Kayseri'de kurbanlarını
'Av', kendisini
'Avcı' olarak gören
Hamdi Kayapınar, ilk cinayetinde kardeşini katletti. Henüz 14 yaşında idi. Kayapınar, 1998 yılı Mart ve 2001 yılı Şubat ayları arasında tam
6 kişiyi gözünü kırpmadan öldürerek, seri cinayetlerine devam etti. 4 kişiyi de öldürmeye kalkıştı. Seri katil,
Yaşar Sezer,
Ali Aras,
Abdullah Aslan,
Memiş Dinçaslan,
İbrahim Genç ve
Cafer Şahin'i öldürmekten, polis memuru İlhan Duruş ve Bedrettin Duvar'ı yaralamaktan yargılandı. 2002'de
iki kez ömürboyu hapis, gasptan 12.5 yıl, gasp amacıyla yaralamak suçundan da 2'şer kez 16 yıl 8 ay (Toplam 169 yıl 7 ay) hapis cezası aldı. Kamu hizmetlerinden yasaklandı. Hapis cezalarının 2'şer yılını da hücrede geçirmesi hükme bağlandı. Hamdi Kayapınar, cezasının bir bölümünü çektikten sonra Ankara Yarı Açık Cezaevi'ne gönderildi. 12 Şubat 2016'da da Denetimli Serbestlik Yasası'ndaki bir yıl erken tahliye hükmünden yararlanarak, salıverildi. Memleketi Kayseri'ye gitti.
ÖZ KARDEŞİNİ BOĞDU!
Ancak işler istediği gibi gitmedi. Polis merkezinde imza vermesi ve düzenlenecek eğitim programlarına katılması gereken Kayapınar, hasımlarının kendini öldüreceğini öğrendi. İnfaz savcılığına dilekçeyle başvurarak can güvenliği olmadığı gerekçesiyle denetimli serbestlikten yararlanmak istemediğini belirtti. Kalan cezasını hapishanede çekmeye devam etmek istediğini bildirdi. Bunun üzerine Emniyet İnfaz Büro Amirliği ekipleri, Kayapınar'ı Kayseri Kapalı Cezaevi'ne teslim etti.
TÜRKİYE'DE BİR İLK
Ünlü avukat Ali Rıza Dizdar, Kayseri'de yaşayan gelişmeyi TAKVİM'e değerlendirdi: Türkiye'de ilk kez böyle bir olay yaşanıyor. Mahkum, genellikle hemen çıkmak ister. Bazen da küçük suçlar işleyip infazını yakan ve cezaevine dönenler olur. Ama Denetimli Serbestlik'ten faydalanmak istemeyen birine ilk kez rastlıyoruz. Fakat, hukuki olarak bu yol açıktır. Hükümlü, tanınan haktan faydalanmak istemeyebilir.