Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 16 Ocak 2018

Amerika ne yapmaya çalışıyor?

Tam da Türkiye'nin Afrin operasyonu konuşuluyordu.
Bir hafta içinde bir harekatın gerçekleştirilebileceği söyleniyordu.
Bunun üzerine Amerika'dan açıklama geldi. PYD'nin bir sınır gücü haline dönüştürüleceği açıklandı. Bu ikisi arasında bir ilişki olduğu açık.
Amerikan tarafı Türkiye'ye kırmızı ışık yakıyor. Afrin operasyonunun önünü kapatmaya çalışıyor. PYD'ye olan desteğin devam edeceğini söylüyor. PYD'yi terk etmediğini gösteriyor.
Şimdilik ortada net bir durum yok ama böyle giderse Amerika PYD'yi daha gerçek bir aktör haline dönüştürebilir. Türkiye bir an önce adım atmalı. Ve PYD için yaratılmak istenen güvenli alanı ortadan kaldırmalı. Afrin de dahil bazı bölgelerde elini çabuk tutmalı.
Afrin meselesi yeni değil. Türkiye'nin Suriye'deki öncelikli hedeflerinden biri olduğunu artık herkes öğrendi.
Gerçi ben Afrin'in stratejik bir öncelik olmadığını uzun süredir iddia ediyorum.
Tabii ki Afrin'in PYD'den temizlenmesi önemli ama zaten kuşatma altında olan Afrin yerine daha öncelikli bölgeler olduğunu söyleyebilirim.
Mesela bence Fırat'ın doğu yakası ve Münbiç daha öncelikli. O bölgelerin Türkiye tarafından şimdilik ele geçirilemiyorsa bile istikrarsızlaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle Afrin'e yönelmenin ikincil olduğu kanaatindeyim.
Tabii bu iddia tartışmaya açık.
Arkada boşluk bırakmak istemeyenler için Afrin öncelikli hedef olabilir.
Süpürerek ilerlemek isteniyorsa veya Afrin şimdilik en kolay ve en mümkün hedef olarak görünüyorsa, o zaman Afrin öncelikli hale gelebilir.
Ankara'nın şimdilik böyle bir tavır takındığı görünüyor. Muhtemelen diğer stratejik bölgelere operasyon mümkün görünmediği için Afrin önceleniyor.
Tıpkı İdlip operasyonunda olduğu gibi Afrin de alan hakimiyeti için tercih edilebilir.
Öyle ya da böyle, Türkiye Afrin'e çok yaklaştı. Amerika da bunun farkında.
Eğer Türkiye Rusya ile bu konuda bir anlaşmaya varmışsa, o zaman bu operasyon gerçekleşir. Amerika bunun da farkında. Ve engellemek istiyor.
Çünkü PYD kontrolünde bölgelerin kendi kontrolünde olduğunu düşünüyor.
Fakat engellemek için elinde fazla bir baskı aracı yok. Türkiye'yi ikna edebilecek konumda görünmüyor. İki ülke arasındaki ilişkiler öylesine zayıfladı ki Amerika Türkiye üzerinde nüfuz kullanamaz hale geldi. Türkiye'yi bir davranışa ikna etmek için güç veya şiddet kullanmak zorunda. Bu da açıktan NATO üyesi bir ülkeyi hedefe oturtmak anlamına geleceği için bu adımı atamıyor. Evet, PYD Amerika için değerli ama o kadar da değerli değil. Bu nedenle caydırıcılığı deniyor. Yani Türkiye'yi üstü kapalı bir tehditle Afrin operasyonundan vaz geçirmeye çalışıyor. Aynı zamanda da PYD'ye statü kazandırma gayreti içinde. PYD bir terör örgütü olmaktan böylelikle çıkartılıp sanki resmi bir kurummuş gibi sınır koruma görevi görüyor olarak sunulacak.
Amerikan koruması altında olduğu ima edilecek.
Amerika'nın alelacele yaptığı bu açıklamanın başka bir anlamı yok.
İşte tam da bu nedenle Türkiye her ne planlıyorsa acilen sahneye koymalı.
Atabileceği tüm adımları bir an önce atmalı. Amerika şayet zaten şiddet kullanabilecek konumda olsaydı tehdit kullanmazdı.
Suriye iç savaşında doğru düzgün bir pozisyon bile geliştiremeyen Amerika'nın Türkiye'ye karşı da tehdit dilini kullanmaktan başka yapabileceği bir şey yok. En azından şimdilik.
Amerika paralize olmuş durumda.
Türkiye bu boşluğu kendi avantajına kullanmanın yollarını bulabilir. İçi boş laflara ve tehditlere aldanmak yerine ihtiyatlı bir şekilde fakat kendinden emin adımlarla sonuç alan hareketleri ortaya koymalı. Bence Afrin operasyonu da PYD'ye yönelik diğer operasyonlar da hala mümkün. Ve acilen yapılmalı.