"Sözümüzbitti!" Sadece iki kelime... Yirmi yıllık bir yaşanmışlığın ardından sarf edilen sadece iki kelime. Sugibiderin bir anlamı olan sadece iki kelime. "Sözümüzbitti!" Bir gün İstiklal Caddesi'nde yürürken yıllar sonra tesadüfen karşılaştığım bir bayan arkadaşımın bana söylediği sözdü bu. Hiç unutmam. "Kocan nasıl?" diye sormuştum. "Bilmem, herhalde iyidir" demişti bana. Bunun üzerine "Hayrola" demiştim. Yoksa..." "Ne yazık ki evet" dedi. Çünkü "Sözümüzbitmişti!" Geride bırakılan yirmi yıllık bir evlilik basitçe iki kelimenin içine girip saklanıvermişti. Dünyaya gelen iki çocuk bile kurtarmaya yetmemişti bu evliliği. O saniyeden sonra derin bir sessizlik gelip çöreklendi yüreğime. Başka da bir soru soramadım. Bir insanın ayağının karıncalandığı gibi, benim de kafam karıncalaşmıştı bir kere. Günlerce düşündüm. "Söznedenbiter?" diye. Aynı çatı altında yaşayan karıkoca arasında günlük üç beş kelimeden daha fazla bir diyalog neden olmaz? Akşam olup da insan eve gelince dut yemiş bülbüle niye döner? Nedir bizi konuşmamaya iten şey? Nedendir birlikte bir ömrü paylaşıp da, bir türlü bizolamamak ? Neden fırsat bulduğumuz her durumda sen benim artık tanıdığımkocam ya da karım değilsin diye birbirimizin başına kakmak? Nedir bizi böyle olumsuz düşünmeye iten şey? Birbirimize sahip olmak mı; yoksa sahip olduğu şeyin kıymetini bilmemek mi? "Sözümüzbitti!" Sadece iki kelime... Sugibibasit ama aynı zamanda sugibiderin . İnsan yaşadığı müddetçe, söz ise konuştukça hayat bulmuyor mu bu evrende. Allah'ın bize can verdiği bir dünyada, söze can verenin biz olduğunu nasıl unutmuşuz ki? Sorarım size? Yoksa para pul mu ister ağzımızdan çıkan kelimeler. Televizyonda izlediğim o reklam gelip aklıma takılıyor her defasında. "Şimdikonuşmazamanı" diye. On dakikası iki kontör. Neredeyse sudan ucuz. Ya bizim bedavaya sahip olduğumuz ama nedense bir türlü kullanmak istemediğimiz sınırsız kontörleri ne yapmalı? Kullanmaya kullanmaya dilimizde pas tadı bırakan sözcüklerin pasını nasıl atmalı? Ne o? Sözünüz mü bitti? Hayır. Daha söylenecek çok söz var. Yeter ki çuvalın içine gelişigüzel tıktığımız sözleri serbest bırakabilelim. Televizyonda izlediğim reklam yine gelip aklıma takılıyor. "Şimdikonuşmazamanı! Ondakikasıikikontör..."