SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 20 Kasım 2009

Tutamadım yarın evleniyor

Onu daha 16 yaşında A Takımı'nda acar bir muhabir olarak tanıdı herkes. Sonra Yılan Hikayesi dizisi ve efsane polis şefi Memoli oldu. Tatsızlıklara, skandallara, ucuzluklara karşı direndi hep. Çizgisi, duruşu, üretimi sağlam genç bir aktör oldu. Şimdi de milyonlarca genç kızın ona hayranlığına, platonik aşkına rağmen 4 yıllık sevdasıyla yuva kuruyor. Kapı çaldım, açtım karşımda Mehmet Ali Alabora. Yarınki nikâhın davetiyesini getirmiş. Baktım engellemek mümkün değil, evliliğe veda söyleşisi yaptım çaresiz. - Kaş göz, boy bos, şöhret başarı, gençlik vesaire hepsi sende. Nereden çıktı şimdi evlenmek be oğul?
- Vakit tamamdır abi - Gözünü aşk mı bürüdü?
- (Yanıt yerine kahkahalar)
- Pınar kızla dizi setinde tanıştınızdı galiba?
- Evet, Hayalet dizisinde
- Sen orada "Hayalettin"
- Evet ben Hayalet'tim, Pınar da arkadaşım rolündeydi
-Dizide hayalettin ve Pınar'ı o zaman hayal ettin değil mi?
- (kahkahayla) Evet abi gerçek oldu.
- Yarın (Cuma) Ankara'da Nikah cumartesi de İstanbul'da düğün. Bak son defa uyarıyorum, uçak bileti alayım Küba'ya filan kaç
- Yoook abi. Ben böyle bir hayatı yaşamak istiyorum. Evim, eşim, işim.
- Fevkalade anlaşıyorsunuz demek ki?
- Şükür, beraber çok huzurluyuz. Çok eğleniyoruz, çok gülüyoruz aynı şeylere. O kadar önemli ki.
- Toplasak kaç yıl oldu bu flört, nişanlılık?
- 2 yıl sadece arkadaşlık. Sonra baktık ki uyum mükemmel, 4 yıldır da yavukluluk durumu.

AFİFE JALE YENGEMDİ

- Babanla annen ayrılalı çok oldu ama nikâh davetiyesinde isimleri yan yana geldi. O gece orada olacaklar mı birlikte?
- Onlar hep arkadaş kaldı zaten. Sorun olmadı ki hiç.
- Üçünüz bir arada ilk hatırladığın ne?
- (hınzırca gülüyor) Islıkçı adlı bir oyunda üçümüz birlikte sahneye çıktık. Babam, annem ve annemin karnında ben sahnedeydik. Biraz karanlıktaydım. Şimdi bu kızımız ailenizdeki ikinci Pınar olacak. Selahattin Pınar büyük dayındı değil mi?
- Babamın dayısıydı. Eşi de ilk kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale.
- Böylesi dev bir sanatçıların yakın akrabası olmak nasıl bir duygu?
- Çocukken de dinlerdim ama müzik bilincim artınca farklı oldu.
Akrabam olmasaydı da hayran olurdum. Türk musikisinde çok değerli müzik adamları, besteciler var ama onun yeri çok farklı. İyi, en iyi filan da demiyorum. O ürettikleri itibariyle 'biricik'.

NEREDEN SEVDİM O ZALİM KADINI

- Ailede en çok hangi eseri seviliyor Selahattin Bey'in...
- "Bakışı çağırır beni uzaktan" favorim. Babam da "gecenin matemini" sever. Herkes Afife Hanım'a yazıldığını sanır ama Selahattin Pınar onu kendi babası için yazmıştır.
- Afife Hanım'a da yazdıkları ağırdır, 10 ton çeker valla...
- Ateşli gençlik aşkı. Durumlar karışıkmış biraz ailede. "Nereden sevdim o zalim kadını" türünden şarkılar yazılmış yani.
- Çok da deli dolu bir adammış
- (gülerek) Hem de nasıl. Mesela bir gün akıl hastanesinin kurucusu Mazhar Osman "Selahattinciğim sana hastaneyi gezdireyim" demiş, gitmişler. Akıl hastalarından biri gelip elbisesinin kenarına dokunup, selam vermiş. Titizlik hastalığı da var ya çıldırmış Selahattin dayım. "Vaaay o ellerle bana dokunmak haa?" diye, sehpaların filan üzerinde ne varsa kırıp dökmüş. Mazhar Osman korkmuş. "Aman uzaklaşalım, buradakilerden daha delisin çünkü" demiş.
- Varlığını Yılan Hikayesi'ndeki Memoli'ye borçlu olduğunu söyleyenler yanıldı sonradan...
- Tabii yanılırlar ben varlığımı Ecevit'e borçluyum. 12 Mart zamanı babam 2 davadan yargılanıyor. Biri Dev-Genç davası, biri de tiyatrolarının kuruluş bildirgesinde meşhur 141-142. maddelere muhalefet eden laflar olması. Dev-Genç davasından beraat ediyor. Diğerinden fena halde ceza alacakken Ecevit affı yetişiyor. Çıkınca da anamla evleniyorlar ve 'varlık' oluşuyor...
- Balayına çıkacak mısınız?
- Çıkacağız tabii. Ama mümkünü yok sana bile söylemem nereye gideceğimizi.
- (gülerek) Terbiyesiz çocuk n'olucak. Bak ben elimden geleni yaptım engellemek için ama tutamıyorum gidiyorsun göz göre heyhat!..
- Tutma abi, beni kimse tutamaz.