TAYFUN ER

TAYFUN ER

Tarihi 31 Ağustos 2016

İktisat ve futbol-2

Daha hayattayken ünlü olan, resimleri büyük paralara satılan ressamlar ölünce bile tabloları değer kazanıyor. Kıymeti bilinmeyen, sonradan anlaşılan sanatçıların durumu farklı. Yaşarken bile eserlerine talep olan ressamlar için bunu söylüyorum.
Çünkü artık meta yani değişim değeri kazanmış ürün daha fazla arz edilemeyecek. Bunun en iyi örneği Picasso'dur.

EN İYİLER FORVET OYNAR
Bir metanın fiyatını belirleyen tek şey elbette arz-talep dengesi değil ama basitleştirmek için ambalaj, reklam, tanıtım vs. gibi diğer faktörleri dışarıda bırakıp idealize edelim. Futbol 11 kişinin oynadığı ama oynayanların sonuca 1/11 yani eşit olarak katkı yapmadığı oyundur. İngilizler'in sınıflandırmasıyla futbolda üç tip oyuncu vardır:
Kaleciler, futbolcular ve golcüler.
Mahalle takımı kuranlar hatırlarlar: Mahallenin en iyi çocuğu forvet oynar. Tekniği, becerisi biraz daha geride olanlar ise defansa geçer. Çünkü gol futbolun süsüdür ve o süsü de herkes beceremez.

GOL VURUŞU MAHARET İSTER
Defans oyuncusu gelen topa tabiri caizse dan dun yaparak da vurabilir ama golcüden öyle vurması beklenmez. Kısacası golcülerin daha maharetli olması istenir çünkü gol vuruşu ancak öyle yapılabilir.
Ne var ki sıradan her toplumdaki dağılım gibi mahalledeki çocukların içinde de marifetli çocuk sayısı azdır. Oysa her takımın gol atmaya dolayısıyla golcüye talebi vardır ama arz yani mevcut kısıtlıdır.
Futbolda golcüye olan talep değişmediği sürece ki oyunun doğası böyle olduğu için değişemez, golcüler her zaman diğerlerinden daha fazla kazanacaklardır. Avrupa'da en yüksek ücreti alan 20 futbolcu içindeki tek defans oyuncusu PSG'nin kaptanı Thiago Silva'dır.
Üstelik sadece takımın kazanması için de değil, temaşa yani seyir zevki verip seyirci toplayabilmeniz için de gol atmanız gerekir.
Kimse sağ bekin topu nasıl kestiğini görmek için maça gelmez. Bizim gibi derinden meraklılar dışında, seyirci asıl olarak gol ve genel olarak hücum, çalım gibi futbolun estetiğine ilgi duyar.
Peki elinizde örneğimizde golcü genel olarak da özel olarak bir mevkilin oyuncusu yoksa veya mesela yerlisi yetersiz veya yabancıdan pahalıysa ne yapacaksınız.

AÇLIK, İSYAN DEMEKTİ!
Osmanlı tarihinin en önemli sorunlarından birisi İstanbul'un iaşesiydi. Şehir aç kalırsa isyanlar çıkar, padişahlar tahtını kaybederdi. Kapitülasyonlar işte bu yüzden kabul edildi yani üretim ve pazar sorunu yüzünden. İstanbul'a un Köstence'den gelirdi çünkü Anadolu'da uzak pazar için yollar uygun değildi ve sonuçta çok daha pahalıya patlardı.
İlle Konya'dan un gelecek derseniz, hem istenen miktarda ve zamanında un gelmez hem de daha pahalıya patlardı. Bunun sonucu İstanbul'da huzursuzluk ve hatta isyan demekti.

KİMSENİN AKLINA GELMİYOR
Şenol Güneş'in Tolga takıntısı tahtta oturan Fikret Orman'ın tahtını işte bu yüzden sarsıyor. Peki ya diğer mevkideki oyuncular ne olacak? Beşiktaşlı Necip'i düşünün; ihtiyaç halinde sağ bek, stoper, orta saha pek çok mevkide oynatılıyor ama kimsenin aklına santrfor oynaması gelmiyor.
Son maça ve bazı maçlara bakmayın, stoperde gayet iyi maçlar da oynadı Necip.
Tosic de işte değişik yerlerde oynayabiliyor.

İKAME MALLAR!
İktisat'ta ikame yani birbirinin yerine geçebilen mallar vardır. Eskiden bizim ülkede bu kadar çay içilmezdi. 70'li yıllarda kahve yokluğu ve fiyatının anormal artışı sonunda çok daha fazla çay içen toplum olduk. Çünkü, çay kahvenin ikame malıdır.
Golcüler ve kaleciler dışında diğer futbolcular hem mevki olarak hem de birbirlerinin yerine geçebilme imkanı nedeniyle büyük oranda ikame mallarıdır.