"Kemal Bey, kardeşine nasıl sahip çıkmamıştı?" diye düşününce, geçen yıl meydana gelen olay aklıma geldi. Hatırlayalım. Geçen yıl, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu abisini eleştirerek, "Öz kardeşine sahip çıkmasa bile, bu vatana sahip çıksın.
Birileri Kemal ağabeyimi yönlendiriyor" demişti. Kemal Bey'in kardeşinin söylediği, "Kendisine sahip çıkmaması" önemli. Ama ondan daha önemli olanı, "Birileri kardeşimi yönlendiriyor" sözleriydi.
Son 2 ay içinde olanları BÜYÜK RESİM içinde düşünelim. Gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu'nu birilerinin yönlendirdiği dikkat çekiyor.
Şöyle: "Cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül'e yazılması, Meral Akşener'in partisine apar topar 15 milletvekili göndermesi, HDP (PKK)'nın barajı geçmesi için taktikler yapması, Saadet Partisi ve İP'e TBMM'de GRUP KURDURMAK için çalışması, aziz milletimiz tarafından Cumhurbaşkanlığı'na tekrar Tayyip Erdoğan'ın seçileceğini anlayarak Meclis'i ele geçirme, Meclis'ten Cumhurbaşkanı Erdoğan'a pranga takmanın peşinde. Gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu'nu kardeşi Celal Kılıçdaroğlu'nun söylediği gibi abisini BİRİLERİ YÖNLENDİRİYOR. Peki, kimler yönlendiriyor? İŞTE CEVABI...
CHP hizmet yapmıyor. Yapılan hizmetleri de karalamaya çalışıyor. CHP zihniyetine rağmen şehir hastaneleri vatandaşlara büyük bir sağlık hizmeti sunuyor.
VESAYETÇİLERİN SON KARARGAHI CHP
Aziz milletimiz, 16 Nisan referandumunda vesayetçi odaklara, askeri ve sivil oligarşiye darbe vurdu ancak tam bitmediler. 24 Haziran seçimlerine giderken kafalarını kaldırma, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ı devirerek tekrar canlanma mücadelesindeler. Eski Türkiye'ye dönme stratejilerinde son kale olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun patronajındaki CHP'yi üs seçmişler. Bırakın 1960 öncesini, 27 Mayıs'tan başlayarak yakın tarihe bakalım.
Darbelerinde ardında statükonun kalesi olarak hep CHP yer aldı. 24 Haziran seçimlerine giderken statükonun mutemet politikacılarının önde geleni olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu görmekteyiz. Kılıçdaroğlu'nun yükselişinde dikkat çeken birkaç hususa değinmekte yarar var.
Kılıçdaroğlu peş peşe servis edilen dosyalarla öne çıkarıldı.
Bu dosyaların FETÖ tarafından hazırlandığı anlaşıldı. Eski Doğan Medya'nın da yardımıyla imajı yapıldı. Almanya'dan güçlü destekler vardı. Bir FETÖ kumpasıyla, CHP Genel Başkanlığı'na yükseltildi. (2010) FETÖ deyince hemen akıllara DERİN ABD-CIA-NATO GLADYOSU geliyor. Bu bakımdan, VESAYETÇİLERİN SON KALE OLARAK CHP'Yİ ana karargah seçmeleri bir TESADÜF DEĞİLDİR. Kemal Kılıçdaroğlu patronajındaki CHP bürokratik oligarşinin son karargahıdır. 24 Haziran'da, BENZEMEZLER İTTİFAKI, eğer kazanırsa tekrar eski günlere dönmek, bürokratik oligarşiye güdümlü siyaset yapmak, generallerin kapılarını çalmak, Anayasa Mahkemesi'nin kapısında sabahlamak, emperyalist Batı'nın karşısındaki DİK DURUŞTAN VAZGEÇMEK, Avrupa'nın avukatlığına soyunmak tekrar gündeme sokulması tehlikesi vardır. KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN OYNAYACAĞI ROL BELLİDİR Hiç şüphemiz yok ki aziz milletimiz 24 Haziran'da vesayetçi odakları ve zihniyeti sandığa ebediyen gömmeye kararlıdır. DARBELERİN PANZEHİRİ 24 HAZİRAN'DA...
BALKANLAR'IN CAN YOLDAŞI
Balkan ülkelerinin can yoldaşı Başbakan Yardımcımız Hakan Çavuşoğlu'na helal olsun.TİKA ve Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) işbirliğiyle düzenlenen 2.
Balkan Ülkeleri buluşmasında Balkan ülkelerinden gelen bakan, milletvekili, din adamı, öğretim üyeleri Ankara'da doya doya hasret giderdiler.
Evlad-ı Fatihan topraklarımızın evladı, Başbakan Yardımcım, kurduğu köprülerle, Balkanlar'ın atar damarlarında dolaşan kan oluyor. Tarihi kodlarımızı canlandırırken, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın Balkanlar'da kardeşlerimizin gönüllerinde taht kurmasına vesile oluyor.
Şunu muhakkak görmeliyiz.
Başbakan Yardımcım Hakan Çavuşoğlu sadece Bursa'da, Türkiye'de yaşamıyor. Her an Balkanlar'daki gönül coğrafyasının her noktasında kalp atışlarına yol açıyor.
DERİN SÖZ
Bugüne kadar yaptığımız hizmetler gelecek 5 yılda yapacağımız hizmetlerin teminatıdır. Biz laf üstüne laf, taş üstüne taş koymanın çabasındayız. Biz Türkiye'yi büyütmenin, ekonomimizi kalkındırmanın derdindeyiz. Muhalefetin adayları ne vaat ediyor?
Koskoca bir hiç. Hepsinin de ortak vaadi; Tayyip Erdoğan'ı indirmek. Hepsinin ortak derdi Tayyip Erdoğan düşmanlığı.
(Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan)
