Tarihi 9 Ekim 2017

Reis’in ilkeleri mi yeni dönem kodları mı?

Türkiye çok zor yollardan geçiyor uzun zamandır.
Hatta dünya ile sınanıyor. Son 15 yıldır bitmedi bu yol ve her merhaleden sonra daha zor bir aşama geliyor.
Ama, çok güçlü bir liderlik ile çok şükür bugünlere geldik.
Kimse kusura bakmasın burada en büyük yükü taşıyan hatta Türkiye'yi sırtlayan kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Güçlü bir liderlik becerisi ile her zorluktan daha da güçlenerek çıkardı Erdoğan Türkiye'yi. Ne klasik siyaset yaptı ne partiyi bildik yöntemlerle yönetti. Siyaseti milli mücadele alanı olarak gördü, partiyi de davanın merkezi, karargah olarak gördü. Milletin karargahı..
Şimdi önümüzde çok önemli bir sınav daha var; 2019'daki yerel-genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Buradaki çıta da belli: Yüzde 50+1.
Türkiye'yi bu zorlu süreçten hem yara almadan çıkaracak hem de bölgedeki iddiasını koruyacak, geliştirecek bir performansı göstermek asıl önemli olan.
Bunun için de yeni dönemin ilkelerine uygun duruş sergileyecek yol arkadaşlarıyla yürümek gerekiyor.
Neden bunu yazdığımı anladınız sanırım;
Bir süredir İl-ilçe kongreleri ile belediyelerde süren ve yıl sonuna kadar da süreceği belli olan AK Parti içindeki değişim ve dönüşümün ana kodları bunlar.
Yani sadece Reis'in ilkeleri değil, yeni dönemin kodları..
Yani; olmazsa olmaz..

ANKARA'DA SON DURUM
Eskiden herkes Külliye'ye davet edilmek için yarışırdı, şu sıralar özellikle belediye başkanlarının Külliye'ye davet edilecek diye ödü patlıyor!

BUGÜN SEÇİM OLSA..
Her ne kadar bir buçuk yıl olsa bile 3 seçim birden olacağını düşünürsek; seçim sath-ı maline girdik sayılır. Hem yerel, hem genel hem de Cumhurbaşkanı seçimi olacak ama Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine de resmen geçileceği için 2019 yılında yapılacak seçimler çok ama çok önemli. Şimdi size açıklayacağım kamuoyu anketi;
CHP tarafından yaptırılan bir anketin sonuçları. Kararsızlar dağıtıldıktan sonra;
AK Parti yüzde 50.4 iken CHP yüzde 25.4, MHP yüzde 10.4 ve HDP yüzde 10.2 olarak belirtilmiş. Diğer olarak adlandırılan bölüm ise yüzde 3.2'de kalmış.
Bu sonuçtan da anlaşılacağı üzere yüzde 50+1 barajını AK Parti rahatlıkla geçerken, seçim barajı yüzde 10'da kalsa bile parlamentoya 4 parti giriyor.
Siyasilerin beğeni düzeyi de sorulmuş. CHP Lideri Kılıçdaroğlu kendi yaptırdığı ankette, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yarısı kadar beğenilmiş, işin kötüsü de liderler arasında beğenilen sonuncu lider olmuş.
En çok hangi lideri beğeniyorsunuz sorusuna yüzde 52.4 oranında Erdoğan cevabı verilmiş.
Yüzde 44.7 oranı Binali Yıldırım için, yüzde 29.2 Devlet Bahçeli, yüzde 25.8 de Kılıçdaroğlu'nu beğendiğini söylemiş ankete katılanlar.
CHP'nin anketinde daha çok sürpriz sonuçlar var. Şimdilik bu kadar yeter..

NELER OLUYOR?
Büyüklük bende kalsın diye diye yaşlandım ya hu!

HİZMET AŞKI MI YASAK AŞK MI!..
Herkes gider Mersin'e, CHP gider tersine diyelim ve başka partiler hizmet aşkıyla daha ne kadar üretebiliriz diye çalışadursun, CHP de yasak aşk işleriyle uğraşıyor şu sıralar. Şimdilik çok ama çok gizli ama konu, CHP Genel Başkanı Kemal beyin eşi Selvi Kılıçdaroğlu'na kadar gittiğine göre daha da büyümesi yakındır. Hem de en yasağından 2 bomba aşk skandalı bu.
İlk bomba; Türkiye'nin batıya açılan kapısı diye bilinen ilin kadın milletvekili ile Marmara Bölgesi'nden bir şehrin erkek vekili arasında bir süredir yaşanan ilişki... Kadın vekil bekar ama erkek evli ve 2 çocuklu olunca, konu Selvi Hanım'a kadar gelmiş. Şu anda parti yönetimi bu sorunu nasıl çözeceğini düşünüyor.
İkinci bomba daha da beter; danışmanıyla aşk yaşayan bir vekilden söz ediyoruz. Güney illerimizden bir vekile, bir arkadaşı kızını emanet eder ve staj yapmasını rica eder. Bir süre sonra vekil kıza tutulur ve birinci danışmanını işten çıkartıp bu kızımızı kadroya alır. 5 bin 500 TL de maaşa bağlar. 4 erkek babası olan bu vekil, eşine de aşık olduğunu ve boşanmak istediğini söyler. Son günlerde ise vekilin oğullarından birisinin TBMM'deki makam odasında babasıyla hayli hararetli ve hatta şiddete kadar giden boyutta tartıştığı konuşuluyor.
Anlayacağınız; CHP'nin bir numaralı gündemi şu sıralar ne ülke sorunları ne millet meseleleri...

OLMAMIŞ!
Kıvrık pantolon modasını bulanları kınıyorum. 1.60 boyundaki adamlar, sel mağduru esnaf gibi dolaşıyor etrafta!