ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevden ayrılacağını ve yerine CIA Başkanı Mike Pompeo'nun yeni Dışişleri Bakanı olarak görev yapacağını açıkladı. ABD istihbaratının başına ise CIA'nın ilk kadın direktörü olacak olan Gina Haspel geçiyor. Peki 7 Şubat 2017'de Merkezi İstihbarat Teşkilatı Müdür Yardımcısı olarak yemin eden ve ABD'nin gündemine oturan Gina Haspel kimdir?
1 Şubat 2017 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump tarafından atandı. Gina Haspel Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nda CIA Başkanı Mike Pompeo'nun Yardımcısı olarak görev yaptı. Haspel bu pozisyonda, CIA'ya istihbarat toplama, analiz, gizli eylem, karşı istihbarat ve yabancı hizmetlerle irtibat ilişkileri yönetiminde yardımcı oldu.
HANGİ GÖREVLERDE BULUNDU
Haspel, 1985 yılında CIA'ye katılmış bir kariyer istihbarat memuru...Geniş denizaşırı deneyime sahip ve birkaç görevinde İstasyon Şefi olarak görev yaptı. Washington'da, Ulusal Gizli Servisi Müdür Yardımcılığı, Yabancı İstihbarat ve Gizli Eylem için Ulusal Gizli Servis Direktör Yardımcısı ve Ulusal Gizli Servis Direktörü için Personel Şefi de dahil olmak üzere çok sayıda üst düzey yönetici pozisyonunda bulundu.
ABD'NİN EN PRESTİJLİ ÖDÜLÜNE SAHİP
Haspel, terörle mücadelede George H. W. Bush Ödülü dahil olmak üzere sayısız ödülün sahibi...Donovan Ödülü; Meritin İstihbarat Madalyası; ve federal kamu hizmetindeki en prestijli ödül olan Başkanlık Ödülü...
1985'TE CIA'YE KATILDI VE 62 YAŞINDA
1 Ekim 1956 doğumlu olan 62 yaşındaki Gina Haspel, 1985 yaşında ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA'ya katıldı. ABD Başkanı Trump'ın, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ı görevden almasının ardından, mevcut CIA Direktörü Mike Pompeo'nun yeni Dışişleri Bakanı olduğunu açıkladı.
ABD'NİN İLK KADIN DİREKTÖRÜ
Trump, Twitter üzerinden yaptığı duyuruda, Gina Haspel'in ise Pompeo'nun koltuğuna geçeceğini ve CIA tarihindeki ilk kadın direktör olacağını açıkladı.
ADI İŞKENCE İDDİALARINA KARIŞMIŞTI
2002 yılında Tayland'da bulunan bir CIA hapishanesini yönetmeye başlayan Haspel, "Kedi Gözü" isimli hapishanede aralarında El Kaide şüphelilerinin de bulunduğu isimlerden sorumlu olmuştu. Haspel'in hapishanede, suda boğulma hissi yaratan "waterboarding" yöntemini uygulamakla eleştiriliyordu.
ABD Senatosu İstihbarat Komitesi raporlarına göre Haspel'in yönettiği hapishanede yasaklı yöntemlerle işkence gerçekleştirilmişti.
"Beyninin her hücresini kullanabilen yetenekte" bir isim olarak adlandırılan Haspel, El Kaide şüphelilerinin sorgulanmasıyla ilgili süreçlerde öne çıkmıştı. El Kaide üyeleri Ebu Zübeyde ve Abd al-Rahim al-Nashiri, 2002 yılında hapishanede tutularak, işkenceye maruz kaldılar. Gizliliği kaldırılan CIA raporlarında Ebu Zübeyde'nin bir ayda 83 kez suda boğulma yöntemine maruz kaldığı, uykudan mahrum bırakıldığı, büyük bir kutuda tutulduğu, kafasının duvara çarpılarak sol gözünü kaybetmesine neden olduğu belirtiliyor.
Yine aynı CIA belgelerinde Ebu Zübeyde'nin önemli bir istihbarata sahip olmadığı söylenmişti. Bu döneme ait pek çok belgenin yok edildiği söyleniyor.
BİRÇOK KİRLİ PLANIN MİMARI
Gina Haspel'i tartışmalı yapan en önemli iddialardan biri de Michael D'Andrea ile olan yakınlığı. CIA İran masası şefi Michael D'Andrea iddialara göre İran'da 2017 yılının son günlerinde yaşanan ayaklanmaların ve Tunus'taki olayların da arkasındaki isim. Ortadoğu'daki birçok karışıklığın planlayıcısı olan Michael D'Andrea, emirleri CIA'in yeni direktörü Gina Haspel'den alıyordu.
MISIR'DA TUNUS TOPLANTISI
Trump'ın Kudüs kararına en sert muhalefet eden ülkelerden biri olan Tunus; iddialara göre Gina Haspel ve ekibinin hedefindeydi. Gizli bir seyahat ile Kahire'ye geçen Gina Haspel, Michael D'Andrea ile saatler süren bir toplantı yaptı. Toplantının konusu başta Tunus olmak üzere Trump'ın Kudüs kararına muhalefet eden ülkelerde ayaklanma çıkarmaktı.
ORTADOĞU VE AFRİKA'DA DAHA AKTİF BİR ABD İSTİYOR
CIA'in ilk kadın direktörü olan Gina Haspel, istihbarat örgütünün tüm yurt dışı operasyonlarının kilit ismiydi. Haspel'in hazırladığı tüm raporlarda ABD çıkarlarının; Ortadoğu ve Afrika'yı Washington'dan yönetmekten geçtiğini vurguladığı biliniyor. Haspel bu planları içeren pek çok dosyayı ayrıntıları ile birlikte Beyaz Saray ve Pentagon'a iletmişti.
