Bugünlerde Van'daki depremde yaşadığımız, daha önce dünyanın her yerindeki felaketler için ortaya koyduğumuz yardımlaşma reflekslerimiz bu anlayışın tezahürleri...
Gelir dağılımı bozulunca, yani zengin ile yoksulun arasındaki fark giderek daha çok açılınca sosyal yapı da çatlıyor. ABD'de paranın merkezi sayılan Wall Street'te 1 aydır devam eden ve Avrupa'ya da yayılan protesto gösterilerinin sebebi de bu bozuk yapı. Protesto için toplanan onbinlerce insan aynı soruyu soruyor: "Nasıl oluyor da nüfusun yüzde 1'i, zenginliğin yüzde 99'una sahip oluyor?"
KRİZ GELİNCE...
Turkcell'in New York Borsası'na girmesinin 10'uncu yılı törenleri için gittiğimiz New York'ta protestocularla sohbet etme imkanı da buluyoruz. Bir yanda dünyanın en önemli borsasında bir Türk şirketinin başarı öyküsüyle gururlanıyoruz, diğer yanda ise süper güç bile olsa halkına refah sağlayamayan bir sistemin nasıl protesto edildiğini ve aslında zenginliğin içinde ezilen yüzde 99'un haline şahit oluyoruz. Dünya kaynaklarını en çok kullanan, en büyük tüketici olan bir halk, bunu hiç umursamazken, küresel kriz kendilerini bulunca şimdi 'Neden yüzde 1 refahın çoğuna hükmediyor?' diye sormaya başlıyor.
CUMA VAKTİ
Amerikalılar'ın aslında çok da taşkınlık yapmadan sürdürdükleri bu protestolar nedeniyle Wall Street'e ve borsa binasına çıkan yollar polis tarafından kapatılmış vaziyette. Atlı polisler kuş uçurtmuyor. Durumu izah edip bu barikatları aşarak protestocuların arasına giriyoruz. Günlerden Cuma ve öğle vakti...
Protestocuların bulunduğu Zuccotti Park tam bir renk cümbüşü. Çocuklar, çadırlar, müzisyenler, hippiler... Her tür insan var... Herkesin elinde pankartlar sesini duyurmaya, derdini anlatmaya çalışıyor.
Hedefte zenginler ve finans kuruluşları var.
Biraz ötede bir kalabalık dikkatimizi çekiyor. Yaklaşıyoruz.
Yerlerde seccadeler... Küçük bir kalabalık saf düzenine geçiyor. Hemen birisine yanaşıp soruyoruz... "Cuma namazı kılıyoruz" diyor... ABD'deki İslam cemaatinin üyeleri Wall Street protestolarına böylelikle destek oluyor. Hutbede de İslam'ın sosyal adalete verdiği önem anlatılıyor ve yukarıda bahsettiğimiz 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' düsturunun önemi vurgulanıyor...
Namaz sonrası arkadaşımın yanındaki bir kilo baklavayı cemaate dağıtıyoruz...
Bizim de bir katkımız olsun diye...
İŞSİZLİK ÖFKESİ
Alanda bir ABD'li elindeki pankartla bankaları suçluyor, "Kendilerini tanrı sanıyorlar. Onların hırsları yüzünden işsiz kaldım" diyor. Biraz ötede bir Meksikalı kadın, "Müslüman cinayetleri dursun" diye pankart taşıyor... Bir başkasının elinde bozulan ekonomik dengelerin tablosu var... Bir başkası özgürlük istiyor... Birisi soruyor: "Şimdi değilse ne zaman?"
HERKESİN BİR GÖREVİ VAR
* Protestocular evlerinde değil parkta yaşıyor.
* Yemekten temizliğe kadar herkes görev dağılımı yapmış durumda.
* Park, Wall Street'in birkaç sokak ötesinde. Yıkılan ikiz kulelerin olduğu sıfır noktasının yanında bulunuyor.
* Eylemler burada organize edilerek, New York'un diğer caddelerine de taşınıyor.
* Parkın etrafı polislerle çevrilmiş durumda.
* Protestocular Türk olduğumuzu öğrenince büyük ilgi gösteriyor. Özellikle Müslüman gruplar etrafımızı sarıyor.
* Protestocuların arasında her meslekten, her yaştan insan var. Eylemcilerin arasında gençlerin çokluğu dikkat çekiyor.
