"Burası hacizde olan arabaların çekildiği yer. Bankaların otoparkı" dedi. Binlerce Romen kredi alarak ünlü marka arabalara hücum etmiş ancak kredi borcunu ödeyemeyerek adeta perişan olmuştu. Geçtiğimiz ay yine Romanya'daydım. İşadamları ile sohbet ettik. "Burayı Almanya soyuyor" dediler. Soygunun nasıl olduğunu da anlattılar. Almanlar lideri oldukları AB'de üye ülkelere "Pamuk eller cebe" diyerek para topluyor ve fonlar oluşturuyor. Bu fonlar, AB'nin yardıma muhtaç ülkelerine dağıtılıyor. Romanya'da bunlardan biri... Ülkeye gelen paralar daha sonra "Hüp" diye çekilerek hortumlanıyor. Bunun en önemli araçlarından biri de Alman arabaları...
Ülkenin her yanı da Alman Bankaları ile dolu. Alman bankalarının verdiği kredilerle leblebi gibi Alman arabaları satılıyor. Sonuçta Almanya, lideri olduğu Avrupa Birliği'nde toplanan yardım fonlarını önce dağıtıyor, sonra ürün satışlarıyla geri toplayıp ekonomisine kazandırıyor. Yani işin özeti Almanya Birliğin zengin üyelerini de soyuyor. Fakir üyelerini de daha daha borçlandırıp faiz batağında kendine bağımlı hale getiriyor.
İngiltere bu sarmalı gördü ve Avrupa Birliği'nden kaçtı. Sürekli AB fonlarına para veren ülkelerden biriydi ancak dönüşü yoktu. İngiliz arabaları revaçta değildi. ABD de son dönemlerde araba soygununa el atarak Alman markalarına 50 milyar dolarları bulan cezalar kesmeye başladı. Para kavgası artık araba piyasasındaki milyarlarca dolarlık pasta üzerinden de tüm şiddetiyle sürüyordu.
OYUN BOZULUYOR
Pentagon'a yakınlığı ile bilinen globalsecurity.org adlı yayın kuruluşu ise yeni bir rapor yayınlıyordu. İngiltere donanmasının eski gücünde olmadığını, her geçen gün kötüye gittiğini belirtiyordu. Hatta "İngilizler gemi parçalarını toplayarak bir şeyler yapma derdine düşecek kadar gerilediler" deniyordu o raporda.
Batmayan Güneş İmparatorluğu ünvanını kendine vererek böbürlenen İngilizler, yıllarca gaza getirip kullandıkları ABD tarafından tokatlanıyor ve bir tasfiye süreci içinde kendini buluyordu.
Güneş batıyor ve artık o ülkede zor görünüyordu. Avrupa da lider ülke tarafından soyuluyordu. Yani Batı batıyor, doğu doğuyordu. Türkiye artık kendi tankını, helikopterini, savaş gemisini, savaş uçağını yapıyordu. Hatta uçak gemisi yapmak için harekete geçiyordu.
Savunma sanayiinde milli silahlarını üreterek çılgın gelişmelere imza atıyordu.
Bu ülkede bazıları bunu ya anlamıyor ya da batan Batı'nın bir ekmek kapısı daha kapanmasın diye işbirlikçilik yapıyordu.
"Ne işimiz var uçak gemisi, savaş uçağı" ile diyorlardı. Teröre dün 8 şehit daha verdik. Teröristlerin en korkulu rüyası yerli üretim İHA'lardı. Yerli arabayı üretecek firmalar açıklandığı gün, görüş mesafesinin bir metreye düştüğü sisli havada saldırabildi teröristler. Alçak katillere karşı kullandığımız ve 3 bin teröristi gömdüğümüz İHA'lara karşı çıkanlar oldu bu topraklarda. Hatta içlerinde CHP milletvekilleri bile vardı.
Eminim ki havanın sürekli sisli olması için dua edenler de vardır. Böylesine devletine saldıranların olduğu ülkede "Araba üretmek intihar olur" diyenler de çıkacaktı. Nitekim çıktı da!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün ilk yerli araba üretimini gerçekleştirecek konsorsiyumu açıklarken bunlar geldi aklıma. Türkiye 2016 yılında otomotiv sektöründe yaklaşık 18 milyar dolarlık ithalatta bulundu. Yılda sadece otomotivden 18 milyar dolarımızı alıp dışarıya uçuran ülkeler tabii ki PKK'yı da FETÖ'yü de destekleyip koynunda besleyecek. BATI halkları yıllarca iktidarlarının diğer ülkelerde her alanda yaptığı soygunlarla refah içinde yaşadı.
Ancak artık "Babayiğitler" var bu ülkede... Ve onların önünü açan kefen giymiş korkusuzlar da... Rahat olun... Kim bu ülkeye zarar vermek isterse istesin yanlarına kar kalmayacak. Babayiğitler oyun bozacak!
