Erkan Tan

ERKAN TAN

Tarihi 1 Ocak 2018

Allah sağlıklı ve hayırlı ömür versin

Bugün yeni yılın ilk günü... Böyle bir günde satırlarıma dua ile başlamak istiyorum.
Lütfen sizler de katılın. Umulur ki... Ne kadar çok kişi iştirak eder, Amin derse, o kadar makbul olur bu dua... Allah'ım; vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı, devletimizi, her türlü kazadan, beladan, felaketlerden, afetlerden, düşmanların şerrinden, kurulan ve kurulacak tuzaklardan, şeytan ve taraftarlarından, şeytanlaşmış insanlardan koru, kolla, muhafaza eyle. Vatanımızı, milletimizi, devletimizi idare edenlere akıl ver, fikir ver, dayanma gücü ver. Dertli olanlara derman, hasta olanlara şifa, borçlu olanlara borçlarını ödeyebilme gücü ver. Müslüman kardeşlerimize, sağlıklı ve hayırlı ömür ver... Amin...

EMRİ VEREN DE YAPAN DA SUÇLUDUR
Bu konuyu, a haber televizyonundaki Sabah Ajansı yayınında bu fakir, çeşitli vesileler ile dile getirmişti. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da Cumartesi günü çok aydınlatıcı bir açıklama yaptı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, darbeye fiilen katılan erleri, adeta suçsuz ilan eden açıklamalar yapmıştı.
Darbeye teşebbüs suçunun, sadece komutanlar için geçerli olduğunu söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, darbeye katılsalar ve insanları öldürseler dahi, Erlerin darbeye teşebbüs suçunun faili olamayacaklarını anlatmaya çalışıyordu. Ama gerçek bu değil kardeşlerim....

SUÇ OLAN EMİR
Bu ve benzeri konular, Anayasamızda açıkça düzenlenmiştir.
İşte size madde... T.C Anayasası madde 137/2... "Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir surette yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz." İşte bu Anayasa hükmünü, yok sayan ve ya çarpıtan hiçbir değerlendirme, görüş doğru değildir... Masum değildir... İyi niyetli değildir... Darbecilerin karşısına dikilip, "yapmayın, suç işliyorsunuz, kışlalarınıza geri dönün" diye yalvaranlara kurşun yağdıranlar bu Anayasa maddesinin muhatabıdırlar.
Ayrıca bu ifadeler, FETÖ mensubu katillerin de mahkemelerdeki ifadeleridir. Neredeyse hepsi, "emir kuluyuz, verilen emirleri yerine getirdik" diyorlar.
Geçenlerde, Sabah gazetesindeki köşesinde Melih Altınok da yazmıştı.
Bu askerler, gidin ananızı, babanızı boğazlayın diye bir emir almış olsalardı, yine de yerine getirecekler miydi? Bir başka önemli husus da şudur... Mahkemelerde bu durumdaki erlerin konumlarını, zaten, büyük bir hassasiyetle ayrıca değerlendiriliyor.
Yani, sadece aldıkları emir gereği, bu ihanetin ortasına istemeden ve bilmeden düşenler, ayıklanmaya zaten çalışılıyor.

ÜMMETİN ÖNDERİ DEĞİL HİZMETKARI OLMAYA TALİBİZ
İçimizdeki Haçlıların anlamadığı işte tam da burası.
Haçlı-Siyonist ittifakının ve küresel Şeytani Üst Aklın kafasının basmadığı yer bu...
Allah'ın emri ve ecdadın mirası budur. Şanlı Osmanlı, tarih boyunca, asırlarca böyle anladı ve uyguladı. Bu yüzden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika'da gittiği her yerde kardeşlerimiz onu bağrına bastı. Coşkuyla mutlulukla karşıladılar. Bu aziz ve asil millet; ümmetin liderliğine, başkanlığına, şeyhliğine, önderliğine talip değildir. Allah'ın rızasını kazanmak için ümmete, müslüman kardeşlerimize, hizmet etmeye talip olmuştur. Müslümanlara, birlik, beraberlik, refah, huzur, adalet, barış gelsin diye derlenmektedir.