BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 17 Mart 2018

CHP yine Anayasa Mahkemesi nöbetinde

Kurultay ve tüzük toplantısı yaptı CHP.
Sonuç ne? Laf çok, tartışmalar ayyuka çıkarken bir baktık, CHP, yine Anayasa Mahkemesi kapısında dolaşıyor.
İttifak yasasını iptal ettirmenin, yüzde 10 seçim barajını Anayasa Mahkemesi'ne götürmenin peşindeler. Olmadı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklermiş.
Aziz Türk milleti, 16 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni onayladı.
Eskinin hiçbir hükmü kalmadı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu-polit bürosu başka telden çalıyor.
Hala eski gözlüklerle Türkiye'ye bakıp, eski sistem üzerine kafa patlatıyorlar.
CHP, geçmişe takılıp kalmış, bir adım ileri gidemiyor. Yüzde 10 barajına neden taktılar?
Türkiye'de sistem değişti. Ülkenin idaresinden Cumhurbaşkanı sorumlu olacak.
HÜKÜMET BAKANLAR
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkmayacak.
Bakanlar, Meclis dışından atanacak.
Milletvekilleri ise sadece yasama faaliyetleri ile ilgilenecekler. Yeni sistemde, yüzde 10 fazlaca bir anlam ifade etmiyor.
Bu rakam, TBMM'ye girip yasama faaliyeti yapmak için gerekli. CHP, hala bir cumhurbaşkanı adayı bulamadı.
Türkiye'nin yönetimi ile ilgili hiçbir iddia içinde değiller. Vatandaşımız, azgın muhalefetin oyunlarını görüyor. Etrafına bakıyor, Küresel liderlik yapmakta olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan başka bir isme yönelmeyi düşünmüyor.
Biliyor ki 15 yıldan beri, Türkiye'yi taşımış, dertlerine derman olmuş Erdoğan'la yola devam etmeyi uygun buluyor, şimdiden.


80 milyon, Afrin'deki kahraman askerlerimiz için seferber oldu.
Düzce'de de özel eğitim merkezinde eğitim gören çocuklar, kalplerinin Afrin'deki Mehmetçik için attığını gösterdi. Çocuklar, harçlıklarını biriktirip
Mehmetçik'e gönderdi...

​BÜYÜK MİLLETİMİZİN YENİDEN DİRİLİŞİ
100 yıl önce İngiliz-Fransızlar'ın güneyimizdeki İslam coğrafyasında suni hudutlar çizmişti.
Emperyalistler kışkırtarak, oyunları işin içerisine sokarak din kardeşlerimizin olduğu bir coğrafyayı parsellemişlerdi.
O günden bugüne sürekli savaşlar, kan dökmeler sürdürülüyor. 100 yıl önce bölgede Amerika yoktu.
Bugün var.
O günlerde parselasyonu İngiltere/Fransa yapmıştı.
Şimdi Amerika/Avrupa yapıyor.
100 yıl önce orası din kardeşlerimizle beraber yaşadığımız Osmanlı memleketiydi. Anadolu neyse, Suriye ya da Irak memleketleri de aynıydı.
Şam, Halep, Bağdat, Basra vilayeti bir Ankara ya da Erzurum vilayetinden farksızdı.
Osmanlı'ydı hepsi.
Çanakkale Zaferi'yle İngilizler'i/Fransızlar'ı denize gömmüştük.
Çanakkale'den sonra Kut'ül Amare, kazanılmış en büyük zaferimizdi.
İngiltere'nin muazzam, yenilmez olarak addettiği ordusu teslim alınmıştı.
Ancak, Birinci Dünya Savaşı'nda kaybeden Türkiye önce Mondros, sonra Sevr ile parçalanmak istendi.
Büyük Türk Milleti, Kurtuluş/İstiklal Savaşı'yla kaderini yeniden belirledi.
100 yıl sonra, yeniden dirilişimiz, haçlı işgallerini sonlandırıyor.

MONDROS'TAN LOZAN'A
Genç nesil gazeteciliğin araştırmacısı, gazetemizin Haber Müdürü Mevlüt Yüksel, "Mondros'tan Lozan"a isimli yeni kitabında 100 yıl önceyi hatırlatıyor. Büyük Türk milletinin, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bugün sürdürdüğü DİRİLİŞLE paralellik kuruyor.
Mevlüt Yüksel'in, "Mondros'tan Lozan'a" kitabı özellikle gençlerimize, bugünlerde ABD ve Avrupa'nın Irak 'ta/ Suriye 'de ne aradığını, ne yapmakta olduklarını anlatıyor.

DERİN SÖZ
Tarih yazmak korkaklara göre bir iş değildir. Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir. İmkanın sınırını görmek için de imkansızı denemek lazımdır...
(Fatih Sultan Mehmet)