TAYFUN ER

TAYFUN ER

Tarihi 20 Eylül 2017

Vapur tarifesi

Üniversitenin ikinci sınıfına geçtiğimizde sınıftaki en yüksek not ortalaması 100 üzerinden 88'le yabancı uyruklu bir arkadaşındı. Tek sorunu ise ilk sınıftaki yanlış hatırlamıyorsam 14 dersin sadece 1'inden geçer not almıştı.
Bir iki yıl sonra da başka bir ülkeye gitmek zorunda kalmıştı.

HABABAM USULÜ!
Türkiye'de istatistikten daha doğrusu aslında nefret eden bir yorumcu grubu var. Eğitim düzeyiyle de ilgili olarak hababam usulü futbolun bilimden yararlanmasına zinhar karşılar. Futbolun kendisi sonuç olarak bilim değildir ama başta tıp ve istatistik olmak üzere çeşitli bilimlerden yararlanır.
Bu arkadaşların anlamadığı, bilmediği şey hiç bir alanda ölçme olmadan değerlendirme olamayacağı.
Bu çağda teknolojinin bu kadar ilerlemesi karşısında hiç bir gerçek veriye dayanmadan artık yorum yapılamaz.
Bir diğer uçta ise sayıların egemenliğine kendini teslim etmiş, adeta maçı bile seyretmeden sadece istatistiklerle daha doğrusu bilgisayarın karşımıza koyduğu rakamlarla değerlendirme yapanlar var.
Bir futbolcu bir maç hatta koca sezon boyunca sadece kısa mesafelerde sağına soluna garanti pas atarak oynarsa karşımıza çok yüksek isabet oranı çıkar. Bir diğer futbolcu ise dikine ve uzun pasla, takımı atağa kaldıran şekilde oynuyor ama doğal olarak pas hatası da yapıyor ve sayılara baktığımızda ilk futbolcudan daha düşük oranda isabetli pas görünüyor.

ATIBA VE OĞUZHAN
İşte sahaya bakmadan sadece sayılara göre değerlendirme yaparsak ikinci futbolcunun daha az değerli ve daha çok pas hatasıyla oynadığını sanırız. Somut örnek de verelim. Burada 1. futbolcu Atiba, 2. ise Oğuzhan olabilir. Hangisinin daha iyi futbolcu olduğunu yaş ve pozisyonu da göze almadan söylediğimizde futbol piyasası bunun cevabını veriyor zaten.

YORUMLAMANIN ÖNEMİ
Sayılar olmadan olmaz, ama sayıları yorumlamayı bilmeden hiç olmaz.
Sayıların canı yoktur, onları gerçekle buluşturacak olan insan aklının yorumudur.
Oğuz Atay'ın "Bir Bilim Adamının Romanı" adıyla hayatını anlattığı efsane mühendis, bilim insanı Mustafa İnan "Önemli olan Kadıköy-Karaköy vapur tarifesini ezbere bilmek değil, o tarifenin nasıl kullanılacağını bilmektir" demişti. Bilim ve medeniyet olmadan, tarifesiz olarak da vapur değil ancak köy dolmuşu kalkar.