Tarihi 1 Ağustos 2015

'O da Kim?'...

CHP'li Pavey HDP'li Demirtaş'a;

'Birlikte iyi salladık' der…

Demirtaş da bunun üzerine;

'Birlikte daha iyisini başaracağız'

karşılığını verir…

HDP'li Yüksekdağ;

'Sırtımızı gerillaya dayadık'

şeklinde konuşur, ardından ekler;

'Türk Devleti silah bırakmalı!'…

HDP'li Baydemir hiç geri kalır mı,

o da hemen sahneye çıkar;

'Vekilliklerimiz gerillaya kurban

olsun' incisini yumutlayıverir!

Daha çok örnek var da, politikacıların

yarıya yakını üç aşağı-beş yukarı böyle!

Türkçede de bu tip 'dangalakça'

sözler sarf edenleri tanımlayan pek çok

deyim var ama gelin biz kestirmeden;

'Ağız ishali olmuşlar' tabirini tercih

edelim!

Ayrıca...

'Hiç yakışık almıyor'dan ziyade, hain

bir yapıya sahip olan bazı üyeler için

'İhanet Şebekesi' tanımının daha

uygun kaçacağı da bellidir...

Siyasete çıkar sağlamak için girdiği

belli olan diğer bazılarını da, üstteki

kan emici-vampir güruha (beslenme

alışkanlıklarındaki benzerlik

bakımından) eklemek mümkündür!

Bir kaynaktan akan tüm ihaleleri -belli

ki danışıklı dövüşle- yolsuzca kapanları

da...

Belediye Başkanlığı görevini kötüye

kullanıp eşi ve baldızını milyonlarca

liralık onlarca rezidans dairesiyle ihya

edenleri de...

Dürüstlük abidesi pozlarında gezinip

tek bir daireyle bile olsa bundan

nemalananı da bu kategorinin dışında

tutmak mümkün değildir!

'Siyaset dünyası'nın

azımsanmayacak bir bölümü böyle de,

ya 'Medya dünyası'na ne demeli?

'Memleket aleyhine olsun da,

ne olursa olsun' amacıyla manşet

atmakta yarışanlar mı istersin...

Tüm detaylara -saz çaldırıp söyletme

dâhil- girip de, parti başkanına 'PKK

hakkında ne düşündüğünü' bile

sormaktan yan çizenler mi istersin...

PKK'yı tüm dünya öyle gördüğü hâlde

bir türlü terörist listesine almaya gönlü

razı olmayan kadın müsveddeleri mi...

Yoksa, ekranda utanmadan 'üç-beş

polis öldürüldü diye operasyona

kalkışmaya ne gerek vardı'

diyebilen ve güya dîni bütün geçinen

paralelci yazarlar mı istersin!

Her türlü 'hainlik güdüsü aklını

esir etmiş gazeteci bozuntuları'

medya'da maalesef mebzul miktarda

mevcut...

'Yasama' böyle ise...

'Yargı'nın hâli zaten meydandaysa...

'Yürütme'de ciddi onarıma ihtiyaç

duyulmaktaysa...

'Medya'nın içyüzü de bu denli

acınacak-kınanacak vaziyetteyse...

O zaman...

Güzel ülkemizin sistemlerine sızmış

tüm bu eleştirdiklerimiz için, terbiye

kurallarını bir yana bırakıp okkalı

küfürleri peş peşe sıralasak yeridir!

'Böyle başa-böyle traş' şeklinde

sergilenecek bu kaba tavrı yadırgayacak

kişi sayısı da içinde bulunulan şu

ortamda elbette fazla olmayacaktır...

Hayret vericidir ki, böylesi 'tefessüh

etmiş' bir devranda;

Bunca atılımı...

Bunca devrimi...

Bunca hizmeti...

On üç yıl gibi pek kısa bir süreye 'o'

nasıl olup da sığdırmayı başarmıştır!

Sakın...

Lütfen...

'O da kim?' diye sorup...

Zaten tüm dönemlerde lider kıtlığı

yaşayan memleketimizin bu yöndeki

verimsizliğinden duyduğumuz acıyı

bir de siz aymazlık sergileyip hepten

depreştirmeyin!