Barış Pınarı Harekatına HDP seçmeninin yüzde 32'si destek veriyor…AK Parti MYK toplantısında gündeme gelen kamuoyu araştırmasından çıkan sonuç böyle.
Bu sonucu HDP'nin ağır toplarından Ahmet Türk'ün "Kürtlerin yüzü Türkiye'ye dönük" açıklaması ile birlikte değerlendirmek lazım.
HDP'lilerin hatırı sayılır bir bölümü Ahmet Türk'ün ifadesiyle "Tüm yaşananlara rağmen diyalog ve uzlaşma için geç değil" noktasında. HDP tabanındaki bu eğilim Kandil'den bağımsız hareket edemeyen parti üst yönetimini panikletiyor.
Pervin Buldan'ın aba altından sopa göstererek CHP ve İyi Parti'yi tehdit etmesi… Arkasından Selahattin Demirtaş'ın aynı üslupla muhalefet partilerine ayar vermeye kalkması boşa değil.
Yerel seçimde CHP-İyi Parti ile yaptıkları ittifak ve aldıkları sonuçların yarattığı zafer havası çabuk dağıldı. Oysa ne büyük hayalleri vardı! CHP-İyi Parti diyet borcunu ödeyecek, onları da yanlarına alarak oluşturacakları kamuoyu baskısıyla TSK'nın Suriye'nin kuzeyine müdahalesini engelleyeceklerdi.
Tıpkı Hendek terörü ve 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi kirli planları ellerinde patladı. Bırakın ittifak ortakları CHP ve İyi Parti'yi, kendi tabanlarından bile destek bulamadılar.
1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliğini hedef alan PKK'nın emperyal bir planın taşeronu olduğunu Pervin Buldan ve Demirtaş ekipleri dışındaki bütün Kürtler anlamış durumda. Ahmet Türk bile bugüne kadar gittikleri yolun yol olmadığını itiraf eder gibi konuşmaya başladı.
Barış Pınarı Harekatı dış politikada nasıl ABD-Rusya ve diğer aktörlerin pozisyonlarını değiştirmelerini sağladıysa; iç politikada da benzer bir etki yaratacak gibi görünüyor.
Artık muhalefet partileri 9 Ekim öncesi pozisyonlarında kalamaz. En başta HDP… Bu partideki Kandil ekibi kontrolü kaybediyor. Diyarbakır analarının haklı mücadelesi ile daha bir görünür hale gelen HDP-Kandil ilişkisi sağduyulu Kürt seçmeni irite ediyor.
AK Parti MYK'da görüşülen kamuoyu araştırmasında CHP ve İyi Parti açısından da ilginç sonuçlar var. CHP tabanının yüzde 72'si, İyi Partililerin yüzde 88'si Türkiye'nin bekasına yönelik bir tehditle karşı karşıya olduğunu düşünüyor ve Fırat'ın doğusuna yapılan operasyonu destekliyor.
Türkiye'nin Suriye ve terörle mücadele politikalarını kıyasıya eleştiren CHP ve İyi Parti yönetimleri tabanlarından yükselen bu sesleri bakalım daha ne kadar duymazdan gelecek?
İNCE'YE 2 CEVAP
Gazeteciliğin olmazsa olmazlarından biri cevap hakkına saygıdır. Muharrem İnce, birlikte katıldığımız televizyon programında "CHP yönetimi 2010'da FETÖ komplosuna karşı dik duramadı" diyen Yılmaz Ateş hakkında "Disiplin soruşturması yetmez, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmak lazım" demişti. Dün Yılmaz Ateş aradı. "Sayın İnce'ye yakışan kimseye ihale etmeden hemen gereğini yapmasıdır. Hakkımda suç duyurusunda bulunsun" dedi. Ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya… İnce'nin "Bir genel başkan yardımcısı başka partideyken CHP aleyhine mitingler düzenledi, bize vekil kaybettirdi" sözleriyle kast ettiği ismin kendisini olmadığını bildirdi. Yayın sırasında Kaya'nın ismini ben dile getirmiştim. Düzeltir, özür dilerim…
