Kopuk bir film gibi

Dün Alanyaspor önünde Beşiktaş'ı kopuk bir film gibi izledim. Bir var, bir yok gibi... Talisca gol atana kadar sahanın içinde muhteşemdi. Golü ise tek kelimeyle harikaydı. Ama o golden sonra Talisaca'yı sahada bulmak mümkün değildi. Beşiktaş'a bakıyorum bir 10-15 dakika tempo yapıyor sonrasında oyundan kopuyor. Zannedersem Başakşehir yenilgisi Beşiktaşlı futbolcuları biraz güvensizliğe itmiş. 90 dakikalık oyuna baktığımda Beşiktaş ne zaman topu iyi çevirdiyse hem pozisyona girdi hem de o anların birinde golü buldu. Eğer yakalanan pozisyonlarda Babel ve Negredo o golleri atsaydı maç ilk yarıda kopardı.

3 PUAN ÖNEMLİYDİ
Beşiktaş ikinci yarıda zaman zaman hem oyundan düştü hem de oyunun hakimiyetini Alanyaspor'a kaptırdı. Ama dün defansta bilhassa ikinci yarıda Gökhan Gönül'ü seyrederken sahaya inip onu alkışlamak istedim. İnanılmaz savaştı ve müthiş pres yaparak Beşiktaş'ın gol yememesinde başaktör oldu. Orta sahada Oğuzhan, Tolgay ve Atiba inanlımaz kopuk oynadılar ve takım oyunundan uzaktılar. Ve bu oyuncuların 3'ü de sarı kart görerek Göztepe maçında cezalı duruma düştüler. Ama her şeye rağmen artık sezonun sonuna gelirken alınan 3 puan oynanan futboldan daha önemliydi.

MAÇIN EN İYİSİ: GÖKHAN
​Beşiktaş'ın en dinamik ismiydi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: TAHA
Alanya'nın orta sahası varlık gösteremedi.