Pakistan'ın seçilmiş Başbakanı Navaz Şerif'in Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla 28 Temmuz'da görevden azledilmesinin arkasından, bu ülkenin Feto'su olarak görülen Tahir-ül Kadri'nin cemaati çıkmıştı. FETÖ'nün 17-25 Aralık'ta yapmak istediği yargı darbesinin aynısıyla Pakistan'ın yönetimini ele geçiren Kadri, ülkeye dönme kararı aldı.
DARBECİ HAKİMLERİ TEBRİK ETTİ
12 yıldır yaşadığı Norveç'in başkenti Oslo'dan, Pencap Eyaleti'nin yönetim merkezi Lahor'a uçakla inen sapkın imam Kadri'yi taraftarları karşıladı. 'Zafer' konuşmasına, yargı darbesinde görev alan sözde hakimleri tebrik ederek başladı. 'Şerif hükümeti'ni tamamen ortadan kaldırmak için ilerleyen süreçte kullanacağı senaryoları ardı ardına sıraladı.
İŞBİRLİKÇİ MUHALEFETİ SELAMLADI
Terör örgütü elebaşı Kadri, siyasi müttefiği olan ana muhalefet partisi PTI'nın lideri İmran Han'ı selamlamayı da unutmadı, ülkeyi beraber yönetecekleri imasında bulundu. Ardından hükümeti hedef aldı, 2014'te başlattığı sokak eylemlerinde hayatını kaybeden 14 kişi için geçtiğimiz hafta başbakanlık koltuğuna oturan Şahbaz Şerif'i sorumlu tuttu. Kadri, "Cezalandırılması yetmez, ülkeyi terk etmeli" dedi.
YENİ İHANETLER İÇİN KOLLAR SIVANDI
Gövde gösterisi yapan elebaşı Kadri'nin ardından ekranlara ana muhalefet partisi lideri İmran Han çıktı. "Tahir-ül Kadri ülkemize geldiği için mutluyuz. Onu tam destekliyoruz" sözleriyle bağlılık yemini etti. Kadri ve Han'ın bu açıklamaları, ülkede yeni ihanetler için kolların sıvandığı şeklinde yorumlandı.
FETO'NUN HAYALLERİ SUYA DÜŞMÜŞTÜ
Türkiye'de 17-25 Aralık yargı ve 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişiminin arkasında olan terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen, amacına ulaşması halinde ABD'nin Pensilvanya eyaletinden dönmeyi planlıyordu. Hatta Ankara'da kalacağı yer hazırlanmış, dönüşünde giyeceği Yavuz Sultan Selim'e ait kaftan ise Gülen'e götürülmeye çalışırken ele geçirilmişti.
YÜRÜYÜŞLERİ BİLE AYNI
Pakistan ana muhalefet partisi PTI Genel Başkanı imran Han, Mayıs 2017'de Çovrangi Cezaevi'nde hapis yatan yandaşlarına destek için Karaçi'de sözde 'adalet' yürüyüşü başlattı. Türkiye'nin ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Haziran 2017'de Maltepe Cezaevi'nde hapis yatan FETÖ ca-susu Berberoğlu için sözde 'adalet' yürüyüşü yapmıştı.
DİKKAT ÇEKEN BENZERLİK
Üst aklın farklı coğrafyalardaki kollarını oluşturan Tahir-ül Kadri ve FETÖ birbirinin siyam ikizi. Elebaşı Kadri, tıpkı Feto gibi 'dinlerin temel birliği'ni savunuyor. Hz. Muhammed'den rüyalar yoluyla talimatlar aldığını uydurarak yandaşlarını kandırıyor. İhanet çetesinin kurduğu okullara benzer şekilde, 'Kur'an kursu açarak kirli şebekesini ülkenin her şehrine yaymış durumda. FETÖ terör örgütünün yayın organı Samanyolu TV'ydi. Tahir-ül Kadri çetesinin televizyon kanalı Sama TV de 'gökyüzü' anlamına geliyor. Elebaşının konuşmasını saniye saniye nakleden kanal, gün boyu örgüt propagandası yaptı.
FETULLAH GİBİ KARANLIK BİRİ
- Prof. Dr. Mehmet Çelik, Tahir Kadri'nin Pakistan'a dönüşünü şöyle değerlendirdi:
- "Gerçekten de hiç beklenmeyen bir gelişme bu. Tahir Kadri'nin kurduğu teşkilat yapısına, teşkilatın çalışma alan ve usullerine bakılınca, üstüne üstlük yine kendisinin kurduğu ve başkanı olduğu Dinler Arası Diyalog Kurumu vasıtasıyla uluslararası faaliyetleri, Pakistan'da demokratik olmayan yollarla siyasete müdahale etmesi, devlet bürokrasisinde başta yargıda ve emniyet birimlerinde paralel bir yapı meydana getirmesi… Onun Pakistan'ın Feto'su olarak anılmasını haklı kılacak deliller olarak kabul edilmektedir."
TELEVİZYONDA ŞÖHRET OLDU
- Çelik, Kadri'nin kim olduğuna ilişkin de şu bilgileri verdi:
- "Tahir Kadri, Feto gibi hem çok karanlık bir adam, hem de onun kadar ihtiraslı. Hukuk tahsili yaptı, bir müddet avukatlıktan sonra hukuk doktorası yaptı ve üniversitede hoca oldu. Devlet televizyonunda yaptığı programlarla ve verdiği ateşli konferanslarla kısa sürede tüm ülkede şöhreti yayıldı."
MİLYONLARCA DOLARLIK FON
- Çelik, "Tahir Kadri Pakistan'ın Feto'su mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:
- "Bütün belirtiler, deliller bu soruya "Evet" cevabı veriyor. Kurduğu Minhacü'l-Kur'an (Kur'an Yolu) Derneği ile "dini duygularla" insanları etkileyerek, taban oluşturdu. Peygamber üzerinden rüyalarla gizemli ve seçilmiş bir insan olduğu algısı yaratarak, dindar halk tabanını etkiledi. Eğitim kurumları kurarak bir gençlik tabanı oluşturdu. Sosyal medya üzerinden güçlü bir kadro denetiminde büyük bir ağ oluşturdu ve istediği anda dünyanın dört bir tarafına ulaşma imkanına kavuştu. Dinler Arası Diyalog Örgütü ile kiliseye ve Batı kamuoyuyla ilişkilerini güçlendirdi. Feto'nun himmet metoduyla milyonlarca dolarlık bir fona sahip oldu. Pakistan'da özellikle yargı ve emniyette paralel bir yapı kurdu ve hükümetleri sıkıştırma imkanı elde etti. İslami terör üzerine yazdığı kitap ve makalelerle Batılı ülkelerin İslam coğrafyasındaki işgal hareketlerini meşru göstermeye çalıştı."
Kaynak: Güneş
