Tarihi 7 Aralık 2020

Kılıçdaroğlu’nun omzundaki el



CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Ankara'da katıldığı şehit cenazesinde uğradığı saldırı Türkiye'de yakın dönemde yaşanmış en tehlikeli provokasyonlardan biri. Ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması, sorumluların hak ettiği cezaları alması herkesin ortak dileği.
O gün Çubuk'ta neler yaşandı?
CHP'li bazı vekillerin iddia ettiği gibi polis, jandarma, istihbarat gerekli önlemleri almadı mı? Cevabı aranan çok sayıda soru ve iddia var.
İddia demişken.. Sözcü'den Aytunç Erkin, Kılıçdaroğlu'nun koruma polisinin saat 10:30'da Çubuk'ta tören alanına gittiğini ve tertip komitesinin başındaki albaya CHP liderinin cenazeye katılacağı bilgisini verdiğini yazmış. Ama iddianamede CHP liderinin törene katılımıyla ilgili herhangi bir kuruma bilgi verilmediği belirtiliyor.
Erkin yazısında o gün Çubuk'ta kendisi de saldırıya uğrayan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün görüşlerine de yer vermiş. Gök "Genel Başkan ve bizler top arabasına doğru yürümeye başladık. Ancak devlet erkanından kimsenin olmadığını gördük" diyor!
Erkin de haklı olarak şu soruyu soruyor: Koruma polisi mi jandarma mı doğru söylüyor?
Sorunun cevabı ayrıntılarda gizli...
Anlatalım...
CHP lideri normalde 18 koruma tarafından korunuyor. Peki Çubuk'a kaç korumayla gitmiş?
Sadece 4! Üstelik Akkuzu Köyü'ndeki gergin atmosferden de haberdar olmasına rağmen!
Nasıl mı? Köye ilk ulaşan CHP'li Mansur Yavaş. Onun protesto edildiği ve olay yerinden uzaklaştığı bilgisi Kemal Bey'e daha yoldayken ulaştırılıyor. Kim tarafından?
Koruma Müdürü Koray Arslan tarafından.
Muhtemelen "Cenazeye katılacağımızı ilgili birimlere bildirdik" diyen koruma memuru da bu kişi. Niyeyse yılların koruma müdürünün aklına yönettiği 18 kişilik ekibin tamamını Çubuk'a yönlendirmek gelmiyor! Koruma sayısını ve tedbirlerini artırmıyor.
Bu arada CHP ekibi cenazenin Çubuk merkezden değil Akkuzu Köyü'nden kaldırılacağını da yolda öğreniyor. Yani yerini bile tam olarak bilmedikleri bir cenazeye katılacaklarını ilgili makamlara bildirdiklerini söylüyor koruma müdürü!
İhmalleri zinciri bunlarla sınırlı kalmıyor. Cenaze namazından sonra bakanlar ve kuvvet komutanları köy konağında toplanıyor. Korumaları Kemal Bey'i de oraya yönlendirmek yerine öfkeli kalabalığın içine sokuyor! Ve olaylar kontrolden çıkıyor.
Peki Kemal Bey'i o alandan sağ salim çıkaran kim? Yukardaki resme dikkatle bakın. CHP liderinin omzundaki el sizce kime ait?
Bir CHP'li vekile mi? Yoksa korumalarından birine mi?
Hiçbirine... O el Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın eli.
Kemal Bey'i o köy evine aldıran da, sonrasında güvenli zırhlı araca binmesini sağlayan da Akar'dan başkası değil.
Saldırgan grupla Kemal Bey arasına etten bir duvar ören korumaların tamamı da Akar'ın korumaları.
Şimdi soru şu: Kemal Bey'i Çubuk'ta koruyamayan devlet mi yoksa korumaları mı?