Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile telefonda görüştü.
Blinken görüşmede, "karşılıklı güvenlik kaygıları konusunda Rusya ile görüş alışverişini sürdürmek" ve "Ukrayna sınırlarından asker ve teçhizatın geri çekilmesi" çağrısında bulundu.
POLONYA'DAN DESTEK GELDİ
Polonya, Ukrayna'ya savunma alanında destek vermeye hazır olduğunu açıkladı. Ukrayna'yı ziyaret eden Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Kiev'de Ukraynalı mevkidaşı Denis Şmıgal ile bir araya geldi.
Morawiecki, Şmıgal ile düzenlediği ortak basın toplantısında, enerji, savunma ve insani yardım alanlarında Ukrayna'ya destek vermeye hazır olduklarını vurguladı, Polonya'da 27 Ocak'ta Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını destekleyen bir kararın kabul edildiğini hatırlattı.
Polonya Başbakanı ayrıca, Ukrayna'ya füze, topçu mühimmatı, uçaksavar füzesi, hafif havan topları, insansız hava araçları ve çeşitli savunma silahı yardımında bulunacaklarını belirtti.
Mateusz Morawiecki, Avrupa Birliği ülkeleri arasında dayanışmanın önemine de işaret ederek bağımsız ve demokratik Ukrayna'nın, tüm Avrupa ülkelerinin çıkarına olacağını söyledi.
TÜRKİYE İLE ANLAŞMA PLANI
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Türkiye ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalamaya hazırlandıklarını söyledi.
Zelenskiy, Ukrayna Parlamentosu'nda (Verhovna Rada) yaptığı konuşmada, Türkiye ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretinde güçlü bir ekonomik sinyal vermek istediklerini belirtti.
Söz konusu sinyalin, Türkiye ile STA imzalanması olduğuna işaret eden Zelenskiy, "İki gün içerisinde Türkiye ile bir STA imzalayarak güçlü bir ekonomik sinyal vermeye hazırlanıyoruz. Gruplarımız çalışıyor ve anlaşacağımızdan eminim." dedi.
PUTİN'DEN YANIT GECİKMEDİ
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya yanıt verdi. Putin, "Rusya'nın güvenlik önerileri Batı tarafından görmezden gelindi" dedi. Putin ayrıca şu sözleri söyledi:
Batı'nın güvenlik garantileriyle ilgili tekliflere yanıtında, Rusya açısından üç kilit unsuru göremiyoruz.
NATO, ülkelerin seçme özgürlüğüne işaret ediyor ancak birinin güvenliğini, bir diğeri pahasına güçlendiremezsiniz
Kolay olmayacak ama bir karar alacağız. Bugün nasıl bir yanıt olacağını söylemeye hazır değilim.
KRİZİN TARİHÇESİ VE TARAFLAR NE İSTİYOR?
Ukrayna'da iktidarda bulunan ve Rusya yanlısı olduğu bilinen Viktor Yanukoviç'in 2013'te Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması'nı askıya almasıyla ülkede başlayan kriz, "meydan olayları" olarak bilinen şiddetli protestolarla 2014'te de devam etti.
Protestoların şiddetinin artmasıyla Yanukoviç Rusya'ya kaçarken, Ukrayna'nın geçici bir hükümet ve hazırlıksız bir orduya sahip olmasını fırsat bilen Rusya, Mart 2014'te Kırım'ı yasa dışı bir şekilde ilhak etti.
Kırım'daki kriz kısa sürede Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesine sıçrarken, buradaki Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. "Donbas" denilen bölgede, Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 8 yıldır sürüyor.
Rus yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında devam eden çatışmaları durdurmak için 2014 ve 2015'te Minsk Anlaşmaları imzalandı.
Anlaşmalara göre, bölgede ateşkes sağlanacak, esir takası yapılacak, Kiev yönetimi merkezi gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerini artıracak ve Donbas'a özel statü sağlayacak anayasa değişikliği yapacaktı.
Rus yanlısı ayrılıkçılar ise Ukrayna-Rusya sınırının kontrolünü devlete geri verecek, bölgedeki silahlarını çekecekti. Ancak bugüne kadar iki tarafın karşılıklı birbirini ateşkesi ihlal ettiğini suçlamasıyla anlaşmalar yürürlüğe konmadı.
Rusya, Ukrayna'nın NATO'ya girmesini ve NATO'nun Rusya sınırlarında daha fazla genişlemesini "kırmızı çizgi" olarak tanımlarken; ABD ve NATO'yu, Ukrayna'ya silah sevkiyatları yaparak gerilimi körüklemekle suçluyor.
Ukrayna ise 2020'de "NATO genişletilmiş fırsatlar partneri" statüsünü almıştı. Toprak bütünlüğünü sağlamak isteyen Kiev, bu sorunun çözümü için de bir an önce NATO Üyelik Hareket Planı almak ve üyelik görüşmelerini başlatmak istiyor.
