bildirdi.
Bu bağlamda, bir hafta vadeli repo faiz oranının temel politika aracı olmaya devam edeceğini vurgulayan Kavcıoğlu, "Kararlarımızı veri odaklı bir yaklaşım içinde, enflasyon başta olmak üzere tüm makroekonomik veri akışını göz önünde bulundurarak, şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde almaya devam edeceğiz. Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor. Merkez Bankası kanunla kendisine verilmiş fiyat istikrarı amacına bağlıdır." ifadelerini kullandı.