Koronavirüste ortaya çıkan yeni mutasyon kan dondurdu! Bilim insanları bunu ilk kez açıkladı! Gizli tehlike...

Dünyadan koronavirüs ile ilgili son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Bu anlamda ABD'de bilim insanları, Kovid-19 hastalığına neden olan yeni tip koronavirüs SARS-CoV-2'nin 14 ayrı mutasyonunu keşfetti. 263 binden fazla kişinin ölümüne neden olan, dünyada 3.8 milyonu aşkın insana bulaşan virüsün 'Spike D614G' mutasyonunun en hızlı bulaşan ve öldürücü koronavirüs olduğu açıklandı. Bilim insanları, Spike D614G'nin, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan orijinal suştan çok daha bulaşıcı ve öldürücü olduğu belirterek, insan akciğer hücreleri üzerindeki reseptörlere daha kolay bağlanabildiğini, hatta insan vücudunun virüse geliştirdiği antikorları atlatabileceğini vurguladı.

Giriş Tarihi 16 Ağustos 2020, 09:21 Güncelleme 16 Ağustos 2020, 09:21
Koronavirüste ortaya çıkan yeni mutasyon kan dondurdu! Bilim insanları bunu ilk kez açıkladı! Gizli tehlike...

İÇİNDEKİLER

Koronavirüs salgınıyla ilgili çarpıcı açıklamalar gelmeye devam ediyor. Bu anlamda ABD'de Los Alamos National Laboratuvarı'ndan uzmanlar, yeni tip koronavirüsün evrimleşmiş "ölümcül" bir türünün yayılmaya başladığını açıkladı. Uzmanlar, yayınladıkları raporda, ABD'de virüsün 14 ayrı mutasyonunun keşfedildiğini, bunlardan "Spike D614G" isimli olanın çok daha tehlikeli olduğunu ve bu halinin daha hızlı bulaşmasının yanı sıra, insanların hastalığa ikinci kez yakalanma ihtimalini de artırıyor olabileceğini söyledi. Bilim insanlarının yaptığı araştırma, 6 bini aşkın koronavirüsü genetik verisinin bilgisayarda analizine dayanıyor. Analiz, tekrar tekrar denendi ve her seferinde yeni korona virüsünün daha baskın hale gelmeye başladığı sonucu çıktı.


Spike D614G

Bilim insanları, Spike D614G'nin, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan orijinal suştan çok daha bulaşıcı ve öldürücü olduğu belirterek, insan akciğer hücreleri üzerindeki reseptörlere daha kolay bağlanabildiğini, hatta insan vücudunun virüse geliştirdiği antikorları atlatabileceğini vurguladı. Henüz hakem değerlendirmesinden geçmeden "BioRxiv" adlı internet sitesinde yayınlanan 33 sayfalık rapora göre, koronavirüsün bu yeni türü ilk olarak geçen şubat ayında Avrupa'da ortaya çıktı, hızla ABD'nin doğu sahillerine ulaştı ve mart ayı ortalarından bu yana dünyada en yaygın olan koronavirüs versiyonu haline geldi. Bilim insanları, virüsün yüzeyindeki dikensi proteinleri etkileyen "Spike D614G" nedeniyle yapılan aşı ve tedavi çalışmalarının etkili olmayabileceği konusunda da bilim dünyasına uyarıda bulundu. Kapsamlı aşı ve tedavi çalışmalarına katılan bilim insanları Los Ageles Times'a, virüsün her yıl yeni bir aşı gerektiren grip virüsünde olduğu gibi mutasyona uğramamasını umduklarını söyledi

İlk görüldüğü yer

Los Alamos araştırması koronavirüsünün yeni damarının ilk nerelerde ortaya çıktığı ve nasıl yayıldığı konusunda bölge bölge detaylandırma da yapıldı. Araştırmaya göre, İtalya'da virüsün bu mutasyonunun şubatın son haftasında neredeyse virüsün ilk versiyonuyla eş zamanlı olarak ilk ortaya çıktı. Şubatın son günlerinde virüsün yeni türü Washington Eyaleti'nde ilk kez görüldü. Ama mart ayının 15'ine gelindiğinde burada en çok görülen tür haline geldi. New York'ta virüsün ilk türü mart ortalarında ortaya çıktı ancak yeni mutasyon bir kaç gün içinde eyalete yayıldı. Los Alamos araştırmasına göre virüs, peş peşe değişiklik geçirmeye devam edebilir ve bu iyi izlenmez ise aşıların etkisi sınırlı olabilir.

Peki virüsler nasıl ve neden değişime uğruyor?

Virüsler genetik seçimin bir sonucu olarak sürekli şekilde değişim geçiriyor. Hafif genetik değişimler mutasyon (değişinim) sonrası gerçekleşirken, büyük genetik değişimler rekombinasyon (yeniden birleşme) üzerine yaşanıyor.

Mutasyon virüsün genomu yani genetik materyelinde bir hata oluşması üzerine gerçekleşiyor. Rekombinasyon ise eş zamanlı enfekte olan virüslerin genetik bilgi değişimi sonrasında yeni bir tip virüs olarak ortaya çıkmasına neden oluyor.

Örneğin Covid-19 pandemisine neden olan SARS-Cov-2'nin yarasalarda bulunan bir virüsün aracı bir hayvandaki başka bir virüsle yeniden birleşmesi yani rekombinasyonu sonrasında ortaya çıktığı ve insanı etkileyebilecek genetik materyele sahip olduğu biliniyor.

Mutasyon nasıl gerçekleşiyor?

Koronavirüslerin yedinci çeşidi olan SARS-CoV-2 adını kendilerini sararak taç oluşturan protein kapsüllerinden alıyor. "Corona" Latince taç anlamına geliyor.

Bu protein kapsülleri mikroskop altında dikenlere benzeyen sivri uçlar olarak görülüyor. Bu sivri uçlar virüsün bir canlı hücresine tutunmasına yardımcı oluyor. Bunların ucundaki anahtar benzeri şekiller ise virüsün hücreye girerek çoğalmasını sağlıyor.

Kilidi açabilen yani hücre içine girmeyi başarabilen virüsler hücre içinde genetik materyelini "kopyalamaya" ve böylece hızla çoğalmaya başlıyor. Yüzlerce hatta binlerce kopyalama sırasında zaman zaman hatalar oluşuyor ve bunlar mutasyona neden oluyor.

DNA virüslerinde mutasyon oranı daha azken, RNA virüslerinde bu oran çok artıyor. Koronavirüsler RNA genomlerını kopyalayarak çoğaldıklarından yüksek oranda mutasyona uğrayabiliyor.

Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve giderek dünyayı ele geçiren koronavirüs 21 milyonu aşkın kişiye bulaşıp 700 binin üstünde kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Damlacıklar ile bulaşan koronavirüsü durdurmak için bilim insanları gece gündüz çalışırken Rusya'dan 'aşı bulundu' açıklaması gelmişti.

Rusya'nın koronavirüs aşısına ilk sipariş Vietnam'dan geldi!

Rusya'nın bulduğu aşı dünya genelinde tartışmalara neden olurken Vietnam ilk siparişini verdi.

Vietnam devlet televizyonunun (VTV) haberine göre Vietnam Sağlık Bakanlığı Rusya'ya aşı talebi için başvuruda bulundu. Haberde Vietnam'ın kaç doz sipariş verdiği ve siparişin teslim tarihine dair bilgi paylaşılmadı. Bazı uzmanlar, insanlar üzerinde denenmeye başladıktan iki aydan daha kısa bir sürede onay alan aşının aceleye getirildiğini, bu yüzden güvenli olmayabileceğini söylüyor.

Haberde Vietnam Sağlık Bakanlığı'nın ülkenin COVID-19'a karşı aşı geliştirme projelerine de devam edeceği belirtildi. Bakanlık geçen hafta yaptığı bir açıklamada ülkenin kendi aşısını 2021 yılının sonunda hazır hale getirebileceğini açıklamıştı.

Koronavirüse karşı mücadelede yaygın test, temas takibi ve karantina uygulamalarıyla başarılı bir strateji izleyen Vietnam ikinci dalga tehlikesiyle karşı karşıya. 25 Temmuz'da ülkenin sevilen turizm bölgelerinden Danang'da yeni vakalar tespit edildi. Vietnam'da toplam koronavirüs vaka sayısı 911. Hayatını kaybedenlerin sayısı ise 21.

RUSYA'DA ŞOKE EDEN AŞI İSTİFASI!

Rusya'nın flaş aşı hamlesinin yarattığı yankı sürerken dünya bugün gelen şok istifa haberiyle sarsılmıştı. Rusya Sağlık Bakanlığı Etik Komisyonu'nun önemli üyelerinden Profesör Alexander Chucalin, istifa ettiğini açıklamıştı.

Chucalin, Sputnik V adı verilen aşıyla ilgili tıpkı batıdan gelen eleştiriler gibi aşının tüm kontrolleri yapılmadan onaylandığını ve bu durumu engelleme çabaları sonuçsuz kalınca Etik Komisyonu'ndaki görevinden istifa ettiğini duyurmuştu.

Dikkat! Koronavirüste gizli tehlike! Hastaların yüzde 40'ı...

ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesi'nin verilerine göre, Çin'de Aralık sonunda ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid-19'dan etkilenen kişi sayısı 20 milyonu aşarak, yeni bir dönüm noktasına ulaştı.

Ancak kamu sağlığı uzmanları, bunun dünya genelinde tespit edilmiş vakalar olduğunu ve gerçek hasta sayısının bunun çok daha üzerinde olduğunu ifade ediyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), asemptomatik vakaların oranının yaklaşık yüzde 40 olarak hesaplandığını belirtiyor.

Yapılan bazı başka araştırmalar da koronavirüs bulaşlarının yüzde 16'sının bulaştırıcı oldukları halde hastalığı taşıdığını fark etmeyen asemptomatik kişiler ya da hastalığı hafif atlatanlar tarafından yayıldığını gösteriyor.

Kamu sağlığı uzmanlarına göre, virüsü kapmış bir kişinin hangi dönemlerde bunu bulaştırabileceğinin bilinmesi, virüsün ne kadar hızlı yayıldığının anlaşılmasında kritik önem taşıyor.

Hakemli akademik dergi Nature'da Haziran ayında yayımlanan, İtalya'da karantina altında tutulan Vò kasabasıyla ilgili bir araştırma, Covid-19 vakalarının yüzde 40'tan fazlasının herhangi bir semptom göstermediğini ortaya koydu. Nüfusu yaklaşık 3 bin 200 olan Vò, ayrıca İtalya'da Covid-19 kaynaklı bilinen ilk can kaybının bildirildiği yer. 20 Şubat'ta bir kişinin hayatını kaybetmesinin ardından kasaba 14 gün karantinaya alındı.

Karantinanın başlangıcında yapılan testlerde kasaba halkının yüzde 2,6'sında virüs tespit edildi. Karantinanın başlamasından birkaç hafta sonra ise bu oran yüzde 1,2'ye geriledi. Bu zaman dilimi içerisinde, virüsü kapanların yüzde 40'ı herhangi bir semptom göstermedi. Londra'daki Imperial College ve Padua Üniversitesi tarafından ortak yapılan araştırmada ayrıca, test sonucu pozitif çıkan kişilerde, virüsün ortalama 9,3 günde kaybolduğu görüldü.

Araştırma sonuçlarına ilişkin raporda, "Asemptomatik kişiler, virüsü taşıdıklarının kesinlikle farkında değiller. Yaşam tarzları ve yaptıkları işe bağlı olarak, davranışlarını hiç değiştirmeden farklı kişilerle bir araya gelebiliyorlar" denildi.

Padua Üniversitesi Moleküler Tıp Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enrico Lavezzo da, "Belli sayıda semptomatik kişinin testinin pozitif çıktığını görüyorsak, aynı sayıda tespit etmesi ve izolasyona alınması daha zor olan asemptomatik taşıyıcı olmasını da bekleyebiliriz" diye konuştu.

ASEMPTOMATİK KİŞİLERİN BULAŞICILIĞI NE KADAR?

Kamu sağlığı uzmanları, bu durumun semptom göstermeyen kişilerin virüsü kaptıktan sonra ne kadar süre bulaştırıcı olduklarına dair soruları gündeme getirdiğini belirtiyor.

Uzmanlar, bir kişinin virüsü ne kadar süre yayabildiğinin anlaşılmasının, virüsün yayılma hızının tespit edilmesi kadar kritik bir konu olduğunu vurguluyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de kısa bir süre önce konuyla ilgili bir araştırma yayımladı. Bu araştırmaya göre, virüs kapan bir kişide semptomların başlaması bir ile üç gün arasında zaman alıyor ve daha sonra virüs yükü düşüş eğilimine giriyor.

Asemptomatik kişilerde bulaşıcılık düzeyi bir ile iki hafta arasında görünüyor. Hafif semptom gösteren hastalarda ise bu süre üç haftanın da üzerine çıkabiliyor.

WHO, "SARS-CoV2 virüsünün bulaşması, doğrudan, dolaylı ya da enfekte olmuş kişiyle yakın temas halinde, tükürük ya da kişinin öksürmesi, hapşırması, konuşması ya da şarkı söylemesiyle solunum yolundan çıkan parçacıklarla gerçekleşiyor" diyor.

Bilim insanları, bu durumun asemptomatik bulaş konusunu çok daha önemli hale getirdiği uyarısı yapıyor.

KORONAVİRÜS SON DAKİKA HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ