* 1980'li yılların başından itibaren küresel finans kurumlarının ekonomi politikaları, Somali ekonomisinin çöküşünü hızlandırmıştır. Somali arazilerinin büyük çoğunluğu Avrupalı tarım devlerine kiralanmış, ağaçlarının önemli bir kısmı kömür üretimi için yine batılı firmalarca kesilmiş durumda. Deniz kıyıları ise uluslararası şirketlerin nükleer atık deposu olarak kullanılıyor.
* İç savaşın başladığı 1991'de kurulan Dadaab Mülteci Kampı, mevcudu her geçen gün artan bir açlık laboratuvara dönüşmüş durumda. İnsanların yalnızca tüketen varlıklar olarak hayatta kaldığı kampı, Avrupa ülkelerinden gelen pratisyen hekimler staj mekanı olarak kullanıyor. Kampta organ ticaretinin yapıldığı, insanlar üzerinde tehlikeli deneylerin uygulandığı ve Birleşmiş Milletlerin (BM) yapılanlara göz yumduğu iddiası giderek kuvvetlenmekte.
* Somali'de, demokratik tercihlerle belirlenmiş bir yönetimin işbaşına getirilmesi gerekiyor. Türkiye ve İslam İşbirliği Teşkilatının aracılığıyla ve Somali'deki tüm tarafların katılımıyla bir Somali Konferansı düzenlenmeli.
*Açlık ve barınma ihtiyaçlarının karşılanmasından sonra üretime yönelik yardımlar devam ettirilmeli. -