Fransa, önemli favorilerin elendiği turnuvada tarihinde ilk kez final oynayan Hırvatistan'ın rahat bir skorla geçti ve adını tarihe yazdırdı.
Geride kalan bir ay boyunca keyifsiz bir Dünya Kupası izlediğimizi söyleyebilirim.
Futbolda herhangi bir yenilik göremedik, yeni bir yıldız adayı ortaya çıkmadı ve çok keyifli maçlar izleyemedik.
Şöyle düşünün; şampiyon Fransa'nın forveti Grioud bırakın gol atmayı, kaleye isabetli şut atamadan turnuvayı bitirdi. Böyle bir istatistik daha önce oldu mu bilmiyorum.
Yine Fransa'dan devam edecek olursak şunu gördük ki; önce iyi savunma yapacaksın, sonrasında da geçişleri hızlı yapıp, rakibi eksik yakalayıp sonuca gideceksin. Tabii bunu yapmak için de Mbappe gibi Griezmann gibi çok çabuk oyunculara ihtiyacınız var.
Aynı şekilde Matuidi ve Pogba gibi de oyunu iki yönlü oynayan orta sahanız olmak zorunda. Bu kupada bir de duran toplar ön plana çıktı.
Dün olduğu gibi birçok maçın sonucu duran toplarla belirledi.
Fransa da bunu en iyi uygulayan ekiplerden biriydi.
Bireysel olarak zaten turnuvanın en iyi ayaklarına ve en geniş kadrosuna sahip Fransa, bu avantajını takım oyunu ile birleştirmesi sonucunda 3. finalde ikinci şampiyonluğunu kazandılar. Hırvatlar'ın da finale kadar gelmesi büyük bir başarıydı.
MAÇIN iYiSi: MBAPPE
Genç oyuncu harika mücadele etti.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ: SUBASIC
Hırvatistan kalecisi kötü günündeydi.
