Şimdi bir adım daha ileri gidiyor ve Zeytin Dalı veya Afrin Harekatı, demokrasimizin de teminatı diyorum.
Çünkü; küresel güçler, 15 Temmuz'da yarım bırakmak zorunda kaldıkları işi bitirmeyi hedeflediler.
Türkiye'de bir iç savaş çıkarmak, Türkiye'yi yangın yerine çevirmek ve nihayetinde demokrasiyi askıya almak ve ülkeyi bölmek...
Bunu da; güney sınırımızda kuracakları terör koridorundaki milislerini Türkiye içinde hücresel ve bölgesel terör olayları için kullanmak suretiyle yapmayı hedeflediler.
Bakınız; Türkiye özellikle son 2 yıldır terörle mücadelede hiç olmadığı kadar başarılı.
Ve, Afrin harekatı, terörle mücadelenin en önemli adımı. Terör örgütlerini içeride kontrol altına aldık ve boğduk.
ABD eliyle oluşturulacak terör koridoru PKK ve PYD için nefes alanı olacaktı.
Afrin ile başlayan bu harekatın Münbiç ve Kandil'e kadar uzanması şarttır.
Sınırımızda mütecaviz olacak tüm hattın temizlenmesi kararlılığı tartışmasız bir gerçek.
Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok.
Sadece kendi ve milli güvenliğimizi sağlamayı istiyoruz.
Tüm fitneleri de bertaraf edeceğiz ve bunu yaptığımız takdirde dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmamamız için hiçbir sebep yok.
Mesele bundan ibarettir...
CEPHEYE İNCİR
Kahraman Mehmetçiğimiz Afrin'de teröristleri bir bir avlarken, 80 milyon onlar için dua ediyor.
Sadece dua etmekle kalmıyor, sarma sarıp cepheye tencereyle yollayan analar da var, güç toplasınlar diye incir gönderenler de.
Aydın Nazilli'de incir işletmeleri olan Yasin Uzun, 10 bin paket inciri Zeytin Dalı Harekatı'ndaki askerlerimize yollamaya hazırlanıyor.
İçerdiği yüksek protein, vitamin ve minerallerle hücre yenilenmesine yardımcı olan incir, gribal enfeksiyona karşı da koruyucu.
Sadece Yasin Uzun değil, incirleri paketleyecek olan işletmenin işçileri de çorbada bizim de katkımız olsun diye o gün yevmiye almama kararı almışlar.
Ne diyeyim ben size. Allah sizden razı olsun...
Türk anaları Afrin Operasyonu'na katılan Mehmetçiğe sarma yapıp gönderiyor. Kurtuluş Savaşı'nda da mermi doldurup sırtlarında taşımışlardı. YENEMEZSİNİZ.CHP'Lİ ATEŞ'İN ONUR İSYANI!
CHP'li Yılmaz Ateş, Kemal Kılıçdaroğlu'na bir mektup yazdı ve "Onur Kurulu" isyanını seslendirdi.
28 Eylül'de yazdığı ilk mektuba bir yanıt alamayınca çareyi 2. mektubu yazmakta bulan Ateş, aynı zamanda eski Genel Başkan Deniz Baykal'a da en yakın isimlerden.
CHP tüzüğüne rağmen yılda 1 kez toplanması gereken Onur Kurulu 6 yıldır, Küçük Kurultay da 8 yıldır toplanamayınca isyanını şu sözlerle dile getirdi Ateş:
"Geride bıraktığımız il ve ilçe kongrelerinin bir kısmında yaşanan yarışı "delege kapma kavgası" olarak değerlendirip "Kapının önüne koyarım"la tehdit edilmesi partimiz açısından talihsizlik olmuştur. Parti içi demokratik platformların kapısını kapatmak, parti içi sorunlar başta olmak üzere her üyeye görüş ve önerilerini kamuoyu üzerinden dile getirme kapısını açmaktadır."
DERİN SÖZ
Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır.. MONTAİGNE
