Tarihi 3 Ekim 2017

Sonuç

Aslında o küçük bir şehir. Ancak ona "The Biggest little in the world" yani "Dünyanın en büyük küçük şehri" diyorlar. Adı; Reno... Nevada çölleri dünyanın en büyük Kızılderili hapishanesiydi. Trump yıllar önce emlakçılık yaparken babasının tüm itirazlarına rağmen çöle büyük yatırım yaptı. Yıllarca ünlü mafya Carleone ailesinin yönettiği Las Vegas'ın kurulmasında büyük pay sahibi oldu. Şu anda Las Vegas'ta çok sayıda dünyaca ünlü kumarhane otelin sahibi.
Yani aslında Las Vegas Trump Holding'in adeta başkenti.
Aynı eyaletteki Reno ise yeni küresel kavganın merkezi. ABD derin devleti küresel sermayeye büyük savaş açtı. Para Tel-Aviv- Londra-New York üçgeninde zengin aileler tarafından yönetiliyordu. Özellikle İngiltere'ye ait sömürge adalarında Küresel Sermayenin bankaları ve finans kurumları trilyonlarca doları aklıyordu. Vergi kaçırmak isteyenler, terör ve uyuşturucu paralarını aklayanlar için bu adalar cennetti. Askerlerden oluşan Amerikan derin devleti gidişata "Dur" demek için kolları sıvadı. Londra-Tel Aviv- NewYork hattındaki Para Baronlarına savaş ilan etti. ABD dışında kullanılan kirli trilyonlarca doları aklayanların isimlerini Panama Belgeleriyle tek tek sızdırarak ortalığı ayağa kaldırdı. Devlet başkanları, siyasiler koltuğundan oldu, binlerce işadamının ülkesinden vergi kaçırdığı deşifre edildi. Derin devleti "Yeter artık, Amerika dışında hiçbir yer güvenli değil. Paranızı aklamak istiyorsanız bize gelin" diyordu.
Aynı zamanda dünyanın en büyük fuarlarının yapıldığı ve milyarlarca doların döndüğü Las Vegas ile aynı eyaletteki Reno, ABD'nin çağrı yaptığı yeni finans merkeziydi. 2016'nın başında CIA'dan ajanlar geliyor, boğazda bizim işadamlarımıza teknede toplantılar düzenliyordu. O teknelere binen bazı işadamlarımız ile konuşmuştum. "Paranızı ABD'ye getirin. Bakın Reno'da finas merkezi kurduk. En az 500 bin dolar getirene greencard veriyoruz." diyordu CIA ajanları. Geçtiğimiz günlerde Amerikan'ın dünyaca ünlü dergisi Forbes "Türkiye'de 1 milyon doların üzerinde serveti olanları paralarını ABD'ye kaçırma yarışında patlama yaşanıyor" diyordu. Yeni finans merkezi Reno'nun kasasını dolduruyordu işadamlarımız.
Bizimkiler için boğazda düzenlenen CIA TEKNE TURLARININ aynısı dünyanın birçok ülkesinde da yapılıyordu. İşte o Reno ile aynı eyaletteki Las Vegas'ta 50 kişi öldürülüyor, 100'ün üzerinde yaralı olduğu açıklanıyordu. Mandalay otelinin 32. katından otomatik silahla konsere giden insanlar taranıyordu. Mandalay aslında Arakan katliamının yaşandığı Myanmar'daki ikinci büyük şehirdi. Ve çok ilginçtir Mandalay otelinin hemen yanında Trump İnternational otel vardı. ABD'nin en büyük nükleer gücü de Las Vegas'ın bulunduğu Nevada çöllerindeydi. Las Vegas'ı kana bulayan Muhammed ve DEAŞ üyesi değildi. Adı da Joseph Lambord'du. Yerel tetikçiydi. Katalanları destekleyip İspanya'yı bölmek isteyen ABD'ye karşı İspanya'nın tutmuş olduğu bir kiralık katil, nükleer kriz yaşanan Kuzey Kore'nin intikam aracı, sürekli CIA kontrolündeki DEAŞ saldırılarına uğrayan ve aynı günde metrosunda bıçaklı saldırıyla üç vatandaşını kaybeden Fransız istihbaratının ABD'ye cevabı gibi teoriler üretilebilir. "Saldırı için Las Vegas'ın seçilmesi, şehrin kurucusu Trump'a mesaj" da denebilir. Ancak böyle yaklaşım hafif kalır. Aslında Trump sadece vitrindir.
ABD'nin gerçek sahibi ve Trump'ı perde arkasından yöneten derin devlettir. Las Vegas katliamı aslında ABD derin devleti ile Küresel sermaye arasındaki şiddetli savaşın izdüşümüdür. ABD derin devleti daha geçen hafta orta gelirlilere yüzde 15, zenginlere yüzde 40 vergi koyarak "Milyarlarca dolarınızı, kazandığınızın yarısına yakınını alacağım" diyerek açıkça savaşı büyüttü, Londra-Tel Aviv-NewYork hattını tasfiye sürecine bir katkı daha yaptı.
Economist şehrinin "Günahlar şehri" ilan ettiği Las Vegas'ın katliam için seçilmesi bundandır. Yeni finans merkezi Reno için Panama belgeleri ile topraktan çıkarılan savaş baltaları, bugün aynı bölgedeki Trump'ın kurduğu Las Vegas'ta devam ediyor. Ortadoğu çöllerinde yaşanan PARA aşkına savaşlar artık Nevada çöllerine taşıyor. Saldırı ABD'yi sarssa da Trump'a hayal edemeyeceğiniz kadar yarıyor.
Kendisine yapılan medya saldırıları artık yeni gündemle boşa çıktı. Ve dahası ordunun kısılan bütçeleri de bu saldırı ile yukarılara tırmanacak. Olaylara değil daima sonuçlarına bakmak en akılcı olandır!