Sözleşme yapılır

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 24 Haziran 2018 Güncelleme 24 Haziran 2018, 00:09
Sözleşme yapılır

İÇİNDEKİLER

Çeşme'de tatildeyken bir kızla tanıştım ve aşık oldum. Evlenmek istiyorum. Ailem ise kızın sadece param için benimle evleneceğini, dikkatli olmam gerektiğini söylüyor. Bununla ilgili bende de şüphe oluşturan birkaç olay oldu. Evlenirsek mal varlığım üzerinde hak iddia edebilir mi? Evlilik sözleşmesi yaparsam işe yarar mı?
TÜRK Medeni Kanunu gereği eşler arasındaki yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejim evlilik birliği içinde edinilen mallar üzerinde her iki eşin de eşit hakkının olduğu bir rejimdir. Adından da anlaşılacağı üzere bu mal rejiminde eşler evli iken emekleri ve çalışmaları ile edindikleri mallar üzerinde eşit hakka sahiptirler. Yani evlenmeden önce edinilmiş mallar ile miras yolu ile intikal etmiş mallar üzerinde herhangi bir hakları bulunmamaktadır. Eşler edinilmiş mallar üzerinde de bu şekilde bir düzenleme istemiyorlarsa noterde yapacakları bir evlilik sözleşmesi ile mal rejimini değiştirebilirler. Bu halde, edinilmiş mal rejimini değiştirerek mal ayrılığı rejimine geçebilirsiniz.
Mal ayrılığı rejimi özetle herkesin kendi mallarından ve borçlarından sorumlu olduğu, ayrılık halinde de malların paylaşılmadığı bir rejimdir.
Türk Medeni Kanununun 242. maddesinde düzenlenen Mal Ayrılığı rejimi gereğince eşler yasal sınırlar içerisinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim yararlanma ve tasarruf hakkını korur. Evlilik sözleşmesini evlenmeden önce veya evlendikten sonra noterde yapmanız gerekmektedir.

HAPİS CEZASI VAR
YAKLAŞIK 5 yıl önce eşimden anlaşmalı boşandım. Yaptığımız protokolde 2 yaşındaki oğlum için 1500 lira nafakada da anlaştık. Şimdi durumunun kötü olduğunu ve nafakayı birkaç ay ödeyemeyeceğini sonra da 1000 liraya düşüreceğini söyledi. Bunun yalan olduğunu kanıtlayabilirim. Çalıştığı şirkette terfi aldığı halde durumunun bozulduğunu söylüyor. Dava açarsam nasıl sonuç elde ederim.
BOŞANMA veya nafaka davalarından sonra verilmiş olan nafakaya ilişkin hükümlerin kesin hüküm niteliği yoktur. Taraflar her zaman hayat standartlarındaki düşüş, ihtiyaçlarının değişmesi vb. durumları gerekçe göstererek nafakanın azaltılmasını veya arttırılmasını talep edebilir.
Fakat bu dava açılıp hüküm verilene kadar, mevcut nafaka aynı şekilde devam eder. Eşiniz durumunun kötü olduğu gerekçesi ile nafaka ödeme yükümlülüğünden dava açmadan kurtulamaz veya nafakayı düşüremez. Eşiniz aleyhine ödemediği ve eksik ödediği nafakalar için icra takibinde bulunabilir maaş haczi yolu ile alacağınızı tahsil edebilirsiniz. Ayrıca İcra İflas Kanunu 344. Madde "Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir." Şeklinde olup nafaka ödememe suçunu düzenlemektedir. Eşiniz ödeme yapmazsa bu yolu da işletebilirsiniz.

EŞİNİZLE KONUŞUN
Karım benden ayrılmak istiyor. Ancak ben şiddetle karşı çıkıyorum. Boşanma davası açtı. Eğer dava uzun sürerse eşimi ikna edeceğimi düşünüyorum. Çünkü annesinin vefatı nedeniyle psikolojik sorunlar yaşıyor. Dava sürecinde ben boşanmayı kabul etmediğim takdirde hakim nasıl karar verir sizce? Bu durumu hakime söylesem etkisi olur mu?
HUKUK davaları genel hatları ile dilekçeler teatisi, ön inceleme aşaması, tahkikat aşaması ve sözlü yargılama-karar aşamalarından oluşur. Çekişmeli boşanma davasında davayı açan boşanma için haklı sebeplerin varlığını ve evlilik birliğini çekilmez hale getiren kusurlarınızın varlığını ispatlamak zorundadır. Yapılacak yargılamada sizin kusurunuzun olmadığı veyahut da eşinizin sizden daha az kusurlu olduğunun ispatlanması halinde hakim davayı reddedecek yani boşanma gerçekleşmeyecektir. Dava dilekçesinin size tebliğinden itibaren 2 hafta içinde davaya cevap vermeli, davayı yani boşanmayı kabul etmediğinizi söylemeli ve evlilik birliğinizin temelinden sarsılmadığını, kusurunuzun olmadığını veya eşinizin sizden daha fazla kusurlu olduğunu delilleri ile birlikte ortaya koymalısınız. Yine dilekçenizde eşinizin yaşamış olduğu travma nedeni ile böyle bir karar aldığını ifade edebilir, bu hususu şahitlerle kanıtlayabilirsiniz. Davanız normal sürecinde yeterince uzun sürecektir, eşinizle yeniden konuşabilirsiniz.

SOYADI DEĞİŞİR
BABAM 9 yıl önce, annemden ayrıldıktan sonra kayıplara karıştı. Kendine başka bir hayat kurduğunu öğrendik. O adamın soyadını taşımak istemiyorum. Bu mümkün mü?
SOYADI değişikliği talepleri genel ismi ile Nüfus Sicilinin Düzeltilmesi davaları, davayı açanın yani davacının ikametgahının bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır. Suyadının değiştirilmesi için Mahkeme "haklı bir sebebin varlığı" kriterini aramaktadır. Sizin olayınıza benzer bir olayda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2.3.1989 tarihli 1989/1012E. Nolu kararında, babasının soy ismini taşımak istemeyen davacının hiç tanımadığı, görmediği, baba diye bilmediği ve olanak bulunduğu halde kendisi ile ilgilenmediği, görmek istemediği ve kendisini sevmediği, umursamadığı kanaatini taşıdığı kişi ile kendisini duygusal açıdan baba-oğul ilişkisi içinde görmemesi nedeniyle, onun soy ismini taşımakta sıkıntı çekmesinin makul ve hayatın olağan akışı içerisinde anlayışla karşılanabilecek nedenleri olduğunu belirterek, bu hususun haklı sebep olarak kabul edilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.


SİZ SORUN AVUKATINIZ CEVAPLASIN / HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL