Papa'ya infaz

Kardinal Luciani, Papa I. Jean Paul olarak göreve başlamadan önce P2 Mason Locası'yla ters düştü. Kilise'nin yapısını değiştirmek isteyen yeni Papa, göreve geldiği 33. günde öldürüldü... Onun yerine ise yıllar sonra Ağca'nın suiksat düzenleyeceği Papa II. Jean Paul geldi...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 19 Kasım 2010 Güncelleme 09 Aralık 2010, 14:54
Papa’ya infaz

İÇİNDEKİLER

Venedik Kardinali Albino Luciani, Papa seçilmeden önce P2 gizli mason örgütü ile sürtüşmeye başlamıştı.
"Papazlar Bankası'' olarak bilinen Venedik'teki, 'Banco Cattolica del Veneto'nun satış işlemlerinde dönen dolapları öğrenmiş, detaylı incelemeler yaparken, Güçlü adam P2 lideri Gelli ve adamları ile kafa kafaya gelmişti. Bu banka, P2 gizli Mason örgütünün başında Calvi olan Banco Ambrosiano'ya arada dönen büyük rüşvetlerle satılmıştı. İşin ilginç tarafı, satanlarda alanlarda gizli Mason örgütü P2'nin lideri Gelli'nin adamlarıydı. Luciani, Papa seçildikten sonra I. Jean Paul adıyla göreve başladı. İşin peşini bırakmadı.
Vatikan'da dönen dolapları araştırırken, ürkütücü bilgilere ulaştı.
Kendinden önce görev yapan sosyalist papa tarafından, Vatikan'ın mali danışmanı yapılan, mafya'nın mobil kasası Sindona'nın, kritik ilişkilerini belirledi. P2 Mason Locası ve İtalyan mafyasının dünyaya yayılan bağlantılarını, uyuşturucu ticaretini, Latin Amerika diktatörlerine uzanan silah ve kokain ilişkilerini, kara para aklama sistemlerini öğrendi.
Vatikan Bankası'nın arkasındaki yöneticilerinden başpiskopos Marcinkus'un birçok kardinal ve piskoposları kirli işlere soktuğunu belirledi. Temizlik hareketine başlamaya karar verdi. Bu da onun zehirlenerek öldürülmesine yol açtı.

ÇOK HIZLI BAŞLADI
I. Jean Paul, 33 günlük ölüm maratonuna bilmeden başladı.
Kilise'nin bozuk düzenini kökten değiştirmek istiyordu. Papalığının ikinci günü, Vatikan dışişleri Bakanı Kardinal Villot'u yanına çağırdı, Vatikan'ın sahip olduğu her şeyi dağıtacağını söyledi. Vatikan Bankası hakkında ilk gizli raporu eline aldı. Bankanın sahip olduğu 11 bin hesap içinden sadece 1.650'si dini amaçlıydı. Geriye kalan 9 bin 350 hesap Vatikan'ın gizli elleri Sindona, Calvi, Gelli ve başpiskopos Marcinkus'a hizmet ediyordu.
Bu arada, yargıç Alessandrini'ye Vatikan Bankası ile ilgili bir gizli rapor gönderilmişti. Gelli ve Roberta Calvi, soruşturma başlayacağı haberini özel kanallarından öğrenmişlerdi. O günlerde yargıç, kırmızı ışıkta durduğunda portakal rengi arabasında çapraz ateşle temizlendi.
İtalyan usulü ile sorun çözülmüştü.

LİSTEDEKİ 121 DİN ADAMI
Yargıç'ın temizlenme haberini veren L'osservatore Politico gazetesinde ilginç bir listede yayınlandı. Gelli ve Calvi ile bağlantılı, Masonlar'la iş ilişkisi olan 121 tanınmış din adamından bahsediliyordu. Papa I. Jean Paul, listeye bakarken, birden irkildi. Listenin en başında, Dışişleri Bakanı Willot'un ismi vardı. Mason adı, "Jeanni" idi, katılma yeri Zürih görünüyordu.
Tabidir ki, Papa I. Jean Paul'ün aklına Willot ile yaptığı gizli görüşme gelmişti. Şeytan sinyali veriyordu.
Liste yayınlandıktan sonra gazetenin editörü Pecorelli ofisinin yakınında boğazına giren iki kurşunla ölü bulundu. Ve ağzına bir mafya geleneği olan, taş tıkılmıştı. Pecorelli bir daha asla bir sırrı ele veremezdi. Papa I. Jean Paul, birkaç gün sonra Dışişleri Bakanı Willot'u papatya çayı içmeye çağırdı. Papa karşısında titremeye başlayan kardinale delici bakışlarını çevirdi: "Siz yarın banklıktan istifa edeceksiniz, ana yurdunuz olan Fransa'ya döneceksiniz. Başpiskopos marcinkus'ta Vatikan bank'tan ayrılacak, Floransa'ya gidecek.
Oralarda kendine yeni mason arkadaşları elbette bulacak''
Sindona ve Calvi'ye de görevden aldığını bildirdi. Görüşmeler, temizlik harekâtı akşam 19.30'da bitiyordu. Papa güvenilir aşçısı ve bakıcısı Vincenza'yı yanına çağırdı. Yemek siparişini verdi. Saat 21.30'da odasına çekildi. Ertesi sabah bakıcı Vincenza, her zaman olduğu gibi saat 4.30'da Papa'nın kapısını çaldı, tekerlikle masa üzerinde bir fincan kahveyi bıraktı. Yarım saat sonra tekrar gelince, kahveyi kapı önünde gördü.
Kapıya vurdu, vurdu, ses yok.
Merakla içeriye girdi, papa yatağında oturuyordu, gözlüğü burnunun üzerine kaymış, elinde bir dosya, yatağa dağılan kâğıtlar gördü.

ÇIĞLIK ATTI, ZİLE BASTI
Bakıcı yatağa biraz daha yaklaşınca, Papa'nın mosmor olduğunu, ağzının açık, gözlerin yuvasından adeta çıktığını gördü. Çığlık atan bakıcı zile bastı. Peder Magee hemen geldi, durumu görür görmez dışişleri bakanı Willot'u telefonla aradı. Bakan'ın, Magee'ye,''kutsal baba'nın öldüğünü başka kimse biliyor mu?'dediği duyuldu. Willot, "odaya kimse girmeyecek, bütün işleri ben yapacağım'' talimatını anında verdi.
İtalyan usulü devreye girmişti bir kez daha. Garip şekilde başlayan gün yine garip olaylarla devam edecekti.
Willot senaryoyu çok iyi hazırlamış bile olsa Papa'nın 33 gün sonra zehirlendiği kafalardan hiç çıkmadı. 1 Jean Paul 33 gün Papa'lık yapabildi. Mafya, P2, CIA kavramında İtalyan gladyosu kendisine 33 günlük Papa'lık süresi vermişti. Böylece Papa I. Jean Paul meselesi kapanmıştı. Kardinaller heyeti onu seçmekle hata yapmıştı.
Böyle bir hata bir daha olmayacaktı.
Yeni seçecekleri Papa, asla Vatikan'ın düzenini değiştirmeye çalışmamalıydı.
Ve Polonya'lıya yol açılıyordu...

29 EYLÜL SABAHI
Birinci Jean Paul, banka rezaletleri üzerine sert gitmiş, temizlik harekâtına başlamıştı. Hem de çok önemli açılımlar yapacaktı. Ancak buna ömrü yetmedi. Çünkü 1978 yılı 29 Eylül sabahı yatağında ölü bulundu. Otopsi işlemini önlemek için mumyalama sıvısı hemen enjekte edilmişti bile. Bir Papa daha şüpheli bir şekilde öldürülmüştü. Hiçkimse bu 'şüpheli ölüm' hakkında yorum bile yapmaya cesaret edemedi. Karol Wojtyla'nın Papa II. Jean Paul olarak seçildiğinde Vatikan meydanını dolduran halk, şaşkınlık geçirdi. Tanınmış kardinal Benelli veya Siri beklenirken sürpriz olmuştu.
Gazeteciler bile birbirine bakarak kim bu Wojtyla? diye birbirine soruyordu. Cevap: Bir Polonya'lıydı. Kenarda kalmış bir kardinal nasıl seçilirdi? Bu Papa diğer papa'lara da benzemiyordu, keskin özellikleri yoktu, görünümü hantaldı. Ağırbaşlı ve entelektüel bir görünüşü yoktu.