Tarihi 2 Mart 2018

Bonjour Mösyö

Sabah kalktım, otelde kimle karşılaşsam "Bonjour Mösyö" diyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika gezisinde 3. durağı olan Senegal'deyiz.
İlk gün Cezayir'de, ikinci güzergah Moritanya'da da herkes bize "Bonjour Mösyö" diyordu. Hepsi Müslüman ülkeydi ama dillerini bile unutturmuşlardı.
İlk durak Cezayir'de bir gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Buraya Osmanlı'nın sömürge anlayışı ile mi geldiniz" diye sormuştu. Adam Fransızsever azınlığın ve elitlerin iktidara taşıdığı askeri yönetimin bir maşasıydı. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan "Sömürgeci olsaydık bu soruyu Fransızca değil Türkçe sorardınız" dedi. Ecdadımızın nasıl sömürgeci değil korumacı hareket ettiğini Fransız devşirmesi o gazetecinin yüzüne tokat gibi çarptı. Bu satırları kaleme aldığım Senegal de yıllarca Fransa sömürgesi olarak yaşadı. Bağımsızlığını kazandığında sömürgeciler asla çıkmadı.
İlk köle pazarlarının kurulduğu Senegal'e girdiği yıllarda büyük oyun tezgahladı.
Diğer sömürgesi Lübnan'dan binlerce Şii'yi "Sizi yeni kıta Amerika'ya götüreceğim" diye toplayarak, Afrika'ya getirip Senegal'e yerleştirdi. Kara kıtanın Müslüman ve Maliki mezhebindeki ülkesine Lübnanlı Fransız hayranı Şiileri doldurdu. Onlara yatırım yaptı ve büyüttü.
Bugün Senegal'in elitleri Fransız hayranı bu Lübnanlı aileler. Fransa Senegali Lübnan'dan getirdiği devşirme zengin Şii ailelerle perde arkasından yöneterek sömürüyor. Cezayir'in petrol ve doğalgazını iç eden Şanzelize çocuklarının, iki gün önce gittiğimiz nüfusu yüzde yüz Müslüman olan Moritanya'da ne işi var? Çünkü yer üzerinde yaşayanlar sadece balıkçılık yapıyor. Zira ülkenin tamamı çöl. Bu yüzden fakirlik dibe vurmuş durumda.
Ancak Fransa sürekli darbeler yaparak balıktan başka bir şeyi olmayan ülkeden bir türlü çıkmıyor. Neden?
Onun da cevabı geliyor; "Çünkü Moritanya'da yerin altı dünyanın en büyük altın rezervleri ile dolu.
Fransızlar çıkardıkları altını bu ülkeden uçak ve gemilerle kaçırıyor.
Geride bir kuruş bırakmıyor."
700'ü aşkın Türk balıkçısı ile yerleştiği Moritanya'da Atlas Okyanusu'ndan milyonlarca doları bu ülkeye kazandırıyor.
Yarın geçeceğimiz Mali'de de sürekli Fransa güdümünde darbeler yapılıyor.
Sabah yatağından kalkan teğmenler bile Fransa elçiliğine uğrayıp, çıktıktan sonra darbeyle iktidarı alıyor. Çünkü dünyanın en büyük uranyum ve altın rezervlerine sahip ülkelerinden biri de Mali. Fransa soyup soğana çevirdiği ülkeye bir kuruş bırakmadığı için de Mali dünyanın en fakir on ülkesi içinde yer alıyor.
Ne acıdır ki bu ülkelerin tamamında sabahları herkes "Bonjour Mösyö" diyor. Amerika bu Müslüman ülkeleri Fransa'dan almak istiyor. FETÖ'yü o yüzden bu ülkelere soktular. Okullarda CIA ajanları, öğretmen kisvesi altında Amerika'ya adam devşiriyor, yarının yöneticilerini hazırlıyordu. Türkiye şu anda bulunduğumuz Senegal'de FETÖ okullarından bazılarına el koyarak devraldı ve CIA projesine çomak soktu. Afrika'nın doğusunda İngilizler, batısında Fransızlar, hemen hepsinde Amerikalılar cirit atıyor.
Ve dahası en büyük yatırımı Çin yapıyor.
Pekin kıtada her yere parayla ve yüz milyarlarca dolarlık yatırımla giriyor.
Afrika yakında fena karışacak. Büyük sömürge savaşları yaşanacak. Böyle bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret ettiği kara kıtada önceki gün "Yeni dünya düzeni kurulurken Afrika ile yürüyeceğiz" diyerek çok iddialı bir konuşmaya imza attı. Bu sözler boşuna değil. Türkiye yüz milyonlarca Afrikalının gönlünde taht kuran Osmanlı'nın torunlarıyla buraları boş bırakmayacak.
Oyun kuranların karşısına burada da dikilecek. Sömürgecilere karşı mazlumların yanında olacak. Onlara kazandıran tek dost ülke olacak.
Afrika'da dört günde üç ülkeyi gezdik.
Tamamında halklar "Sömürgeci zalimlere dünyada her platformda sesini yükselten tek ülke Türkiye" diyerek Erdoğan'a aşkla dua ediyor. Deliler gibi seviyor ve yollara dökülüyor.
Türk pasaportunun bu diyarlarda açamayacağı kilit yok. Bunu hücrelerimize kadar hissettik. "Mösyö" ve "Mister" dönemini bitirecek tek ülke "BİZİZ"...