SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 9 Eylül 2012

Darbeye dayanıklı şapka

Mersin Emniyet Müdürü Arif Öksüz deneyimli bir polis şefidir.
Geçtiğimiz gün kentteki meslektaşlarımızı toplayıp hem çay kahve ikram etmiş hem de 'darbeye dayanıklı şapka' dağıtmış onlara müdür bey.
Eskiden darbeye dayanıklı şapka denince akla Süleyman Demirel'in ünlü fötr şapkası gelirdi. Kaç darbe gördü ama yine geldiydi şapka. Meğer söz konusu hediye gerçek darbe yani cop, zoppa, demir çubuk, daş falan tarzı şeylerin yaratacağı darbeye dayanıklı bir şapkaymış.
Bir nevi motosiklet kaskı, madenci baretinin 'laytı' gibi olsa gerek.
Press

Müdür bey demiş ki; " Çocuklar bunları alın ve gereğinde kafanıza geçirin. Bunlar Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından basın mensupları için özel temin edildi. Sarı zemin üzerine ''basın'' ve 'press' yazıları var. Kalabalık grup içerisinde basın mensupları kolaylıkla görülsün ki, bilhassa sokakta polis muhabirliği yapanlara katkısı olsun.
Kusura bakmasınlar ama çok emin değilim bunun yararından.
Çünkü az da olsa bazı emniyet görevlileriyle, gösteri yapan gruplar için esas hedefin gazeteci olduğu durumlar o kadar çok ki.
Amanın

Böylelikle gazetecinin kitleler içine sinip de yakayı bu gazeteci arayıp bulmaya çalışanlardan kurtulması mümkün olamayacak. "Bizi çektiği görüntülerle zor duruma düşüren işte bu sarı şapkalılardan biri" diyerek nokta atışı yapar gibi yakalayıp basacak odunu, copu.
Hem de darbeye dayanıklı şapka taraflarından değil, artık Allah ne verdiyse oradan bir yerlerden.

* * *
BODRUM'DA GECE KOMPLOSU
Komplo teorisi üretmekte üstümüze yok. Bunun yeni ve şık bir örneğini taze taze, önceki gece Bodrum'da yaşadım.
Afyon'daki patlamayı izlemek üzere gidip, üzerime düşen kısmı kotarıp dönüş yolu geçmiştim. Arabamı tatil sonu Bodrum'da bırakmış olduğum için, otobüse atlayıp gittim ki, alıp İstanbul'a getireyim.
Tam Bodrum'a vardım, eve girdim telefon çaldı. Gece yazı işleri sorumlularımızdı arayan. "Bodrum'dasın hazır. Eski Başkan Mehmet Kocadon az önce serbest kaldı bul konuş yaz geç hemen.!"
HANİ NEREDE
Emir demiri kesti, fırladım tekrar dışarı. Bodrum meydana indiğimde baktım ahali benden önce haber alıp metydana konuşlanmış bile. Eski başkan ve beraberindeki konvoy yüzlerce arabayla Muğla Cezaevi önünden hareketle Bodrum'a geliyor.
Gerçekten de 1 saat kadar sonra beklenen buluşma gerçekleşti.
Kocadon yanında eşi ve kızyla çalışma arkadaşları olduğu halde belediye karşısındaki toplanma yerine ulaştı.
Şaka olsun diye yardımcılarına dedim ki; "Hani yüzlerce araçlık konvoy?"
Hemen yanıt geldi onlardan: "Savaş Abi bak tam şu saatte Hollanda milli maçı başladı. Açık kanal veriyor hem de. İnsanların ne başkanın tahliyesinden ne burada buluşulavağından haberi var. Çoğu insanımız maça gömülmüş seyrediyor. Mahsustan böyle bir saatte salıverdiler başkanımızı anlasana."
Bir şey demedim sadece gülümsemekle yetindim.
Muhtemelen şimdi sizin yaptığınız gibi yaptım yani...

* * *
KIYMIK
NE BU...

Mühimmatlar patlıyor, 'Mühim Zat'lar hediye alış verişi yapıyor.