Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 10 Temmuz 2018

Berberin saç keserken dışarıya attığı anlık bakış

GENELLİKLE işlek bir cadde veya sokak üzerinde bulunan berberde tıraş olurken, berberin mesleki olarak "Bakın lan nasıl da saç kesiyorum!" imajı vererek dışarıya attığı bakıştır. Hani iş üstündeyken, yoldan geçen bir kızla anlık bir bakışma yakalamak, kıza "Mesleğimde nasıl da başarılıyım, ne kadar da karizmatiğim" mesajı vermek istiyordur berber, hiç sormadım taa ki bugüne kadar.
Saçımı yaklaşık 4 yıldır aynı elamana kestiriyorum. Kendisi ilkokul arkadaşım, kendisini Facebook'tan değil tesadüfen gittiğim bir kuaförde buldum. Birbirimize 3-4 dakika bakıp "Ben seni nerden tanıyorum lan?" muhabbeti geçti aramızda. Sonrası da malum, muhabbet muhabbeti getirdi falan.
Çok rahatım, çok güzel bir şey. Saç keserken dirseğe dayamak yok, saçı yıkayayım diye sormak yok. Direkt yıkar, ücrette geçirmeye çalışmaz, bir Türk kuaföründe yapılabilecek bütün atraksiyonları yapar falan.
Berber ve kuaförler hakkında sormam gereken tüm soruları kendisine rahat bir şekilde sorabiliyorum. Sordum da. "Lan bu saç keserken veya makası falan değiştirirken, dışarıya attığınız 2-3 saniyelik bakış ne oluyor?" dedim. "Ne biliyim lan istem dışı" diye cevap verdi.
Bugüne kadar yüzlerce berber gördüm. Berberler şu şekilde yetişiyor. Ya çekirdekten, çocukken bir berbere çırak olarak veriliyorlar. Ya da bunun okulunu okuyup kalfa oluyorlar. Hadi çekirdekten yetişen adam, ustasını izleyip bu hareketi kapmıştır da. Bunun okulunda da mı öğretiliyor bu? Berber olunca otomatik olarak öğreniyorsun bunları galiba.
Ancak kesinlikle her berberde ve kuaförde bulunan bir mekanizmadır. Onlar berber sıfatını aldıklarında bu kesinlikle onlara birkaç özellikle birlikte bahşedilir.
Tıpkı jedilik gibi. Nasıl jedi olunca Force Push, efendim Mind Trick o da olmadı Force Jump falan özelliklerini alırlar, bu da ona benziyor. Sanırsın berberlik kalfa okulunda master yoda var da o öğretiyor bunları. eksisozluk.com/ hayrullah amazingogullari

NE KADAR OLDU
"Yıkılmayan Adam" filminde Eşref Kolçak, yakasına yapıştığı Cüneyt Arkın'a "Demek sen... Sen... Sen... Sen kimsin?" diyeli 41 YIL OLDU

FIKRA
Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış:
"Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!" dedi.
Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamalarını sağlayabileceklerine karar vermiş.
İlk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş ve "Sayın yolcularımız, üzerinde bulunduğumuz alan Japonlar'ın araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız" demiş. Bunun üzerine bütün Amerikalılar, koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar.
Hostes bu sefer İngilizler'e yönelmiş.
"Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz.
Hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!" demiş. Tüm İngilizler, hevesle atlamışlar.
Sıra Fransızlar'a gelmiş. "Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum.
Rica etsem uçaktan atlar mısınız?
Şimdiden teşekkür ederim" demiş.
Fransızlar "Tabii, mersi!" diyerek sırayla atlamışlar.
Hostes, sıra Almanlar'a geldiğinde "Atlayın aşağı çabuk!" diye bağırmış.
Alman kafile "Heil!" diyerek atlamış.
Sonunda sıra Türkler'e gelmiş. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş: "Siz var ya… Buradan hayatta atlayamazsınız."

ALKIŞLIYORUM
Haftasonu "Yolda kaldım" diye aradın, 35 kilometre yol teptim, sorun etmedim.
"Çekme halatın var mı?" dedim, "Var" dediğin çekme halatı çamaşır ipinden hallice bir ip çıktı, ses etmedim! 2 tona yakın arabanla araya araya küçücük arabası olan beni aradın, ona da eyvallah!
Kaldığın yer iki tarafa da meyilli çukur bir bölge, sayende debriyaj balatasının yarı ömrünü de yedik problem değil de, a benim güzel arkadaşım, benzinin bittiğini neden baştan söylemedin!