Sindona'ın, Vatikan'ın şirketlerini bir bir buharlaştırarak Amerika'daki paravan şirketlerine katması devam ederken, bir banka operasyonuna başladığı da ortaya çıktı. Prestijli bir Katolik bankası olan Banco Cattalıca del Veneto'yu satın alma planlarını hazırlandı. Sindona, bankanın başında olan başpiskopos Marcintus ve yasa dışı işlerinde ortağı durumuna gelen Roberto Calvi arasında operasyonu ilerletti. Sindona, Calvi ve Marcintus arasında 40 milyon doların paylaşıldığı ortaya çıktı. Katolik Bankası'nın Calvi'ye satılmasında bir bit yeniğini, daha sonra Papa olacak olan Venedik Piskopos'u Luciani de sezdi.
Calvi, Sindona'yla bağlantısı sayesinde büyük parlar kazanmaya başlamıştı.
YENİ PAPA'NIN GÖZDESİ
Bu büyük meblağlara ulaşan parayı da İsviçre'deki bankalarda saklamayı tercih etti. Bu arada Sindona, Başpiskopos Marcinkus'u, Vatikan'ın İtalyan şirketlerini satarken kazandığı kara parayı, İsviçre'de Calvi'in hesaplarının bulunduğu bankalara yatırmad konusunda da ikna etmeyi başardı. Sindona, Calvi, Marcinkus, İsviçre bankalarını, sahte fatura işlerinde de kullanmaya başladı. Bu konuda her üçü de çok başarılıydı. Venedik Kardinali Albino Luciani, I. Jean Paul olarak Papa olunca, Calvi-Sindona-Marcinkus'un ipini çekmişti. Çünkü bu üç isim, Vatikan'ın gerçek amaçlarına hizmet etmiyor, kendi ve gizli örgütlerinin geleceği için çalışıyordu. Ama zehirlenerek ölünce yerine seçilen, Mehmet Ali Ağca'nın suikast yaptığı Polonyalı II. Jean Paul olarak göreve başladı.
Luciani döneminde görevden alınan isimler, sadece birkaç gün içinde geri döndü. P2 Mason Locası'nın lideri ve İtalya'nın en güçlü adamlarından Gelli ve Calvi ile çok yakın ilişkiler yeniden başladı. Roberto Calvi, Papa II. Jean Paul tarafından cömertçe beslenen, korunan, uluslararası yer altı dünyasının önde gelen isimleri arasında mekik dokuyan bir isim haline geldi. Kendisi de zaten bu konulara yatkınlığıyla biliniyordu. Bu dönemde birçok tehlikeyi atlatmayı başaran Roberto Calvi, cesaretle yeni kumpaslara girdi. Hem de daha cesur bir şekilde.
SIR ÖLÜMLER
Mafya için çalışan, aynı anda bir P2 Mason Locası üyesi olan ve Banco Ambrosiano'nun başkanlığında oturan Roberto Calvi, Vatikan'ı bir karanlık işten diğerine sokmaya başlamıştı. Vatikan, her geçen gün daha da karanlık işlerin içinden çıkılmaz duruma itiliyordu. Calvi'nin başında bulunduğu Milano'daki Banco Ambrosiano ile Vatikan bankaların ve şirketlerin hileli devirlerinde, 1 milyar 300 milyon dolarlık bir açık ortaya çıktı.
Bu rakam çok önemli bir hırsızlığın adeta belgesi gibiydi. Marcinkus ve Vatikan yüksek rakamı ödemekte duraksar. İşler karışır. Roberto Calvi çıkış kalmayınca ortadan kaybolmayı tercih etti. Calvi giderken yakın bir arkadaşına, "Öyle şeyler biliyorum ki, eğer konuşarsam Vatikan temellerinden sarsılır. Papa istifa etmek zorunda kalır. Vatikan'ın kirli işleri, hangi ünlü işadamlarını satın aldı ve daha birçok detay.
Vatikan'ın göründüğü gibi bir dinin temsilcisi değil, büyük bir yalanın kendisi" dedi.
Roberto Calvi'nin kaybolduğu gün, "Yardımcısı bankanın ellinci katından aşağıya atladı" haberleri geldi.
5 ADET TUĞLA
Yrdımcının aşağıya atlamadığı, atıldığı kısa süre sonra ortaya çıktı. Aradan bir ay geçtikten sonra Roberto Calvi'nin cansız bedeni Londra'da Karakeşiş Köprüsü'nün altındaki ağaca asılmış vaziyette, akan suların üzerinde bulundu. Calvi'nin pantolununa beş adet tuğla doldurulmuştu. "Karakeşişler'' İtalyan Masonları'na verilen isim olarak bilinir. Mason yemininde hainlerin akan bir suyun üzerinde ipte sallandırılması da yer alıyordu. İsviçre ve Katolik bankalar operasyon başlatılınca, Başpiskopos Marcinkus hakkında da tutuklama kararı çıktı. Operasyon iyice derinleştirilmişti. Çünkü Vatikan, hiçbir şeyi şansa bırakmayacak kadar güçlü bir kurumdu. Papa II. Jean Paul'ün koruması tutuklamayı engellendi. Marcinkus, 4 yıl Vatikan duvarlarından dışarı tek adım atamadı. Hiçkimse ile görüşemedi.
GELLİ EMEKLİ EDİLDİ
Bir gün Amerika'da olduğu ortaya çıktı. İtalyan hükümeti Marcinkus'u geri getirmek için Amerika ile seri görüşmeler yaptı. Ancak görüşmelerden bir sonuç çıkmadı. CIA ve P2 lideri Gelli'nin adamları Amerika'da Marcinkus'u koruma altına almıştı. Sindona tutuklandı, ömür boyu hapse mahkûm edildi. 1986 yılında cezaevinde kahve içerken zehirlenip öldürüldü. Vatikan'ın ünlü bankacısı ölmüştü. P2 lideri Gelli, tutuklandı ve sonra bırakıldı.
Villasında hayatının son bölümünü geçirmesi kararlaştırıld
'TANRI'NIN BANKACISI'
Roberto Calvi 13 Nisan 1920 ile 17 Haziran 1982 arasında yaşamış, Vatikan'a yakınlığından dolayı basınca "Tanrı'nın Bankacısı" olarak adlandırılan bir İtalyan'dır. Başkanı olduğu ve İtalya'nın en büyük özel bankalarından olan Banco Ambrosiano'nin 700 milyon ile 1.3 milyar dolar arasında borçla batmasından ve sonra Vatikan'ı tehdit etmesinden sonra İtalya'dan kaçmak zorunda kaldı. Haziran 1982'de Londra'da (Masonlarca önemli olduğu söylenen) Blackfriars (Karakeşişler) Köprüsü'nün altında asılı olarak pantolonuna 4 tuğla bağlı olarak bulundu. Roberto Calvi, Licio Gelli'nin gizli mason locası P2'nin yandaşlarından biriydi. 1992'deki bir soruşturmada Calvi'nin öldürüldüğüne karar veren İngilizler, dosyayı kapattı. 1997'de, Roma savcılığı bir Sicilya mafyasının bir üyesi ile bir işadamının Calvi'nin öldürülmesinde suçlu olduklarına karar verdi. İngiliz polisi, 2003'ün Eylül ayında olayı adam öldürme soruşturması olarak yeniden açtı. Bunun sonucunda 18 Nisan 2005'de, Londra savcılığı mafya ile ilgisi olduğu söylenen dört kişiyi Calvi'yi öldürmek suçuyla tutukladı. Bu kişiler; Flavio Carboni, Giuseppe "Pippo" Calo, Ernesto Diotallevi ve Roberto Calvi'nin eski sevgilisi Manuela Kleinzig'dir.
