Tarihi 11 Temmuz 2018

Yeni dönemin kılavuzu: Demokrasi

PAZARTESİ Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti olarak tarihi bir gün yaşadık hep birlikte.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne resmen geçişimiz anlamına gelen Başkan Erdoğan'ın TBMM'deki yemin töreni ve ardından Külliye'deki resepsiyon ve kabinesini açıklaması, gün boyu ve gece yarısına kadar her anıyla çok ama çok özel idi.
Ben de kendi çapımda bir başka rekoru kırdım ve o gün saat 14'ten 23.30'a kadar sürekli ve devamlı aHaber yayınlarında ve atv ana haber bülteninde bu tarihi günü ve sonrasına dair görüşlerimi erkan başında izleyicilerimizle paylaştım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, külliyedeki resepsiyonda yaptığı konuşmada benim en çok altını çizdiğim mesajı; 2023 hedefleri doğrultusunda kılavuzlarının demokrasi ve milli egemenlik olduğuna atıfta bulunduğu bölüm oldu.
Dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefini sadece rakamsal veya ekonomik boyutta değil, demokratikleşme ve sosyal boyutta da ele alan, insan hak ve özgürlükleri ile sosyolojik iyileşmenin de ekonomiden ayrı düşünülmeyeceğine dair mesajları çok ama çok önemliydi Başkan Erdoğan'ın.
Reform ve yenilenmenin, gönül sınırlarından, dostluk ve kardeşlik duygularından ayrı düşünülmeyeceği ifadesi de; yeni dönemin en önemli parametrelerini oluşturuyor.
Türkiye'yi ve Erdoğan'ı yalan yanlış ve haksızca eleştiren, iftira atan dostdüşman herkes bu mesajları iyi duysun da bir daha artık bu zorlama iftiralardan vazgeçsin diye bir kez daha kayıtlara geçirsin istedim..


MİLLETİN
evinde milletin Başkanı Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan...

TECRÜBE VE GENÇLİĞİN DİNAMİZMİNİN BULUŞMASI
BAŞKANLIK sisteminin ilk Bakanlar Kurulu listesi açıklandığında şaşırdım desem yalan olur.
Çünkü; günlerdir konuştuğumuz ve beklediğimiz isimlerin hemen hepsi bakan olmuştu, birkaç sürpriz isim dışında. İsimler üzerinden tek tek gitmek yerine; bütüncül bir değerlendirme yapmak isterim.
Çünkü; yeni sistemin en önemli özelliklerinden biri de isimlerin değil, sistemin aslolduğudur.
Eğer bir isim üzerinden konuşacak isek; bu isim yürütmenin başı, Başkan Erdoğan'dır.
Siyaseti belirleyecek olan da yapacak olan da sadece Erdoğan'dır. Yeni sistemin özelliğine ve ruhuna uygun bir kabine kuruldu.
Türkiye'yi her anlamıyla temsil eden, her biri kendi alanında uzman ve günlük siyasetle değil, kendi alanlarıyla ve işleriyle uğraşacak bir Bakanlar Kurulu listesi ile yola çıktı Başkan Erdoğan.
Yeni sistemin ruhuna uygun, ehliyet ve liyakat üzerinden belirlenmiş bu isimler, Başkan'a proje ve program önerecek ve politikalarına ışık tutacak.
Sadece 4 ismin siyaset içinden belirlenmesi, hem bakanlık alanlarının hassasiyeti hem de tecrübeleri dolayısıyla bu görevlere seçildiğini ortaya koyuyor.
Kabinenin ortalama yaşının 40'larda olması da benim en çok hoşuma giden özelliklerinden biri.
Genç yaşlarına rağmen tecrübeleri olduğu kadar, tecrübeyle gençliğin dinamizmini ustalıkla buluşturmayı tercih eden Başkan Erdoğan, bu konuda da ne kadar ehil olduğunu bir kez daha gösterdi.

​MİLLETİN TOKADI MİLLETİ TANIMAYANLARA!
YENİ döneme dair bu denli pozitif bir başlangıç yaparken, Başkan Erdoğan'ın TBMM'deki yemin töreni sırasında ayağa kalkmayan ve alkışlamayan CHP, HDP ve İP'nin yaptığı şeyi siyaset diye dayatmaya kalkmasını hiç kimse tasvip etmedi.
Kimse kusura bakmasın ama demokratik bir yarışta, millet sandıkta yüzde 52.5 oy ile yani 26 milyondan fazla seçmenin Cumhurbaşkanı yaptığı bir kişiyi "Ben tanımıyorum" demek, demokrasiye en iyi ifade ile inanmamaktır.
Kimse kusura bakmasın, bunlar da eski Türkiye alışkanlığıdır ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu siyaset türü, milletten tokadı yiyerek dönecektir.

DERİN SÖZ
DEMİR
mıknatısa aşıktır. Hep ona doğru koşar. Zafer de sabıra aşıktır ve devamlı ona koşar.. SÜHREVERDİ