Enflasyonda giyim ve ayakkabı sürprizi! TÜİK hakkındaki imalı açıklamalar asılsız

Sabah Gazetesi yazarlarından Nurullah Gür, bugün köşesinde IMF'nin kamu yatırımlarının önemine dikkat çekmesini ve enflasyon ile ilgili yapılan imalı açıklamaları kaleme aldı. Gür, enflasyonun yatay seyrettiğine dikkat çekerken, TÜİK'in açıkladığı veriler hakkında yapılan imalı açıklamaların asılsız olduğunu vurguladı.

Giriş Tarihi 11 Ekim 2020, 07:31 Güncelleme 11 Ekim 2020, 07:33
Enflasyonda giyim ve ayakkabı sürprizi! TÜİK hakkındaki imalı açıklamalar asılsız

İÇİNDEKİLER

İşte Sabah Gazetesi yazarı Nurullah Gür'ün "Bak şu IMF'nin dediklerine" başlıklık yazısı

Kim derdi ki, bundan 20 yıl önce neredeyse bütün kamu müdahalelerine burun kıvıran IMF, kamu yatırımlarının önemine dair raporlar yayınlayacak. IMF'nin geç de olsa ekonominin gerçeklerini görmesi sevindirici. Darısı bizim liberallerin başına.

Uluslararası Para Fonu (IMF) önemli bir rapor yayınladı. Rapor, koronavirüsten dolayı beli bükülen küresel ekonominin toparlanması için kamu yatırımlarının gerekliliğine vurgu yapıyor. Belirsizliklerin yüksek olduğu bu dönemde reel sektör yatırım yapmaya çekiniyor. Haliyle ekonominin dişlilerini yağlamak ve istihdam yaratmak için kamuya büyük görevler düşüyor. Raporun bulgularında, kamu yatırımlarında GSYH'nin yüzde 1'i kadarlık bir artışın iki yılın sonrasında büyümeyi yüzde 2.7, özel sektör yatırımlarını yüzde 10.1 ve istihdamı ise yüzde 1.2 arttıracağı tahmin ediliyor.
Yüksek belirsizlik dönemlerinde gerçekleştirilecek kamu yatırımlarının normal koşullara kıyasla ekonomik aktiviteyi arttırma noktasında beş kat daha etkin olabileceği hesap ediliyor. Her tip kamu yatırımından beklenen etki aynı değil. Geleneksel tarzdaki altyapı yatırımlarına ayrılacak her 1 milyon dolarlık kamu kaynağının 2 ila 8 arasında yeni istihdam yaratacağı hesaplanıyor. Ar-Ge, yeşil enerji ve verimli binalar gibi gelecek vaat eden alanlara yapılacak her 1 milyon dolarlık kamu yatırımının ise 5 ila 14 arasında yeni iş olanağı ortaya çıkarması bekleniyor.



BİZİM KRALCI LİBERALLER
Kim derdi ki bundan 20 yıl önce neredeyse bütün kamu müdahalelerine burun kıvıran IMF, kamu yatırımlarının önemine dair raporlar yayınlayacak. Hafızalarımızı biraz zorlayalım. IMF, AK Parti iktidara geldiğinde temelleri atılmaya başlanan sağlık yatırımlarına ve duble yol yapımlarına bütçeyi bozar endişesiyle karşı çıkmıştı. AK Parti hükümetleri bütçede bozulmaya sebebiyet vermeden bu yatırımları gerçekleştirdi. Bunların kamu sağlığına ve ekonomiye büyük katkıları oldu. Türkiye'deki kaliteli sağlık hizmetlerinin ne derece fark oluşturduğunu koronavirüs sürecinde bir kez daha deneyimledik. Dünyanın en prestijli akademik dergilerinde yayınlanan Türk akademisyenlerin çalışmalarının sonuçlarına göre, duble yol yatırımları Türkiye'nin sadece iç pazar gelişimine değil ihracat performansına da çok olumlu katkılar yapmıştır. IMF'in geç de olsa ekonominin gerçeklerini görmesi sevindirici. Darısı bizim kraldan çok kralcı liberallerin başına.



ENFLASYONDA YATAY SEYİR
Eylülde enflasyon piyasa beklentilerinden bir tık daha düşük geldi. Koronavirüs sonrası hızlı artış gösteren hizmetler sektöründeki fiyat hareketleri az da olsa dizginlendi. Giyim ve ayakkabı fiyatları sürpriz yaptı. Yeni sezonun başı olduğu için eylülde giyim ve ayakkabı fiyatları kayda değer oranlarda artardı. Ancak, koronavirüsten dolayı birçok marka elindeki stokları eritmek için sezon ürünlerini piyasaya daha geç sunma kararı aldı. Okulların tam olarak yüz yüze eğitime geçmemiş olması da bu karara etki etti. Hal böyle olunca giyim ve ayakkabıda fiyatlar geriledi. Ev eşyaları enflasyon rakamlarını bozan ana kalem oldu. İnsanlar evde daha fazla vakit geçirdikçe, ev eşyalarına yönelik talep artıyor. Bir de buna kurdaki artış eklenince ev eşyası fiyatları yükselişe geçti.



İMALI AÇIKLAMALAR ASILSIZ...
Enflasyon piyasa beklentilerinden biraz düşük geldiği zaman hemen Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere yönelik imalı açıklamalar yapan bir grup ortaya çıkıyor. Enflasyon rakamlarının gerçeği ne kadar yansıttığına dair kafa karıştırıcı açıklamalar yapıyorlar. İTO farklı bir sepeti takip ederek İstanbul için enflasyon rakamlarını açıklıyor. Grafikte göreceğiniz üzere, iki kurumun açıklamış olduğu yıllık enflasyon trendi birbirine çok yakın. Hatta İTO, İstanbul gibi gelir seviyesi yüksek bir ilin enflasyonunu ölçmesine rağmen, bazı aylarda TÜİK'in Türkiye geneli için açıkladığı enflasyon rakamlarının biraz daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bu grafik, imalı açıklamaların ne kadar asılsız olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Siyasi saiklerle kendi kurumlarımızın itibarını zedelemeye çalışmak anlaşılabilir bir şey değil. Tüketim çeşitliliğinden dolayı tabi ki bazı vatandaşlarımız fiyat artışlarını daha farklı hissedebilirler. Özellikle de dar gelirli hanelerimiz. Ancak, bu farklı bir mevzu. Enflasyonunun tanımı, kapsamı ve metodolojisi bellidir. Neredeyse bütün dünyada belli standartlar takip edilerek hesaplamalar yapılır.

NURULLAH GÜR'ÜN DİĞER YAZILARI İÇİN TIKLAYIN