Tarihi 8 Temmuz 2015

Aslına Bakarsanız...

Politikada hiçbir şey göründüğü gibi

değildir...

Altta kaynayan kazanın içinde neler

piştiğinden toplumun bire bir haberdar

olacağını ummak ise safdilliktir!

Aslına bakarsanız...

Toplum ve medya (olsa olsa)

ocaktan yükselen buharı görebilir

ya da çıkan fokurtuyu (o da belki)

bir nebze olsun duyabilir!

...

Baykal'ın Meclis Başkanlığı adaylığı

ve seçim turları örneğin, siyasette

doktora konusu olmaya namzettir!

Aslına bakarsanız...

Kısa bir süre içerisinde o kadar çok

sayıda politik atraksiyona girişilmiştir

ki, TBMM bahçesinde canlı yayında

gelişmeleri yorumlamak için bekleşen

bizler sonucu tahminde o anki tabloya

değil, lider profillerinin psikolojik

tahlillerine ve dolayısıyla politik bazı

olasılıklara-kehanetlere yoğunlaşma

lüzumu hissetmişizdir…

Ve medyadaki rakiplerimiz sapır sapır

dökülürken, bizler şükür ki gidişata ve

nihai sonuca ilişkin yanılmamışızdır!

Aslına bakarsanız...

Öğünmek gibi olmasın ama(!)

yorumda isabet için 'tecrübe'nin şart

olduğunu da izninizle ekleyiverelim!

...

Seçim turları arasında, partilerin her

türlü varsayımı değerlendirerek sıkı

şekilde haberleştiği de bir vakıadır!

Aslına bakarsanız...

Politikacının zaafı, kendisine ulaşan

ve lehine görünen ümit verici bazı

bilgileri tamamen doğru kabullenip,

aleyhinde olabilecekleri ise göz ardı

ederek tedbir almama alışkanlığıdır!

...

Aslına bakarsanız...

Televizyoncu için de, politikacı için

de bir dakika bile çok uzun zamandır!

Televizyoncukta en büyük hata

ekranın bir dakikalığına dahi olsa

kararması, 'siyaha düşmek'tir…

...

Aslına bakarsanız...

An be an değişkenlik gösterebilen

politikada da en büyük hata şudur;

'Gaza gelip yanılmak!'…

...

Bir Anı;

2002 Genel Seçimleri öncesi…

Koalisyondaki DSP-MHP arasında

'Erken Seçim' tartışması yaşanıyor

ve iki taraftan da 'Hodri Meydan!'

naraları yükselmekte...

...

DSP'nin o günkü Genel Sekreteri

Zeki Sezer ile kanaldaki odamda

çay içip sohbet ederken,

'Erken seçim istiyorsunuz ama

oylarınız çok düşer' anlamında

bir şeyler söyledim...

Bunun üzerine Sezer,

'Araştırma yaptırdık, oyumuz

yüzde 16-17 arasında' dedi...

...

Utana-sıkıla 'bu oranların bana

pek de gerçekçi görünmediğini'

ifade etmeye çalıştığımda ise,

'Diyelim yanıldık, o zaman 14-15

gibi olur!' tahmininde bulundu...

...

Kendimi tutamamış olmalıyım ki,

'Sayın Sezer, bu ortamda

siz ancak yüzde-1 alırsınız'

diyiverdim...

Sezer bunun üzerine köpürmüş,

'Seçimden sonra görüşürüz...'

diyip hışımla kalkmış gitmişti!

...

Neticede, DSP o seçimde yüzde-1

oy alarak Meclis dışında kaldı!

...

Aslına bakarsanız...

Sezer ile daha sonra birkaç kez

görüştük çeşitli toplantılarda...

Ama seçim sonuçlarını ne o gündeme

getirdi, ne de -ayıp olmasın diye- ben!

...

İşte, önümüzdeki günlerde 'Ahmet

Davutoğlu' yeni hükümeti kurma

görevini Cumhurbaşkanımızdan alıp,

partilerle turlara başlayacak, malûm...

Ancak diğer partiler AK Parti ile

koalisyon kurmaya fazlaca istekli

görünmedikleri havası pompalıyorlar!

'Kırmızı Çizgiler' filan...

Aldanmayın!

...

Kongreler yaklaşıyor, koltuğun elden

gitme riski her geçen gün fazlalaşıyor!

Aslına bakarsanız...

Koalisyona girmeye hepsi can atıyor!