Tarihi 6 Ocak 2020

ABD hizmetçisi İran

"KUVEYT'TE en fakir insan bile krallar gibi yaşıyor. Onları biz koruyoruz.
Buna rağmen bedelini ödemiyorlar. Petrollerini bile bizim sayemizde satıyorlar.
Bir ittifak varsa bedelini ödemeliler." ABD'li talk show sunucusu Oprah Winfrey'ın konuğu sarfediyordu bu sözleri yıllar önce.
Aynı adam Cumhuriyetçiler'in Başkan adayı olduğunda "ABD'nin yaklaşık 20 trilyon dolar borcu var" diyordu. Kendisine soruyorlardı.
"Bu borcu nasıl kapatacaksın, nereden kaynak bulacaksın?" diye. Adam yüzbinlerce dönüm çiftlikleri ve ahırları olan biri edasıyla rahattı. Sırıtarak "Merak etmeyin kaynağım var. Körfez ülkelerine ödeteceğim" diyor, Arap ülkelerinin ağzına kadar dolu olan kasalarını gösteriyordu.
Seçildikten sonra Suudi Arabistan ziyaretinden dönüşünde havada twit atıyordu büyük bir keyifle. "Yüzlerce milyar dolarla ülkeme doğru yola çıktım" diye. Ortadoğu ülkelerini sağılacak inek olarak gördüğünü, dünyaya açık açık ilan eden bu adam Başkan Trump'tı.
Suudi Prensi Salman onu Beyaz Saray'da ziyaret ediyordu. Trump görüşmeye panolar, grafikler ve fotoğraflarla çıkıyordu. Suudlar'a ne kadar silah sattıklarını ve 100 milyar dolar söğüşlediklerini gösteriyordu dünyaya. Ziyaretçisini böylesine aşağılayan, süt veren ineğe çeviren başka bir başkan yoktu. Onu ziyaret eden ve inek yerine konan misafir de sırıtıyordu. Onda da hiç utanma yoktu. Kendilerini aşağılayan adam "Biz korumasak, himayemize almasak, Körfez ülkeleri bir hafta ayakta kalamaz" diye tüm dünyaya haykırıyordu. Süt süttü, inek de inek...
Hiç tınmadılar, hiç gocunmadılar.
Suudi Arabistan, BAE ve Mısır bu anlamda Amerika'ya en çok süt veren ülkelerdi. Yüzlerce milyar dolarlık silahı ABD'den Körfez'e taşıyan inek arabalarıydı. Onları bereketli süt ahırlarına çeviren ise İranlı öldürülen general Kasım Süleymani'ydi.
Haşdi Şabi, Bedir Tugayları, Hizbullah gibi ne kadar örgüt varsa, emir komutası altında toplamıştı. Irak'tan, Suriye'ye, Lübnan'dan Yemen'e hilal çiziyor "Şii imparatorluğu bölgeye geliyor" diyordu. Ona bu gazı verenler Amerika ve CIA'ydı. Hem Afganistan'da hem Irak'ta hem de Suriye'de CIA ile birlikte çalışmış, birlikte örgüt kurmuş, birlikte ortak operasyonlar yapmıştı.
Ona son dönemde Suriye ve Irak'ta yol veren güç CIA'ydı. Bir Amerikalı ile sohbet ettik önceki gün. "Herkes son olaylara, Kasım Süleymani suikastine düz bakıyor. Kimse tersten okuyamıyor, arkasını göremiyor. Bugüne kadar Amerika'nın, Ortadoğu'daki çıkarlarına EN BÜYÜK HİZMETİ İran yapmıştır" dedi. Şaşırtıcı ama bir o kadar da gerçeğin ta kendisiydi bu. "İran geliyor" korkusu, Körfez ülkelerini adeta Amerika'nın kucağına itmiş ve kuklası yapmıştı. Trump, Suriye'deki PKK'nın maaşlarını bile Suudlar'a ödetiyor, BAE'ye de sigortalarını yatırtıyordu. Kasım Süleymani bu sağmal ineklerin çobanıydı. Hizmet süresi doldu.
Çobanlıktan patronluğa, ağalığa soyunmaya başlayınca bileti kesildi.
Sahibi "Evladım patron da ağa da bir kişi olur. O da benim" diyordu.
Şimdi sopa gösterip süt veren inekleri hizaya çekecek yeni bir çoban bulunacak.
Amerikan hükümetinin yaklaşık 20 trilyon dolarlık süte ihtiyacı var.
Eli sopalı yeni çoban işini düzgün yaptığı, inekleri verimli hale getirdiği sürece görevde kalacak. Aksi halde o da Kasım Süleymani gibi bertaraf edilecek. Unutmayın çoban bulmak kolaydır. Önemli olan çobandan korkacak ve sağılacak ineklerdir.
Onların korunması zaruridir. Çobanın da ağalığa soyunmaması, çobanlığını bilmesi gerekir. Aksi halde üzerinde "Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa" yazılı füze geliverir.