Tarihi 4 Haziran 2018

Darbe parantezini gençler kapattı

Geride bıraktığımız Pazar günü millet iradesinin ihanete uğradığı, Türk siyasal hayatımızın utanç vesikası 27 Mayıs 1960 darbesinin sene devriyesiydi. Demokrasi şehitleri merhum Başbakanımız Adnan Menderes ile Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun da idam edilerek katledildiği bugün 2 ayrı uçta 2 ayrı duygu yaşattı bize 2 ayrı jenerasyondan temsilciler. İlki Atatürkçü Düşünce Derneği'nin o gün Twitter hesabından yapılan resmi açıklaması idi:
"TSK bundan yarım yüzyıl önce, anayasa ve hukuk dışına çıkmış iktidara karşı direnme hakkını kullanmış ve ülke yönetimine el koymuştur. Ordunun arkasında milletin desteği vardı" diye yazabilecek kadar gözleri kör, kalpleri kurumuş olan bu zihniyet, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine "Bizim haberimiz olmadan böyle bir mesaj ADD'nin resmi Twitter hesabından paylaşılmıştır" denilerek! Sözde geri adım attı ve özrü kabahatinden büyük şöyle bir açıklama yaptı: "27 Mayıs 1960 Devrimi'ni yapan Türk milleti, 1961 anayasasını hürriyete, adalete, fazilete aşık evlatlarının uyanık bekçiliğine emanet etmiştir," Yani; darbeye alenen "Devrim" diyen, 81 milyon insanın hem aklıyla hem vicdanıyla dalgasını geçen bu zihniyete en güzel cevabı; yarınları emanet edeceğimiz gençler verdi.



Balkondan düşmekte olan bir çocuğu kurtaran mülteci iyi ama evladıyla zulmünden kaçıp sana sığınmak isteyen mülteci kötü! Asıl zalim sensin Avrupa..

BAĞIMSIZLIK MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR
Ne 27 Mayıs'ı, ne 1971'i ne de 12 Eylül'ü yaşamamış, 28 Şubat postmodern darbesini hayal meyal hatırlayan ama 2007 e-muhtırasını ezbere bilen ve 15 Temmuz darbe kalkışmasını da bilmekle veya yaşamakla kalmayıp, haber alınan ilk dakikalardan itibaren sokaklara çıkarak devletini-milletinibayrağını- demokrasiyi ve aslında kendi yarınlarını koruyan, canı pahasına savunan gençlerden söz ediyorum. AK Parti İzmir Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan ve arkadaşlarının düzenlediği "Bağımsızlık Mücadelemiz Devam Ediyor" başlıklı konferans için gittiğim İzmir'de AK Parti İl Başkanı Aydın Şengül ile konuşmacıydık.
Bizim konuşmalarımız kadar, gençlerin bizlere sorduğu sorular ve yaptıkları yorumları hepinizin duymasını isterdim.
Ege Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Mehmet Tok ve arkadaşlarının ev sahipliğinde düzenlenen panelde, gençler şöyle diyordu:
"27 Mayıs 1960'da yapılan darbenin ardından Menderes ve arkadaşlarının idamı, demokrasinin tarihine kara bir lekedir. Ancak; 27 Mayıs'taki darbe ile açılan bu parantezin içine daha sonraki yıllarda başka darbeler de sığdırıldı" diyen Eyüp Kadir kardeşim tüm gençler adına şöyle devam etti:
"Başvekilim 27 Mayıs 1960'da bir parantez açılmıştı. Onca yıl sürdü. 15 Temmuz gecesi yine aynı senaryolu uygulamak istediler, fakat biz emaneti unutmadık. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın dik duruşuyla, gençler olarak, yıllar önce açılan o parantezi o gece kapattık.
Rahat uyuyun, ruhunuz şad olsun." Çok şükür, yarınlarımız böyle memleket sevgisi olan demokrasi aşığı gençlerimize emanet. Bu gençleri gördükçe de, ne yukarıda sözünü ettiğim aklımız ve vicdanımızla dalga geçen zihniyet kaldı aklımda ne de moral bozukluğu.

DİYARBAKIR'DA 'İNCE' MESAJ
Herkes biliyor ki 24 Haziran seçimleri hem kalan vesayet odakları hem de malum odakların maşaları için çıkıştan önceki son şansları. Zaten bu yüzden de var güçleriyle seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı'nın başarılı olmaması için birbirleriyle yarışıyor, her tür kumpas ve algı operasyonu ile ortak oluyorlar. En fazla tutundukları dallardan biri de; HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş. Demirtaş ile ilgili her açıklamalarında; serbest kalması gerektiğini savunanlar kim peki? CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İP Lideri Meral Akşener ve SP Lideri Karamollaoğlu!
Yani isimlerine "millet" diyen ittifakın tarafları. Sanki siyasi görüşlerinden dolayı tutuklu olduğu izlenimi vermeye çalıştıkları Demirtaş'ın, 50 kişinin ölümüne sebep olan Kobani olaylarının azmettiricisi yani; terör suçlusu olduğunu özellikle saklıyorlar. Edirne F Tipi Cezaevinde yatan Demirtaş'ı ziyaret konusunda da birbirleriyle yarışıyorlar. Daha Anıtkabir'e gitmeden Edirne'ye gidip Demirtaş'ı ziyaret eden CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'den sonra, SP Lideri Temel Karamollaoğlu da Edirne yolunda. Ama Adalet Bakanlığı kayıtlarını incelediğinizde, kendi partisinden çok CHP'li milletvekilleri ve Genel Başkan Yardımcılarının HDP'nin terör suçundan tutuklu bulunan Demirtaş'ı ziyaret ettiği göze çarpıyor. Sabah'tan Nazif Karaman'ın haberine göre Demirtaş'ı 16 ay içinde 16 CHP'li vekil ziyaret ederken, HDP'den gelen ziyaretçi sayısı sadece 11! Evet, yanlış duymadınız, kendi partisinden çok CHP'liler için uğrak yeri oldu Demirtaş. Bununla da yetinmediler; CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, cezaevinden sonra Demirtaş'ın ailesini ziyaret etmek üzere bu sefer de Diyarbakır'a gitmeye hazırlanıyor. Kim kiminle ne hesabı yapıyor dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz ama bizim anlattıklarımız kadar bu somut olaylar da zaten çok fazla söze de gerek bırakmıyor. Ne dersiniz?

DERİN SÖZ
Bir
siyasetçi gelecek seçimi, bir devlet adamı gelecek kuşağı düşünür. JAMES F. CLARKE