Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 19 Kasım 2017

Laf sokma sanatı

Eski sevgiilinize, yeni flörtünüze, artık görüşmediğiniz eski kankanıza laf sokmak istiyorsanız ama bunu çok da doğrudan yapmak istemiyorsanız, doğru adrestesiniz.
Hedefi belirlemek: Eski sevgili mi, artık görüşmediğiniz kankanız mı yoksa yeni flörtünüz mü? İlk olarak hedefi belirlemeli ve ona uygun şekilde planınızı yapmalısınız.
Hedefin zayıf noktalarını ve zaaflarını belirlemek: Hedefin zayıf noktalarını iyi bilmelisiniz. Neye kızar? Neye üzülür? Bunlar en önemli bilgiler. Çünkü amacımız karşıdaki kişiyi duygusal olarak yaralamak.
Laf sokmayı paylaşacağın mecrayı seçmek: Paylaşım yeri, laf sokacağın kişinin seni takip ettiği bir sosyal mecra olmalı. Yani o görmeyecekse ne anlamı var? Verilmek istenen mesajın uzay boşluğunda kaybolmasını istemeyiz.
Diyelim ki tüm mecralarda sizi engelledi. O zaman onun arkadaşlarından birinin görebileceği bir yer seçmelisiniz. Ben bugün instagram story üzerinden gitmeye karar verdim.
Storyde bulunacak nesne seçimini yapmak: Karşıdaki kişiyi yaralayacak bir nesne var mı önce ona karar vermelisiniz. Eski sevgilinizin hiç sevmediği bir elbiseyi giyebilir ya da eski kankanızla en sevdiğiniz fotoğrafın asılı olduğu duvardan o fotoğrafı kaldırıp, duvarın boş olduğunu onun gözüne sokabilirsiniz!
Storyde bulunacak kişi seçimini yapmak:
Tek başınıza mı olmak istiyorsunuz yoksa eski sevgilinizin "onunla görüşmeni istemiyorum" dediği biricik kankiniz Meriçle eğlenceli bir anınızı mı paylaşmak istiyorsunuz?
Paylaşım yapacağınız ortama karar vermek: Yorganın altında pijamalarınızla yatarken "şu anda kulüpte keyfim yerindeee arasan da seniiii duymuyorummm!" diye paylaşım yaparsanız bu hiçbir işe yaramaz. Vereceğiniz mesajla, bulunduğunuz ortam birbiriyle uyumlu olmalı.
Paylaşım türüne karar vermek: Şarkı söylerken mi, odanızda kendinizle kaldığınızda mı, kankilerinizle dışarı çıktığınız bir anda mı? Öncelikle hedefi yaralama odaklı en doğru paylaşım türünü seçmelisiniz. Kendi kendinize aldığınız bir çiçeğin üstüne "beni şımartmayı çok sever." yazıp paylaşabilirsiniz mesela.
Biz bu yöntemleri hep denedik, başarılı olduğunu da gördük.
Saç modeli ve kıyafet seçimi yapmak:
Kimsenin sizi tükenmiş, üzgün ve dağılmış görmesini istemezsiniz. İmaj her şeydir. Behlül'e, "Sana bu seneki hediyem bu olsun. Ömür boyu uzaktan bakacaksın bana" diyen Bihter gibi olmalıyız. Çünkü en güzel intikam budur!
Şarkı seçimine karar vermek: Eğer kulüpten, plajdan story paylaşmıyorsanız, şarkı seçimi en önemli şey. "Bak nasıl mutluyum ahahah ne kadar çok eğleniyorum" mesajı vermek istediğiniz bir storynin arka planında Yıldız Tilbe'nin sesi duyulursa, eğlenceniz hiç inandırıcı olmaz.
Laf sokulan kişiyle göz teması kurmak:
"Lafı sosyal medyadan sokuyoruz nasıl göz teması kuralım?!?!?" demeyin hemen. Story çekerken, onun gözünün içine bakıyormuşsunuz gibi hayal edin. Böyle tam kameranın odak noktasına doğru, keskin ve imalı bakışlar atın.
Bu sayede, o da izlerken tam olarak ondan bahsettiğinizi hissedecektir.
Jest ve mimik seçimini yapmak: Bir storynin en önemli kısımlarından birisi de uygun jestleri, vücut dilini kullanmaktır. Şarkı sözlerine uygun mimikleri ve el hareketlerini, yerinde ve zamanında kullanmalı ve vereceğiniz mesajı en iyi şekilde yansıtmalısınız.
Paylaşmadan önce genel kontrol yapmak: Aceleyle paylaşım yaparsan kadraja istenmeyen şeyler girebilir, aman dikkat.
Sakince son kontrolleri yap ve vurucu darbeyi paylaşmaya hazır ol.
Tebrikler! Artık iflah olmaz bir laf sokma ustasısın! onedio.com

​EVET Mİ-HAYIR MI?
Temel'in abisi çok çapkınmış, her gün bir kızı babasının arabası ile dağa götürürmüş.
Temel ise dağda ne yaptıklarını hep merak edermiş.
Bir gün Temel arabanın bagajına binip onlarla beraber dağa çıkmışlar. Araba durunca Temel bagajdan inip abisi ile kızı izlemeye başlamış.
Abisi kızın omzuna elini uzatmış:
- "Evet mi? hayır mı?" demiş. Kız kızgın bir şekilde:
- "Hayır" demiş. Abisi:
- "İn aşağıya yayan gel" demiş. Temel bir şey anlamamış ertesi gün yine arabanın bagajına binmiş.
Olay yine aynı abisi kıza evetmi hayır mı diye soruyor kız yine hayır diyor. Abisi - "İn aşağıya yayan gel" diyor.
Temel bunun üzerine:
- "Çapkınlık herhalde böyle birşey" deyip eve gider ve merdivenin altından üç tekerlekli bisikletini çıkarır mahalleden bir kız çocuğunuda arkasına bindirir ıkına mıkına dağın tepesine gelirler.
Temel soluk soluğa elini kızın omzuna koyar ve sorar:
- "Evet mi hayır mı?" Kızda ne bilsin garibim - "Evet" der. Temel bir müddet düşünür ve cevabını verir:
- "İyi sen bisikleti al ben yayan geliyorum."



Mesai arkadaşım Serkan Özkaya'nın telefonuna eşi Burcu'dan bir mesaj gelir. Mesaj yukardaki gibidir. Baba Serkan bu mesajdan şüphelenir eşini arar. Anlaşılır ki 8 yaşındaki afacan annesinin yazışma şeklinin aynısı ile babasından Play Station istediği ortaya çıkar. Uyanık afacana maşallah diyoruz. Umarım en kısa zamanda Play Station alır babası da:)

​TEMEL
Temel Londra`da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor."Ulan" diyor Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor....
- Bana bir fişku.. Yok böyle anlarlar - Bana bir raki.. Yok yok" diyor "Böyle de anlarlar..." - Bana bir bira... Tamam diyor böyle iyi anlamazlar...
Ve aşağıya iniyor, masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor. "Barmen bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor:
- Birader senin adın Temel mi?
- Uuuy nereden bileysun diyor;
- Burası resepsiyon bar karşıda.