Tarihi 2 Mart 2018

CHP demokrasiyi rafa kaldırıyor!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan seçildiği günden itibaren parti içi demokrasiyi işleteceği sözü vermiş, bunun en bariz göstergesi olarak da ön seçim uygulamasını getirmişti.
CHP'nin son seçimlerle 133 milletvekili var ve bunların yarısı ön seçimle geldi, yarısı kontenjandan.
9-10 Mart'ta yapılacak tüzük kurultayı ile ön seçim uygulaması neredeyse rafa kaldırılıyor. Milletvekili adaylarının (yüzde 5 kontenjan ve yüzde 10 da siyasi partiler yasasından gelen) yüzde 15'ini kontenjandan belirleme hakkı genişletilecek.
Tüzükte yapılacak değişiklikle, CHP'nin yüzde 10'dan az oy aldığı iller ve 1 milletvekili çıkardığı illerde de (Kahramanmaraş, Malatya, Sivas, Erzincan, Çorum, Tokat, Amasya ve bu seçimlerde az farkla vekil çıkaramadığı Elazığ'da) ön seçim yapılmadan listeye bizzat Genel Başkan'ın belirlediği isimler yazılacak.
Tüzükte yapılacak değişiklikle ön seçimden gelecek vekil sayısının 30'u bile bulması zor.
Çünkü, ön seçim sadece 30 ilde yapılacak ve bu illerde adayların seçilebilecek sıraya konulacak adayların yüzde 15'ini yine Genel Başkan Kılıçdaroğlu yazacak. 2019 seçimleri ile birlikte milletvekili sayısının 600'e çıkacağı hesaba katıldığında CHP'nin vekil sayısı maksimum 135 ila 150 arasında olacak gibi görünüyor.
Merkez yoklamasının geri gelmesi anlamına gelen bu değişikliğe, muhalifler başta olmak üzere CHP'li pek çok vekil karşı çıkıyor.
Genel merkez ayrıca, tüzükteki "görevden alınan il ve ilçe örgütlerinde 45 gün içinde kongreye gidilerek yeni yönetim seçilmesi" yönündeki maddeyi de değiştirecek.
Genel merkez tarafından görevden alınan parti örgütlerine seçim yapılmadan genel merkez tarafından atama yöntemiyle yeni yönetim atanacak.
Özetle; CHP'de parti içi demokrasiyi tamamen rafa kaldıracak tüzük değişikliklerine tepki gösteren muhalifler, tüzük kurultayında Kılıçdaroğlu ve ekibine karşı direnme kararı aldı.
Yazının başına dönersek;
Kılıçdaroğlu, Genel Başkan seçilirken verdiği en önemli vaatten de caymış olacak..


Jandarma ve Polis Özel Harekat Timleri, Zeytin Dalı Operasyonu'nda el ele kahramanlık yazıyor...

HEM SAHADA HEM MASADA KAZANAN TÜRKİYE
Türk askeri Afrin'de her geçen gün zafere bir adım daha yaklaşıyor. Sadece sahada askeri bir zafer elde etmiyor aynı zamanda diplomatik bir destan yazıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en başından bu yana yürüttüğü çok yönlü politika, bir bir sonuç veriyor.
Aldığı inisiyatiflerde, küresel müttefiklik yerine bölgesel ittifaklara yönelmesi sonuç verdi. Suriye'nin ne toprağında ne de iç işlerinde gözümüz olmadığını ispat ettik.
Türkiye'ye yönelik sınırlarımızdan gelecek her tür terör tehdidine karşı kaynağında müdahale yoluyla alt etmeyi başardık. Türkiye, bunu yaparken ne Batı'daki yerini ve konumunu sorgulatacak bir şey yaptı ne de Rusya dahil komşularıyla ekonomik ve askeri işbirliğinden vazgeçmedi.
Özetle; hem sahada hem masada kazanan Türkiye oldu, olmaya da devam edecek..

VİCDAN KONVOYU SURİYELİ KADINLAR İÇİN YOLDA
Suriye'de 7 yıldır devam eden savaşta hapsedilen, işkence ve kötü muamele gören kadınlara dikkat çekmek için çok özel bir konvoy yola çıkıyor.
Uluslararası Vicdan Konvoyu adı verilen oluşum 6 Mart'ta sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyen, gazetecitv programcısı, hukukçu, memur, doktor, ev hanımı, sanatçı, sporcu ve siyasetçi kadınlardan oluşan otobüslerle Suriye zindanlarında işkence altındaki 417'si küçük kız çocuğu olmak üzere toplam 6 bin 736 kadının özgürlüğü için yollara çıkacak.
55 ülkeden farklı dil, din, ırk ve kültürlerden binlerce kadın otobüslerle çıktıkları yoldan son nokta olarak Suriye sınırına ulaşacak ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sabahı Hatay'dan dünyaya seslenecekler.

GÜNÜN SÖZÜ
Ustalaştığınız şeyin ötesinde bir şeylere yönelmedikçe, asla büyüyemezsiniz. RONALD E. OSBORN