Yazan, okuyan, düşünen vatanperver bir kardeşimiz... İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, ABD hakkında suç duyurusunda bulundu. İşte Amerika Birleşik Devletleri'ne yöneltilen suçlamalar...
PKK başta olmak üzere YPG, JPG, SDG, PYD, DEAŞ, FETÖ, PJAK ve diğer terör örgütlerine silah vermek, para aktarmak, bu terör örgütleriyle işbirliği yapmak ve yönetmek, Türkiye'de seçimle işbaşına gelen hükümetleri ve halkın doğrudan oylarıyla, seçimle işbaşına gelen Cumhurbaşkanı'nı devirmek amacıyla askeri darbe planlamak, uygulamak ve uygulatmak, sahte ve düzmece belgelerle Türkiye Cumhuriyeti ve kurumları aleyhine dava açmak, Türk bankacılık sistemi ve ödeme araçlarını kullanmak suretiyle terör örgütlerine para aktarmak, halka açık şirket konumundaki Halkbank A.Ş'ni, kamuoyu nezdinde yıpratmaya ve değerini düşürmeye yönelik spekülatif açıklamalar yapmak, eylemlerde bulunmak... Mehmet Hakan Sağlam ayrıca; ABD adlı haydut, katil devlet hakkında, 256 milyar dolarlık tazminat talep ediyor. ABD'nin yurt içindeki ve yurt dışındaki gayrimenkullerine el konulmasını da istiyor.
BATI CAMİİ YAKARKEN BİZLER KİLİSE TAMİR EDİYORUZ
Neredeyse her gün camii kundaklıyorlar... Türk ve Müslüman iseniz ırkçılığın en kötüsüne maruz kalırsınız... Türk ve Müslüman düşmanlığı adeta bir devlet politikası haline geliyor. Avrupa devletleri, topyekün bir ırkçılık ve nefret sarmalının içinde... Oralarda hal böyle iken... Haliç'te Demir Kilise, Ortodoks vatandaşlarımız ve bütün dünyadaki Hristiyan Ortodoks'ların hizmetine, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sunuluyor.
Din ve vicdan özgürlüğünün zirvesi bu değil mi? Batı çökmüştür.
Batı denen bu topluluğun varlık sebebi aslında Türk ve Müslüman düşmanlığıdır. Sahiplendiği demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukukun üstünlüğü, laiklik gibi kavramlar konusunda asla samimi değildir...
Olmamıştır... Olmayacaktır... Batı dediğimiz bu eli kanlı katiller, bu kavramları, dünyanın geri kalanını sömürmek, karıştırmak için kullanmaktadır.
DEVLET TİYATROLARININ YENİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA KURT
Sevgili okurlar, geçtiğimiz hafta kültür ve sanat dünyasında bomba etkisi yaratan bir gelişme yaşandı.
Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş, Türk tiyatronun en kurumsal yapılarından Devlet Tiyatrosu'nda çok çarpıcı bir değişikliğe imza attı. Üç yıldan bu yana genel müdürlük yapan Nejat Birecik'i görevden alarak, yerine daha önce de bu görevi yürüten Mustafa Kurt'u getirdi.
Kurt'u 90'lı yıllardan bu yana, Adana Devlet Tiyatrosu'nda oyuncu, yönetmen ve müdür olduğu günlerden beri tanırız.
Son derece çalışkan, disiplinli, üretken, yaratıcı bir sanat adamıdır. Otuz senedir bünyesinde yer aldığı devlet Tiyatrosu'nda onlarca oyun oynadı, yönetti, başrejisörlük yaptı.
Mustafa Kurt'un, görevine yeniden dönüşüyle Devlet Tiyatrosu'nu yeniden şaha kaldıracağına, bambaşka bir soluk ve hava katacağına, yürekten inanıyorum. Uzun zamandır özlemini çektiğimiz, bilhassa komedi oyunları ile boğucu hayatımıza neşe ve coşku katmasını arzu ediyoruz.
