Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 21 Aralık 2017

McMaster Planı

GEÇTİĞİMİZ günlerde ölen Naomi Lauter'in AIPAC üzerindeki hakimiyetini aktardım.
Çok önemli bir isimdi. Ölmeden önce ilettiği NOT ile Trump KUDÜSİSRAİL'in başkenti olarak tanıdı.
Lauter, hem DIŞİŞLERİNE hem PENTAGON'a hem de HAZİNEYE çok sayıda isim yerleştirdi. Zaten önerdiği isimler o kadar başarılı ve iyi eğitimliydi ki kimse karşı koyamıyordu.
Türkiye ile ABD arasında hala devam eden VİZE KRİZİ var. ABD'liler 2019 OCAK ayına kadar zorluk çıkaracaklarını açıkladılar. Biz de karşılık verdik. Peki ABD VİZE KONUSUNDA karar alırken, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI işin neresindeydi?
Cevap vereyim!
TAM MERKEZİNDE. Obama döneminde YÜZDE 60'ı geçen oran, Trump ile birlikte daha da yukarı çıktı!
Dışarıdan destek verenlerle birlikte OBAMA dönemi sollandı!
AIPAC içinden gücünü alan bu ekip VİZE KONUSUNDA da karşımızdaydı... Tillerson'un ekibindeki John J. Sullivan ve Wess Mitchell, AIPAC desteği sayesinde koltuklarını almıştı!
Zorluk çıkaranlar bunlardı. Peki tek zorluk çıkaran AIPAC merkezli oluşum muydu?
Elbette hayır!
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster, ABD Başkanı Trump'a makamında, 'İdiot' diyecek kadar güçlü biri.
Özellikle "ORTADOĞU'nun kaderini değiştiren adam" olarak anılan McMASTER, baştan beri TRUMP'a karşı. Bunu gizleme gereği de duymuyor. Ancak son dönemde yaşananlar, McMaster'in daha dikkatli adımlar atmasına neden oldu. McMaster'in Türkiye ve İran konusunda yaptığı açıklamalar, iki ülkeyi de terör örgütlerinin sponsorları gibi göstermesi şaşırtıcı değil.
McMaster, bu açıklamayı 12 ARALIK'ta yaptı! Ancak biz bilmesek de bu açıklamadan birkaç gün önce özel iki isimle bir araya geldi. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas ve ABD'nin DAEŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk'la bir toplantı yaptı.
Toplantının konusu Ortadoğu'ydu...
Suudi Arabistan, Irak, İran, Türkiye, Suriye, Katar, Ürdün, Libya, Tunus ve Lübnan masaya yatırıldı. Bölgede yeni dönemde yaşanacak gelişmelerin önüne geçilmesi için alınacak önlemler konuşuldu. Org. Thomas ve McGurk, Türkiye konusunun öncelikli olarak çözülmesi gerektiğini söyledi.
Suriye ve Irak'ta yaşanacak güç kaybının, ABD'nin 2018 ve 2019 planlarını bozacağını anlattılar.
Örneklerle altını çizerek...
Org. Thomas, "Azez, El Bab, Cerablus'ta Türkiye askeri üs inşa etti. Tam olarak netleşmeyen 4 bölgede daha Türkiye'nin askeri üs kurma aşamasında olduğunu da biliyoruz. Türkiye eğer bu üslerle kendi planlarını uygulayabilirse, ABD için Ortadoğu yeni bir Vietnam olur" dedi. Aslında toplantının merkezinde yine TÜRKİYE vardı! Türkiye kendi çizgisinde gitmeye başlayınca Pentagon korkuyor ancak bunu hissettirmiyordu!
McGurk da sessiz kalmadı! YPG ile olası çatışma Türkiye'nin hızını önemli ölçüde azaltır yorumunu yaptı. Ancak "Bugün için YPG'ye, kesinlikle Türk unsurlarla çatışmaya girmeyin uyarısı" yaptığını da anlattı. Erkendi! Ve çekiniyorlardı! Hatta korkuyorlardı! Ama öte yandan desteklerini de sürdürüyorlardı...
Pentagon YPG'nin TÜRKİYE'ye saldırısı sonrası Türkiye'nin çok sert cevap vereceğini ve uluslararası toplumun da ANKARA'nın hamlelerine sessiz kalacağını düşünüyordu. Bu nedenle Hem McMaster, hem Orgeneral Raymond Thomas, hem McGurk hem de PENTAGON ilk saldırının TÜRKİYE'den gelmesini beklemekte!
Bu toplantıdan birkaç gün sonra TRUMP, ABD'nin ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİ'SİNİ AÇIKLADI... Açıklamada TÜRKİYE yer bulmadı. Bilerek ve isteyerek TÜRKİYE'ye yer verilmedi. Bu plan dahilinde atılan bir adımdı.
Çünkü Türkiye'yi bir düşman olarak göstermeleri, müttefiklik kavramının çökmesine neden olacaktı.
Rakip olarak görmeleri ise Türkiye'yi güçlü bir ülke olarak gördüklerinin ifadesi olacaktı.
Türkiye konusundaki sessizlik, McMaster başta olmak üzere herkesi memnun etti.
Trump'ın, Rusya ve Çin'i strateji belgesinde 'ABD değerlerine meydan okuyan rakipler' olarak göstermesi, yeni dönemde onlarla birlikte çalışacağının diplomatik olarak ilanıydı!
Dikkat ederseniz o açıklamadan hemen sonra hem Moskova hem de Pekin sert mesajlar yerine ileride çalışacakları konuları anlattılar. Yani İTTİFAK HIZLI BİR ŞEKİLDE KURULMAKTAYDI...
Ancak birileri hemen devreye girdi.
ABD içindeki bu güç, Rus yetkilileri bilgilendirdi. Rusya'da yaşayan bir Norveç vatandaşı, Rus askeri bilgilerini CIA'ye aktardığı için tutuklandı. 60 yaşında bir ekibin başkanı olarak görev yapan bu kişi, CIA için önemliydi.
Rusya İstihbarat Servisi FSB'nin sorguladığı bu kişi, CIA ajanı olduğunu kabul etti...
Yakın zamanda ABD ve Rusya arasında yeni AJAN TAKASI gündeme gelecekti! Çünkü şu anda 4 Amerikan ajanı Moskova'da, 5 Rus ajanı da Washington'da gözaltında tutuluyordu.
Ve bir güç ABD-RUSYA ittifakını kesinlikle istemiyordu! Arayı bozmak için ne gerekiyorsa yapıyor...
Zaten bu kavga daha çok Washington'da görülüyor!
Belgede, ABD'nin Ortadoğu'daki çıkarlarına uygun güç dengesinin sağlanması için Suudi Arabistan ve Mısır dost-müttefik gösterildi... Bu da TÜRKİYE'nin kendi rotasında gittiğinin, gideceğinin göstergesi...
Bunu en iyi Amerikalılar biliyor!
Türkiye "RADİKAL İSLAMCI TERÖR" kapsamına yakın tutuluyor.
Aslı astarı olmayan bu yaklaşım, gelecekte neleri yaşayabileceğimizin işareti... GİZLİ MESAJ bu! Trump'ın en büyük düşmanı olarak bilinen CNN ve New York Times'ın da bu strateji belgesine olumlu yaklaşması ilginç.
Hem CNN hem de NY Times, "Geri dönüş zamanı. Yeni strateji belgesi, 30 yıldır tatilde olan 'süper güç' kavramına geri dönüş sinyallerini verdi" yorumunu yaptı.
Pentagon, YPG konusunda Türkiye'yi oyalama taktiğini sürdürmekte kararlı.
YPG, Pentagon'dan emir gelene kadar Türkiye ile bir çatışmaya girmeyecek. Hatta Pentagon'da YPG konusunda açıklama bile yapmak istemiyor.
Öte yandan Pentagon'un Ortadoğu ülkelerindeki asker ve sivil personel sayısı birkaç ay önce 40 bin olarak açıklandı. Bu rakam, 10 Aralık itibariyle 65 bine ulaştı.
Bu resmi rakam tabii!
Bir de Amerikan askeriyle birlikte resmi olmayan sayının 150 bin civarında olduğu sanılıyor. Raporda en yüksek artışın Türkiye, Katar, Bahreyn, Suriye ve Kuveyt'te olduğuna da dikkat edelim...
Özellikle Türkiye'deki Amerikan askeri-personel sayısı, 3 ayda yüzde 100 (4 bin asker) arttı.
Katar'daki Amerikan askerinin sayısı ise 3 aylık dönemde 3 bin civarından 7 bine çıkartıldı. Hem Türkiye hem de Katar'da açıklanan rakamların resmi!
Gizli askerlerin ve gizli görevlilerin bu listede olmadığını da unutmayalım!
Her büyük ülke gibi ABD de planlarını ORTADOĞU üzerine yapmakta. Buraları kontrol eden önce İPEK YOLU'nu, sonra PARAYI ardından da DÜNYAYI ele geçirir...
Böylesine muazzam sonuçları olan ADIMLAR savaşsız olur mu?
İnşallah olur ama gidişat iyi değil...
Hazırlıkların bir kısmını yazdım.
Herkes PUSUDA!
Herkesin gözü de buralarda.
OYUNU KURMAK VE YÖNETMEK İÇİN BURALARA HAKİM OLMANIZ GEREKİYOR...
Dün belki durum böyleydi. Şimdi işler değişti. Artık bildiğini yapan TÜRKİYE var. Bu bütün oyuncuların kimyasını bozdu. Hazırlıksız yakalandılar. Adamların içerideki görevlileri, EMİRLERİ BAŞARIYLA (!) yerine getiremeyince kabus onlar için kaçınılmazdı. Öyle de oldu...
Kim oyun kuracaksa önce ANKARA'ya gelmek zorunda...
Gelmezlerse kendileri bilir! Türkiye zaten istediği yere gidecek! Sorun onların! Düşünsünler! Unutmayın gittiğimiz yerden dönüş yok!
Dönmeyi düşünen de!