Kira sözleşmesinin feshinde tarihe dikkat!

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 06 Haziran 2018 Güncelleme 06 Haziran 2018, 02:10
Kira sözleşmesinin feshinde tarihe dikkat!

İÇİNDEKİLER



Yaptığım kira kontratı, geçen ay doldu. Ancak
bu yıl yenileme gereği duymadık. Şimdi ev sahibim evden çıkmamı istiyor. Aksi takdirde dava açacağını söyledi. Sözleşme bitmeden önce de çıkmamı söylemedi. Tavrı nedeniyle dava açmayı planlıyorum.
Ancak kendisinin daha güçlü olduğunu ima ediyor. "Yeter artık mahkemede hesaplaşırız" dedim.
Öncelikli olarak ev sahibiniz kira kontratının bitiminden önce kira sözleşmesinde belirtilen şekilde kira sözleşmenizi fesh etmediyse, bu sözleşme aynı şartlarla 1 yıl daha uzamış sayılacaktır. Dolayısıyla kira sözleşmeniz aynı koşullarla 1 kira dönemi daha uzadı.
Kira sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluklarınızı yerine getiriyorsanız (örneğin kirayı belirtilen sürelerde düzenli bir şekilde ödemeniz), ev sahibiniz sizin aleyhinize tahliye davası açsa dahi bu dava genel olarak reddedilecektir. Sizin kira ilişkiniz nedeniyle herhangi bir dava açmanıza gerek yoktur.


Hakaret konusunda ise suç duyurusunda bulunabilir ve manevi tazminat davası açabilirsiniz.
Fakat dikkat etmeniz gereken husus suç duyurusunda bulunmak için hakaret edebi ve hakareti öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 aylık şikayet süreniz bulunmaktadır. Bu süre hak düşürücüdür, geç kalmanız halinde savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verecektir.


İŞ KAZASI İÇİN TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİRSİNİZ
Matbaada çalışıyorken başıma kötü bir olay geldi. Makineye elimi kaptırdım. Şirket benim ilk tedavi masraflarımı üslendi. Ancak 4 ay sonra şirketin beni işten çıkardığını öğrendim. Dava açmak istiyorum. Bu konuda hangi adımları izlemeliyim? Şirketten yetkililer, dava açsam da bir hak talep edemeyeceğimi söyledi. Doğru mu?


Geçmiş olsun. Elbette çok zor bir durum. İşvereniniz iş kazası bildirimlerinizi yapmadı ise öncelikle iş kazasını SGK'ya bildirmelisiniz. SGK'ya bağlı müfettişler kaza mahalline gelerek olayın iş kazası olup olmadığını araştıracaktır.
Ayrıca iş kazasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü'ne de bildirmelisiniz.
Bölge Müdürlüğü de kendi müfettişlerini göndererek iş kazasına dair maluliyet oranlarını belirleyecektir.


Maluliyet oranınız belirlendikten sonra işvereninize karşı maluliyetiniz nedeniyle çalışma gücünüzdeki kaybın bedeli olarak maddi tazminat, yaşadığınız acı ve üzüntünün bedeli olarak da manevi tazminat davası açabilirsiniz. İşvereniniz gerekli bildirimleri süresi içinde yapmadığından bazı idari yaptırımlara maruz kalacaktır.
Ayrıca iş akdinizin feshi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatınızı alamadıysanız, bunları da talep edebilirsiniz.


​DOKTOR HATASINDA NE YAPILIR?
Hastanede yanlış bir tedavi sonucu, çocuğumuzu kaybettik. Bu konudaki haklarımız neler?

Öncelikle çok geçmiş olsun. Hastaya yapılmış bir yanlış tedavi/uygulama varsa ve gelişen durum bunun sonucu ise, bu durum malpraktis kavramı ile tanımlanır. Malpraktis bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeni ile bir hastanın zarar görmesi, hekimliğin kötü uygulanmasıdır Malpraktis, yanlış tedaviyi uygulayan doktorun ve bağlı olduğu kurumun hukuki sorumluluğunu doğurur.
Bu sorumluluk tazminat ve bazı durumlarda cezai yaptırım gerektirir. Doktor veya hastane hatası nedeniyle zarar gören hastanın veya yakınlarının hem hekimden hem de varsa hekimin bağlı olduğu hastaneden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Yanlış tedavi, hekimin şahsi hatasının ön planda olması durumunda aynı zamanda vücut bütünlüğüne karşı işlenmiş bir suçtur.


Doktor hatasının ölüme sebep olması durumunda TCK 85.
Maddesi'ndeki taksirle ölüme sebebiyet verme suçu oluşacaktır.
Bu suç, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını gerektiren bir eylem olarak düzenlenmiştir.
Özel hastanede uygulanan yanlış tedavi nedeniyle hastane ve hekime karşı tazminat davasının tüketici mahkemelerinde açılması gerekmektedir.

HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL