Tarihi 30 Temmuz 2017

Ölüye bile saygı kalmadı

Artık hiçbir şeye saygımız filan kalmadığını hepimiz yavaş yavaş anlıyoruz, değil mi?
Neden bahsediyorum biliyor musunuz?
En son Harun Kolçak'ın cenazesinde tabutun başında fotoğraf çektirenleri görünce başka bir boyuta geçtiğimizi anladım. Yahu bir tabutla fotoğraf çektirmek ne demek? İçinde yatanı nasıl anlatacaksın?
Hayal dünyan, daha doğrusu dünyan nasılsa gidip başka bir tabutla fotoğraf çektirip "Başkası" diye de anlatırsın sen. Sağdan dur, soldan dur elini tabutun üzerine koy, bayağı film çeker gibi poz poz fotoğraf çektirdiler Harun Kolçak'ın tabutu başında.
Benim gibi sizler de görmüşsünüzdür. Şaştım, olayı ağzım açık izledim.
Bunu bir kez de sevgili Oya Aydoğan'ın cenazesinde görmüştüm. İnsanlar camide üzgün, ağlıyor, birbirine sarılıyor. Elinde cep telefonu olan bir kadın ise ağlayanları kolundan çekiştirip fotoğraflarını çekiyordu.
Doğal olarak kimse o acı ve kalabalıkta ne olduğunu anlayamıyor, kim ne yaparsa doğal olarak onu yapıyordu.
Ancak kadın Oya Aydoğan'ın oğlu Gurur Aydoğan'a "Şöyle geç, şöyle geç" dediğinde dayanamayıp bir ağız dolusu laf etmiştim. Kadın da bana kızmıştı. O gün durumun ciddiyetinin farkına varmam gerekiyordu; ama bu son olayla hiçbir şeye saygımızın kalmadığını anladım.

****
YILLARIN İNTİKAMI
Ben bu görüntüleri internet ortamında izlerken bir başka video gözüme çarptı. O da Bülent Ersoy ile Banu Alkan'ın bir televizyon programı için bir araya gelmesiydi.
Programda Bülent Ersoy, Banu Alkan'ı nasıl eziyordu anlatamam. Ersoy, o tek kaşı havada haliyle Alkan için ağzına ne geliyorsa söylüyordu. Alkan ise cevap veremiyordu. Videonun altındaki yorumları okudum. Pek çok kişi Bülent Ersoy'u, Banu Alkan'ın üzerine bu kadar gittiği için eleştirmişti. Türk halkı mağdur olan Banu Alkan'a üzülmüş.
Ancak kimse Bülent Ersoy'un bunu neden yaptığını fark etmiyor. Yıllar öncesine dönün, hatırlayacaksınız. Oya Aydoğan ile Banu Alkan arasında 1976 yılında "Sen birinci oldun, ben birinci oldum" gerilimi vardı. Daha doğrusu bu, Banu Alkan'ın gerilimiydi... Alkan, o yıllarda Oya Aydoğan'a bir ağız dolusu laf etmişti ve onu üzmüştü.
Bülent Ersoy'un bunları yapmasının tek nedeni var: Zamanında Banu Alkan tarafından can dostuna yapılanlar… Bence Bülent Ersoy, can dostunun intikamını alıyor ve Oya Aydoğan yerine de Safiye Soyman'ı koymuş. Programları bitince göreceksiniz daha çok vakit geçirecekler ve onları çok sık yan yana göreceğiz.

***
AKYAKA'DA KITESURF
Akyaka, son iki yılın en popüler tatil beldesi olarak ön plana çıktı. Yavaş yavaş keşfediliyor. Ben de Akyaka'yı Nihat Odabaşı sayesinde bu hafta keşfettim.
Bundan 15 gün önce Nihat Odabaşı ilk kez Akyaka'ya gitti. Döndüğünde bize anlattı.
Öyle bir anlattı ki biz de Akyaka'yı görmek istedik. "Bir taşla iki kuş vurmak" deyimi vardır ya aynen onu yaptık biz de.
Akyaka'ya gidip hem o eşsiz doğayı gördük hem de Deniz Seki'nin 'Bal Saklıyor' adlı yeni şarkısına klip çektik.
Müthiş bir yer Akyaka... Halkı çok şeker… Dükkanlarının, meyhanelerinin, ve restoranlarının keyfini anlatmam mümkün değil. No 22 Otel'in restoranı ve yemekleri, mekanın belli bir saatten sonra bara dönen atmosferi, bölgede adını 'Deli Mehmet' diye bilinen yöresel rüzgardan alan meyhanenin toplanma merkezi olması… Aklınıza kim geliyorsa orada... Sosyetesi, oyuncusu, şarkıcısı… 9 yıldır Türkiye'yi pek çok yarışta temsil eden milli sporcu Bilge Öztürk, 2011'den beri yaşadığı Akyaka'da 'KiteMercedes by Bilge Öztürk'ü açmıştı ve beni her gördüğünde çağırıyordu.
Gittiğimde Öztürk'ü de gördüm. Sörf ve kite üzerine hocalık yapıyor kendisi ve yine birçok ünlü öğrencisiyle ziyaretçisi var.
Akyaka'nın sembolü de son yılların en meşhur sporu ola kitesurf… Kitesurf (uçurtma kayağı / uçurtma sörfü) yakıta ihtiyaç olmaksızın, sadece rüzgar gücünün kullanılarak, rüzgarın ve çevrenin uygun olduğu doğa sporudur. Kite yapan insanların keyfini görmeniz lazım. Bundan sonra dediğim gibi artık kite sporunu ve Akkaya'yı daha çok duyar olacağız…