Haberin detayını benden alın:
Savarona'da fuhuş yaptıkları için baskın yiyen Rus ve Ukraynalı genç kadınlardan çoğunun korsan 'fahişelik okulları'ndan yetiştikleri belirlendi. "O da nesi" demeyin.
Söz konusu 'fahişelik okulları'nın resmi olanı yıllar önce açıldı ve çok ses getirmişti.
Bu okullara evliliğini kurtarmak için çabalayan Rus kadınlar gidiyor. Ders programları gereği ünlü 'Fahişelik bilimi' uzmanlarından oluşan bir kadro sorunlu aile kadınları için çeşitli kurslar düzenleyerek eşlerini cezbetmenin yollarını anlatıyor.
Talep varsa arz da var
Uzman kadronun başında bulunan Vladimir Rakovsky, Moskova'daki Dubrovka Tiyatrosu'nda kurs vererek evli kadınlara çeşitli cinsel pozisyonları öğretiyor. Temel öğreti öğrenci kadınların bebekler gibi aciz görünmeyi başararak erkeklerin onları korumaları altına almalarını sağlamak.
Daha sonra bu okul fikrinden yola çıkan uluslararası fuhuş şebekeleri eski fahişeler ve muhabbet tellallarından oluşan öğretim kadroları kurarak Kama Sutra'ya rahmet okutacak dersler verip, hizmette sınır yok anlayışını oturtmuşlar.
Yani müşteri bedelini ödemek kaydıyla akıllara seza şeyler isteyebilir, tüm fantezilerinin yerine gelmesini talep edebilir. Ayıp yok, yasak yok, 'olmaz' yok.
Önemli olan tüm arzuları yerine getirecek donanıma sahip olarak mezun olmak.
Yani "Talep varsa arz da var ama her şeyin maddi bir bedeli de var."
Adamına göre tekne
Söylenen o ki teknede deniz fuhşu olayı Savarona'yla sınırlı değil. İrili ufaklı her neviden tekne bu "önemli iş" için kullanılıyor.
Orta sınıfın 'ihtiyaçları' için daha ekonomik ehven tekneler, üst gelir gurubu için lüks motor yatlar, muhteşem kotralar filan.
Neden bu anfibik zorlama derseniz, denizde denetiminden kaçmak kara koşullarına göre kolay da ondan. Geleni gideni millerce öteden görüp ona göre ayar çekersin içeriye. Dahası Bodrum, Marmaris, Kaş, Ayvalık gibi yerlerde neredeyse 3 kulaç ötesi uluslar arası karasuları. Yunan devriyeleri gelirse Türk karasularına kaç, Türk devriye sararsa tersini yap.
Mobil Türkan'ı unutma
Yakalandığında da "Kadınlı erkekli bir ahbap dost grubuyuz. Muhteşem doğayı seyretmek için yola çıktık, geçiyorduk uğradık" der yırtarsın he mi? "Olmaz bu kadar" demeden önce Mobil Türkan'ı (Kaya) anımsayın.
Şehirlerarası çalışan yolcu otobüs görünümünde bir 'kâr getiren hane' açmış, yakalanınca işi minibüse dökmüş orada da yakayı ele verince kıytırık bir tekne bulup, Boğaziçi kıyılarında sanat icrasına başlamıştı. Mobil Türkan yapar da elin eli armut mu toplar anacım?
