Tarihi 9 Şubat 2018

Afrin’e karşı çıkmak PKK ile aynı çizgiye gelmektir!

Kahraman Mehmetçiğimiz büyük bir kararlılıkla Zeytin Dalı Operasyonunda destan yazmaya devam ededursun, başta CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve onun işbirlikçileri, belli odakların sözcülüğünü yapmaya ve canını ortaya koyan ordumuzun moralini bozmaya devam ediyor.
Kılıçdaroğlu en sonunda ağzındaki baklayı tam anlamıyla çıkardı ve söylemini "Afrin'e girilmesin" demeye kadar götürdü. Tam da bu noktada, Afrin harekatı ile gündeme gelen Kızılelma tartışmasını açmakta da fayda var. Partisinin Salı günkü grup konuşmasında MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin önemli bir çıkışı olmuştu;
"İçimizdeki YPG'lilerin, sağa-sola konuşlanmış PKK ve FETÖ artıklarının Türk milletinin ülkülerini karalaması, ülke ve ilkelerine kastetmesi imkansızdır.
Kızılelma, Türk milletinin cihana hakimiyet mefkuresi ve sembolüdür, Türk düşmanları tanımlayamaz, işbirlikçiler idrak edemez." Bu konuyla ilgili sadece MHP Genel Başkan Yardımcısı olmasından dolayı değil, aynı zamanda tarihçi kimliğiyle de sordum Prof. Dr. Semih Yalçın'a. Afrin ve Zeytin Dalı Harekatı ile gündeme gelen Kızılelma söyleminden niye rahatsız oluyorlar dedik bakın ne cevap aldık:
"Kızılelma binlerce yıllık devlet ve yönetim anlayışının, cihan hakimiyeti ülküsünün ifadesidir. Mirasçısı olduğumuz Osmanlı Devlet hayatında devirden devire değişmiş;
Belgrad olmuş, Viyana olmuş.
Bursa, sonra Edirne ve sonra da İstanbul olmuştur.
Yani, hedefini ifade etmek için kullanılır ve her yüzyıl değişmiştir. Sadece şehirler olarak bakmamak gerekir bu hedefe, kültürel anlamdaki her aşama da Kızılelma olabilir.
Dünyaya adalet üzerinden, Türklük ve İslam üzerinden nizam vermektir. Zamanla fetih ruhunun yerini, kendi bağımsızlık ve egemenliğine titizlendiği kadar, komşularının da toprak bütünlüğüne saygı gösteren devlet anlayışı almıştır. Kızılelma, yurttabölgesinde ve dünyada barışı sağlamak için güçlü, müreffeh ve caydırıcı bir ülke olma hedefine dönüşmüştür.
Kahraman Türk askeri bugün de girdiği yere huzur, sükun ve barış götürmekte, hakkı ve adaleti hakim kılmaktadır. Bunu görmek için Türk ordusunun IŞİD'ten temizlediği bölgelerin değişen hayatına bakılması yeterlidir.
Afrin'de savaşa son verilsin yaveleriyle PKK'lı teröristlerin ezilmemesi için yana yakıla çağrıda bulunan Marksist sözde aydınla aynı çizgiye gelenleri kınıyoruz."

​KÜSTAH ABD'YE SES ÇIKARMA, ZEYTİN DALI'NA DİL UZAT!
Türkye'nin Afrin'de Menbiç'te ne işi var diyen içerideki ve dışarıdaki işbirlikçi ve işbilmezlere bir kez daha duyuralım.
Türkiye'nin en uzun sınırı bulunan Suriye'de yıllardır süren iç savaş ve burada konuşlanan ve sürekli beslenen terör örgütleri eliyle oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun doğrudan hedefi biziz yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırlarıdır.
Biz, uluslar arası hukuktan aldığımız yetkiyle meşru olarak kendimizi savunma hakkımızı kullanıyoruz. Ama, Suriye ve Ortadoğu ile ne sınırı ne de bir alakası olmayan ABD, baştan beri kendinden menkul yetkiyle bölgede "kanun benim" demeye çalışıyor. Son olarak küstah komutan ABD'li Korgeneral Paul Funk, terör örgütü kontrolündeki Menbiç'e gitti, karakol denetledi! "ABD askerleri bölgede kalacak" dedi.
Tümgeneral Jamie Jarrod da YPG'li teröristlerin başı Muhammed Ebu Adil ile tokalaşırken fotoğrafını yayınlayıp birlikte çalıştıkları için "teşekkür" etti!
Bu küstahlıkları hiçbir hakkı olmadığı halde o bölgede olan, teröristlere her tür silah ve mühimmat desteği yapan ve bir de üstüne fotoğraf verip "savaşacağız" mesajları veren ABD'lilere tepki vermeyenlere sormak lazım; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tamamen yurt savunması için yaptığı harekata demediğiniz lafı bırakmazken ABD ve onun teröristlerine neden sesiniz çıkmıyor?

HAYDİ HERKES OKUMAYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın aTV'deki Tatlı Sert programına canlı yayınla katılarak destek verdiği Müge Anlı'nın başlattığı Okuryazarlık Seferberliği için ilk adım 5 Mart itibarıyla resmen başlıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 81 ile gönderdiği genelge ile 19 Şubat'a kadar okumayazma bilmeyenlerle ilgili tarama sona erdirilecek ve 11 Mayıs'a kadar kurslar sona erdirilecek. Resmi rakamlara göre 2 milyon 462 bin 613 kişi hala okuma-yazma bilmiyor. Ve bu rakamın maalesef 2 milyona yakını megakent İstanbul olarak belirlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine hanımın birebir takip ettiği bu seferberlikle ilgili sevgili Müge Anlı ve aTV'ye her gün yüzlerce başvuru geldiğini biliyoruz.
2002'den bu yana çok önemli adımlar atılan seferberlik; okuma-yazma bilmeyen kalmayana kadar devam edecek. Emeği geçenlere binlerce teşekkür..

DERİN SÖZ
Savaşırken öIenIeri kahraman yapan, öIümIeri değiI, öIümIerinin sebepIeridir. NapoIeon Bonaparte