"PYD'nin kurucularından biri de benim. PYD-YPG aslında PKK'dır." Ardından Amerika'nın desteklediği bu terör örgütü Rakka'ya giriyor. Şehir merkezinde APO posteri açıyor. Ele geçirdiği tüm yerleşim birimlerinde kurduğu eğitim kamplarında duvarlar APO posterleri ve PKK paçavraları ile donatılıyor. Sözde komutanlarının Suriye'ye gelmeden önce Kandil'de PKK kamplarında çekilmiş fotoğrafları piyasada tavan yapıyor. Türk savaş uçakları Afrin'de dağlara yerleştirilen devasa APO posterleri ve altındaki tünelleri vuruyor. Bu görüntüler ekranlarda yayınlanıyor. Selim Sayek Böke diye bir CHP'li çıkıyor, ekranlarda "PYD'ye terörist diyemem. Elimizde böylesine bir bilgi yok. Biz istihbarat örgütü değiliz" diyor. Hanımefendi Amerika'da Duke Üniversitesi'nde yüksek doktorasını tamamladı. Ardından yine Amerika'da Bentley College'de Yardımcı Doçent olarak çalıştı. Sonrasında az gelişmiş ülkelere borç verip, atadığı memurlarla onları yöneten Amerikan merkezli IMF'nin Washington DC ofisinde çalıştı. Oradan da CHP'ye transfer oldu.PYD-YPG Suriye'den Türkiye'ye 700 saldırıda bulundu. Yukarıda saydığım örneklerden daha binlerce var.
Ancak hanımefendi "PYD'ye terörist diyemem" diyor. Yahu Osman Öcalan "PYD'nin PKK adına kurucusuyum" diye çığlık atıyor adeta. Böke "Yok" diyor. Yahu PYD'liler "Biji APO" diye bağırıyor. Böke "Olmaz terörist diyemem. Biz istihbarat değiliz" diye inat ediyor. Sonra partisi CIA'dan önce "ÖSO terörist" diye istihbarat örgütü gibi açıklama yapıyor. Kimin ne olduğu konusunda tonlarca bilgi, belge, delil ortada. Böke "Hayır" diyor. Nasıl akademisyenlikte tırmandı, nasıl IMF'te görev yaptı diye insanın sorası geliyor.
Gerçi Amerika da aynı sözleri söylüyor.
"PYD PKK değil, başka bir şey" diyor.
Onları anlıyorum. Sonuçta PKK'ya terörist deyip ardından onlarla müttefik olursan böyle bir kılıfa sığınman normal. Ancak Selim Sayek Böke'nin Mehmetçiğimizi öldüren, ülkemize Afrin'den attıkları roketlerle vatandaşlarımızı şehit eden PYD'ye, onca belgeye rağmen "Terörist diyemem" çıkışını anlayamıyorum. Neden Amerikalılar gibi konuşuyor? Gerçi çok sıkı fıkı olduğu Amerikalı dostları var. Sık sık yaptığı Washington ziyaretlerinde ona "Bir imparatorluğun çöküşünü göreceksiniz" diyerek darbe tellallığı yapan ve bu ülkeden kovulan ABD büyükelçisi Riccardione eşlik ediyordu. Acaba Ricci mi onu bu düşünceye getirdi? Ayrıca Ricci neden işi gücü bırakıp onu Amerikalarda gezdirdi?
Benimki de merak işte. PYD'ye terörist diyemeyen Selim Sayek Böke'yi Kemal Bey CHP Parti Meclisi listesinde baş sıraya koydu. Altına da "Hayatta hiçbir şeyden tiksinmedim, şehitler ölmez vatan bölünmez sözünden tiksindiğim kadar" diye tweet atan Sera Kadıgil'i koydu. Milyonların kalpten söylediği ve kalbinde sonsuza kadar yaşatacağı bu cümleden tiksinen biri de CHP Parti Meclisi'nde... Neler oluyor, Kemal Bey ne yapıyor yahu? Sanırım partiyi tasfiye diyor. Başka bir izah gelmiyor akla.
Amerika'nın yeni planı ÖSO'yu terörist ilan edip Türkiye'yi sıkıştırmak. Böyle bir kampanya başlatacaklar. Ancak bu konuda bir kıvılcım lazım. Geçmişte Washington'un başlatacağı bir algı operasyonu öncesinde ilk FETÖ'nün gazeteleri yazıyordu. Sonra Amerikan gazeteleri FETÖ medyasını kaynak olarak sayfalarına taşıyıp Türkiye'ye saldırıyordu. Şimdi CIA'dan önce "ÖSO terörist" diyen ve KAYNAK noktasına gelen ve "ABD'yi yönetenlerle periyodik olarak görüşüyorum" diyen PERİYODİK Öztürk de tıpkı diğerleri gibi Parti Meclisi'nde. CHP Amerikalaşıyor.
Amerika zaten CHP'yi HDP'leştiriyor.
Al gülüm ver gülüm vaziyetleri yani.
Olan seçmenine oluyor. Bu seçmenlere hitap edecek yeni bir partiye ihtiyaç artık kaçınılmaz oldu. Zira CHP tam bir proje partisi oldu. "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sözünden tiksinenlerin, terörist cenazelerine gidenlerin yuvalandığı partiye dönüştü. Buraya yazıyorum... Amerikan PKK'sı Afrin'de bitirilecek. Bizim aslanlar bir tek terörist bırakmayacak. Altına da ekliyorum. AMERİCCİ partisi CHP bundan sonra asla ama asla iktidar olamaz.
Yürüyen merdivene ters binmeye devam ederse TASFİYE olur. Az kaldı. Ha gayret Kemal Bey!
