Tarihi 5 Kasım 2017

Hayatın öğrettikleri

Yirmili yaşlarımın başlarıydı. Benim için her şey yeni başlıyordu. Renkli ışıklar, herkesin hayalini kurduğu ünlüler… Para, lüks, eğlence, magazin, tanınırlık, şöhret… Ama bir sabah uyandığımda İstanbul'daki ilk arkadaşım, sırdaşım, yol arkadaşım bir trafik kazasında öldü.
Her şey onun gidişiyle başladı. O günden sonra dışımı süslemekten vazgeçtim. Pahalı kıyafetlerden, çantalardan, saatlerden, arabalardan vazgeçtim. Dışımı değil içimi süslemeye çalıştım. Şükürler olsun ki kıyafetlerin değil Özgür'ün değerli olduğunu anladım.
Sıradan siyah bir kot, siyah bir tişört ve ayakkabı yine beni Özgür yaptı. Beni ben yapan dışım değil içim! Hayatımda değişen bir şeyin olmadığını gördüm.
Her öğrendiğim şey bir yeni öğretiyi getirdi. Bunları kendime itiraf etmem bile çok zaman aldı. İş ve özel hayatıma her girene gitmesin, beni terk etmesin, ölmesin diye öyle bir yapıştım ki… Gidenlere de... Ölenlere de... Engel olamadım ben.
O yüzden bu kadar çırpınıyorum. Onlarla geçirdiğim her an benim için çok değerli.
Hatıralarıma o yüzden sahip çıkıyorum ve sahip çıkmaya edeceğim.
Kendim için ne istiyorsam yakınımdakilere de onu hediye etmek için uğraşırım. Siz beni gülerken gördüğünüzde ben kalbime o kadar gözyaşı döküyorum ki… Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil! İyi olmanın her kapıyı açtığını deneyimledim.
Peki, egoma yenik düşmedim mi? O kadar yenik düştüm ki... Egoma her yenildiğimde kendimi cezalandırmayı da öğrendim. Kibre kapıldığım, küçük dağları ben yarattım zannettiğim zamanlarım bile oldu. Ama vazgeçilmez olduğumu da anladım. En önemlisi de paylaşmayı öğrendim. Paylaştıkça her şeyin daha da çoğaldığını gördüm.
Tüm öğrendiklerimin üzerinden geçiyorum. Hayata bu öğretiler, bana sundukları, acılarım, sevinçlerim, başarılarım ve başarısızlıklarım için teşekkür ediyorum;
Allah'a şükrediyorum.
Geçen hafta kutsal topraklara gittim.
İlk olarak "Allah isteyen herkese buraya gelmeyi nasip etsin" diye dua ettim. Allah benim bu yenilenme, özümü bulma sürecimi size de nasip etsin inşallah!
Geçen yılki Umre ziyaretimde "Bir daha nasip olursa buraya bir arkadaşımı da getireceğim" diye niyet etmiştim. Allah'ım sesimi duymuş ki bu yıl bana ve arkadaşıma kutsal toprakları görmek nasip oldu.
En çok çocuklar için dua ettim. Hep ama hep mutlu olsunlar, hiç acı çekmesinler, suratlarından gülücük eksik olmasın diye… Allah nasip ettiyse kutsal topraklarda kendim, sevdiklerim ve beni bırakıp gökyüzünden izleyenler için bol bol dua ettim. Kutsal topraklardan her dua isteyene dua yolladım.
Tanımadığın birine edilen dua makbulmüş. Bu yüzden Allah kalbinizden geçeni versin. Sevmekten vazgeçmem Kimseye kin tutmam... Kimseyle küs kalmam... Allah'ın bana verdiklerini paylaşmayı severim.
Hatalarım yok mu? O kadar çok ki… Hayatta tek bildiğim şey ölümün olduğu...
Ölüm acısından başka her şey bana o kadar boş geliyor ki...
Hakkımda iyi veya kötü düşünen, konuşan herkes benim için çok değerli!
Benim için kim ne düşünüyorsa vardır bir nedeni... Ben sevmekten, kalbimi açmaktan hiç vazgeçmedim; asla vazgeçmeyeceğim.
Bu, bana hayatın bir öğretisi.
Hastalara, yardıma muhtaçlara, askerdekilere, kısmet bekleyenlere, darlık çekenlere kısacası kim ne dilediyse dualarım şifa olsun. Beni, kalbimi, dualarımı Allah biliyor. Yaşadığım, hissettiğim her şey için 'Şükürler olsun!'
***
Bir kimsenin başka birinin gıyabında ettiği dua kabul olur. Yapılan duaya melekler "Amin, aynı şeyler sana da olsun" der.
Başkası için edilen duada kibir ve bencillik yoktur; saf sevgi ve iyi niyet içerir. Allah hepimize bir diğerimizin duasında olabilmeyi nasip etsin.
Dualarım sizin için... Dua bir ibadettir...
Rabbim! Derdimize derman, borcumuza deva, hastamıza şifa, evimize hayır, kazancımıza bolluk, bereket, memleketimize huzur, devletimize hayır ihsan eyle. Kendim, sevdiklerim, benden dua bekleyenler için ettiğim tüm dualar kabul olsun. Âmin.
***
Mekke ve Medine'de bizi inanılmaz ağırlayan ve işlerinin en iyisi Amade Turizm'e, bu içsel yolculuğumda bana yol gösteren Suna Dumankaya'ya, Turgut Şimsek ve Nihat Aztekin'e sonsuz teşekkür. Ayrıca bilgisi, duaları ve güler yüzü için hocamız Bahtiyar Arslan'a, beraber kutsal topraklara gittiğim Tunç Kökkaya ile Deniz Seki'ye de minnettarım.
Allah'ım bu güzel insanları karşıma çıkardığın ve kutsal topraklara yeniden gelmemi sağladığın için şükürler olsun.