İstanbul'un sosyetik cinleri

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 02 Ocak 2011 Güncelleme 02 Ocak 2011, 05:29
İstanbul’un sosyetik cinleri

İÇİNDEKİLER

Çukurova Üniversitesi Öğretim üyesi İlahiyat Doçenti Ali Osman Ateş, Kuran ve Hadislerde Cinler ve Büyü isimli çalışmasında bakın neler diyor: "İnsanların yaşadıkları çeşitli bölgelere göre Amerikalı, Afrikalı, Avrupalı, Konyalı, İzmirli, İstanbullu, Ankaralı diye tanınmaları gibi, cinler de bazı şehir veya bölge isimleriyle anılmışlardır. Bu ifadelerden hareketle İstanbul'un cinleri, özellikle sosyetik cinleriyle kim tanışmak istemez!

EVDEKİ ÇÖPLER TOPLANTI YERİ
* Müslüman cinler nerelerde yaşar?
Rivayetlere göre Müslüman cinler köy ve dağlarda, müşrik cinler dağ ve denizler arasında yaşıyor. Müslümanlara ait evlerin tavanlarında Müslüman cinlerin bulunduğuna, sofralar kurulduğunda cinlerin insanlarla yemek yediklerine ve cinlerin en çok yemek olarak otları kullandıklarına, cinlerin en çok otluk, çöplük ve mezbelelik gibi pis yerlerde bulundukları, kemik ve tezekle beslendikleri kabul ediliyor. Hazreti Peygamber'e atfedilen rivayetlerde, evlerde bırakılan çöplerin cinlerin toplantı yerleri olacağı bildirilmiştir. Bazı İslam bilginleri ise hadislerdeki cin kavramıyla, üçüncü varlık türü olarak kabul edilen cinlerin değil, mikropların kastedildiğini savunmaktadırlar.

* Cinlerin aileleri var mıdır?
İddia ettiğimiz üzere cinler görünmeyen varlıklara denir. Nasıl ki insanların sosyal hayatları, aile hayatları varsa, onların da sosyal hayatları, aile hayatları var. Onlar da topluluk halinde yaşarlar. Cinler de Allah'a karşı sorumlulukları olan varlıklardır. Cinler arasında doktor, öğretmen ve mühendis de vardır. Açıkça ifade edeyim ki bunların çoğu insanlarla beraber yaşıyor, insanlar bunun farkında değil. Cinler, insan şeklinde ve değişik suretlerde yaşayabilir ve çeşitli şekillere de girebilirler. Hatta insanın içine de girebilirler. Onlar da hasta olabilir, kaza yapabilir, ibadet eder, asker ve paşa olurlar.

İNSANDAN DAHA MÜKEMMEL DEĞİL
* Cinler farklı karakter özellikleri gösterir mi?
Ben onları üç-dört şekle ayırıyorum. Oysa cinlerin şeklini daha kimse bilemiyor. Havada uçtuğunu kimse bilmiyor. Müsrif olanlar var, olmayanları var, ama maddeyle fazla ilişkileri yok. İnsanlardan çok da mükemmel değiller. Bazı insanlar cinlerin çok mükemmel olduklarını, en güçlü varlık olduklarını sanırlar ki, bu asla doğru değil. İnsan tabiatı gereği, insanlar vukufiyet kesbetmedikleri olaylar, varlıklar karşısında aklıselimi muhafaza edemiyorlar. "Madem ki bilmiyoruz, madem ki görmüyoruz, ama varlıklarını hissediyoruz. O halde bu varlıklar insanlardan daha güçlü ve daha mükemmeldir" diyebilir insanlar.

* Gerçekte böyle mi?
Bizim bildiğimiz yaratılmışlar içerisinde en mükemmel varlık insandır. O insan ki, yaratılmışların en şereflisi anlamına gelen "eşref-i mahlukat" olarak isimlendirilmiştir. Ancak bu sıfata layık olmayan, olamayan insanlar da var. Eşref-i mahlukat sıfatını taşımayanların, bunun idrakinde olmayanların derecesi ise, hayvanlardan bile aşağıdır. Lakin cinlerin de arasında alim olanları var, bu ilim ehli olan cinler tabii ki bizim cahil insanlardan üstündürler. Bilen, bilmeyenden üstündür.

ERİK VE PİLAVA BAYILIRLAR
* En çok neyi severler?
Cinler kabile ve gruplar halinde yaşarlar, o kabile nereye yerleşmişse, üyeleri de orada toplanabilirler. Cinler de, biz insanlar gibi yer içer, biz insanlar gibi uyur, yatıp kalkar ve ölürler. Eğer ki cinler varlıktırlar, canlıdırlar, o halde varlıkları sebeplere bağlıdır. Hayatiyetlerini devam ettirecek gıdalara muhtaçtırlar. Bu gıdalar maddi olabilir, manevi olabilir. Allah'ın fazlından gıdasız olarak hayatlarını devam ettirenler elbette istisnadır. Melekler bu sınıftandır. Onların tek gıdası maneviyattır. Cinler en çok neyi seviyor derseniz, pirinç çok severler, erik gibi, kemik gibi şeyleri severler. Neden böyledir, bilemeyiz. Ama bütün mönüleri bu kadar değildir. Mesela bazı insanların lokmasından, tabaklarından da faydalanırlar. İnsanlar tuvalete giderken dudaklarını oynatmadan besmele çeksinler, yemek yerken de besmele çeksinler, aksi takdirde şeytani cinler sofralarından faydalanır.

Akrep, yılan gibi görünür
Cinler insan kılığında görünebilecekleri gibi, hayvan şeklinde de görünebiliyorlar. Bunun yanında bazı hadislerde cinlerin yılan, akrep, sığır, merkep ve kuş kılığına girdikleri de anlatılmaktadır. Nitekim Nahle Vadisi'nde Efendimiz (SAV), onlardan biat kabul ederken, akrep ve kedi gibi herhangi bir hayvan kılığında görünmemelerini istemiş, illa görüneceklerse de kendi suretleri ya da daha başka munis suretlerde görünmelerini cinlere teklif etmiştir. Peygamberimiz ümmetini de, "Evinizde böyle bir haşere gördüğünüzde, ona önce üç defa "Allah rızası için git" deyin; belki o cin kardeşlerinizden biri olabilir. Gitmezse cin değildir; zarar verecekse öldürebilirsiniz" buyurmuştur. Bu bir bakıma iki ayrı taifenin, iki ayrı cinsin veya sınıfın anlaşması gibiydi ki, onun bu teklifine karşı cinler de, "Ümmetin her şeye besmele çeker, her şeyi kapatır ve muhafaza ederse, biz onların yiyecek ve içeceklerinden ne yer, ne de içeriz" diyerek söz vermiştir.