Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 24 Ocak 2018

Afrin ve gerçeklik

Bugün Suriye'de son derece önemli ve başarılı bir askeri operasyon yapıyoruz. Türkiye'nin terör belasına karşı atması gereken en somut adımlardan birini atıyoruz. Reelpolitik mantığı takip ettikçe somut kazanımlar elde ediyor ve düze çıkıyoruz.
Nereye varacağını bilmeyen hayaller yok. Ne istediğini bilen bir Türkiye var. Türkiye otonomi istiyor. Kendine yönelik tehditleri biliyor ve onları temizlemeye çalışıyor. Kafası karışık değil.
Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridorunun tehdit olduğunu biliyor. Ona karşı önlem alıyor. Kimin dost kimin düşman olduğunu biliyor. Barzani'den dost çıkarmaya çalışmıyor. Amerika'ya mesafe koyuyor.
Sahte gösteriler yok. Gerçek siyaset araçları devreye sokuluyor. Gerektiğinde askeri güç kullanıyor. Boş tehditler savurmuyor. Neyi kullanarak sonuç alabileceğini biliyor. İşini yapıyor.
Reklam yok. Kimse kendini ön plana çıkarmanın peşinde değil. Devlet makinası adam akıllı çalışıyor. Kurumlar görevini yerini getiriyor.
Boş tehditler ve abartılı söylem yok. Diplomatik görüşmeler yapıldı. Rusya ikna edildi. Amerika kenara itildi. Hareketsiz bırakıldı. Söylenen yapıldı. Asker yığıldı. Plan hazırlandı ve operasyon başladı.
Belki de hepsinden önemlisi bu tür bir amaç uğruna kullanılması gerekli araçlar devreye sokulabildi.
Suriye siyasetinde Amerika'dan veya başka bir aktörden medet ummak yerine Türkiye kendi gücüne yaslandı.
Ama birileri hala durumu anlamadı. Ve eski ezberler üzerinden devam ediyor. Hala kamu diplomasisiyle siyaseti birbirine karıştırıyor.
Kamu diplomasisi denilen içi boş kavramı hala kullanıyor.
Bu bir hastalık. Cehalet kaynaklı bir hastalık. Siyasetin yüzyıllardır süren altın kurallarını kavrayamamaktan doğan bir sığlık. İflah da olmuyor.
Ders de almıyor. Çünkü başka bir şey bilmiyor.
"Ama kamu diplomasisini ihmal etmemek lazım" diyor. Çok zekice tebrik ederim. Kendin mi buldun bunu? Yoksa grup çalışması mı?
Tek kişinin yapamayacağı kadar dahiyane.
Bunu söyleyen adam tamamıyla boş konuşuyor. Aklına başka laf gelmediğinden "efendim algılar da önemli" deyiveriyor.
Öğrenin artık. Algılar önemli falan değil. Gerçek önemli. Sen Afrin'e operasyon yapamazsan, havasını atamazsın. Operasyon yapmadan hava atmaya kalkarsan komik olursun. Rezil olursun.Hepsinden önemlisi ülkenin başını belaya sokarsın. Herkesi ülkeye düşman edersin. Bol hamaset sıfır kazanç.
Nasıl bir zafiyettir siyaseti reklam zannetmek? Türkiye her gün aksini kanıtlarken, hala bu dili kullananlar var. Allah'tan bunlara inanacak kimse kalmadı.
Neyse ki, Türkiye daha fazla bu tür söylemlerle vakit kaybetmiyor. Ulusal güvenlik tehditlerini rasyonel bir şekilde belirledi.
Suriye'nin kuzeyinde herhangi bir koridorun terör devleti olacağı gerçeğini tanıdı. Terörle mücadele denilen iş sert güç gerektirdiği için ona hazırlık yaptı. Gerektiği kadar kamu diplomasisi tekniklerini de kullandı. Ama daha fazlası değil.
Operasyonun adını belirlerken bile barışçıl bir operasyon olduğunu ima eden bir isim tercih etti.
Suriye'de işgalci olmadığını dile getirdi. Mücadelenin terörle olduğunu söyledi. Sadece PKK/PYD değil DEAŞ'ın da dahil olduğu tüm terör örgütleriyle mücadele edileceğini söyledi. Bu kadar. Gerisine gerek yok.
Türkiye uygun hedefe uygun araçlarla müdahale ediyor. Gerisi teferruat.