Tarihi 14 Kasım 2017

Yerlerde sürünüyorlar

Üç düzine büyükelçilik ve milyarlarca dolarlık ticaretle Türkiye son on yılda Afrika ülkeleriyle sessizce güçlü bağlar inşa etti. Eylül ayında Somali'deki üssün açılışı, Türkiye'nin Afrika'daki varlığına askeri bir boyut da ekledi. Türkiye'nin Kuzey Afrika ülkeleriyle uzun bir geçmişi var. 2016'da Mısır, Cezayir ve Fas'la 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştı.
Yeni olan, Türkiye'nin Güney Afrika'ya uzanması... Türk Hava Yolları artık kıtadaki 50'den fazla kente uçuşlar düzenliyor. Etiyopya ve Tanzanya arasında birkaç milyar dolarlık bir demiryolu projesini Türkiye sessizce hayata geçiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika'yı dış politikasının en önemli durağı haline getirdi.
Somali'deki yeni askeri üs Afrika'daki ilk ve sınırları dışındaki en geniş Türk üssü...
Bu aynı zamanda gövde gösterisi ve daha derin stratejik müttefiklik arayışının bir parçası. Somali ile bağlar Osmanlı İmparatorluğu dönemi kadar eskiye gidiyor. Somali'nin yakınlığı ve Müslüman nüfusu onu Türkiye için çekici bir ortak haline getiriyor. Erdoğan, Somali'de fark oluşturabileceğine inanıyor.

BEN SÖYLEMİYORUM
Yukarıdaki cümlelerin tamamını ve daha fazlasını Amerika'nın resmi yayın organı yayınlıyor. Cümleleri, George Washington Üniversitesi Elliot Uluslararası İlişkiler Okulu öğretim üyelerinden David Shin verdiği röportajda kullanıyor.
Röportajın başlığı ise "Türkiye'nin Afrika'daki varlığı büyüyor" şeklinde adeta bir uyarı mesajı taşıyor. David Shin İsrailseverler kervanı içinde yer alan derin adamlardan biri. Kendi çapında bir yerleri uyarıyor. Belli ki rahatsız...
Nitekim röportajın sonunda ağzından baklayı çıkarıyor; "Erdoğan'dan sonra kimsenin Türkiye'nin Afrika'daki varlığını genişletme çabasını sürdürmeyeceğini düşünüyorum.
Erdoğan'ın hiçbir halefinin Afrika'ya onun kadar ilgi göstereceğine inanmıyorum" diyor. Adamın beklentisi ve umudu bu... Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı David ve ONUN GİBİLERİN UMUDU GERÇEĞE DÖNÜŞECEKTİ. Osmanlı'yı üç kıtada at koştururken yıkanlar Batı'ya çalışan JÖN TÜRKLER'di. Ecdad ilim alsın diye onları Avrupa başkentlerine eğitime göndermiş ancak onlar Mason localarına girerek, istihbarat örgütlerinin maaşına tav olarak birer hain olarak ülkeye geri dönmüşlerdi.
Şimdi bu ülkede Amerikan elçisi John Bass gibilere çalışan JOHN TÜRKLER var.
FETÖ lideriyle İngiliz medyasına demeç veriyor açıkça "BATI'nın hizmetindeyiz" diyor. Aleni John Türk olduğunu ilan ediyor. Anamuhalefet Partisi içinden bile ülkesini Batı medyasına ve siyasetçilerine şikayet eden JOHN TÜRKLER fışkırıyor.
CHP'de Genel başkan Yardımcılığı yapan biri televizyon kanalına konuk oluyor.
"Amerika'nın bu tavrı karşılığında ben Erdoğan olsam tüm diyaloğu keserdim" diyor. Aynı adam ABD'nin resmi yayın organı VOA'ya demeç veriyor. "Ben iki ayda bir Amerika'ya periyodik olarak gelip siyasilerle görüşüyorum, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuyoruz" diyor. Artık periyodik Amerikan masasına oturtulan siyasetçilerimiz bile var. Bizim John Türkler dediklerimize, Amerikalılar ve diğer Batı ülkeleri "İYİ" çocuklar diyor. Bunu söylemeleri de normal. Demek ki onlara iyi çalışıyorlar. "Türkiye'nin Afrika'daki varlığı büyüyor" diyerek ağlayan ve bir tek "Eyvah" diye şimdilik bağıramayan David gibiler, gelecekte John Türkler'in Erdoğan'ın yerine geçeceğini umud ediyor. "Böylece bu kara kıtadaki varlıklı büyüme son bulacak. Buna inanıyorum" diyor. Türkiye'ye Ortadoğu'da oynanan oyunlar, PKK'nın PYD olarak sahaya sürülüp sınırımızda devletleşerek duvar örme girişimleri, darbe teşebbüsleri, DEAŞ, FETÖ saldırıları gibi tüm terörist eylemlerin ardında bu düşünce var. Ne Afrika'ya, ne balkanlara, ne Kafkaslara ve Asya'ya, gönül bağlarımızın olduğu yerlere gitmemizi istemiyorlar. THY'nin kaldırdığı uçakları, açtıkları elçilikleri bile taa okyanus ötesinde Amerikalarda tıpkı David gibi üniversitelerde bile takip edip sayıyorlar. Geçenlerde Washington Enstitüsü bir rapor yayınladı.
"Türkiye'ye Batılı turist sayısında düşüş var" diye... Adamlar bundan bile medet umar hale geldi. Düştükçe düşüyorlar, artık kudurmaktan yerlerde sürünüyorlar.