Tarihi 23 Mayıs 2015

Nasıl Anlaşılır?

'Kavun değil ki dibini koklayıp

anlayasın!' deyiminde olduğu gibi,

bir şeyin nitelikli olup olmadığını

anlamanın türlü yöntemleri vardır!

...

Hadi, bu konuda bir atasözü daha;

Kocasından geç kalkan karı'dan...

'Deh' demeden gitmeyen at'tan...

Söylemeden yapmayan evlat'tan

hayır gelmez!

...

İktidarlar hakkında kanaat ileri

sürerken de bin bir türlü beklenti

maddesi içerisinde en önemlisi

'ekonomi'dir...

Ekonomiyi nasıl yönettikleridir!

...

Para varsa her şey yapılabilir...

Para yoksa herhangi bir atılımdan

söz etmek zaten mümkün değildir!

...

'Eski Türkiye'ye takılı kalmış

bazı fosil partilere sormak gerekir;

'İktidar olduğunuz her dönemde

niçin hep yokluk-kıtlık yaşandı?'

Ne kadar kıvırmaya çalışılırsa

çalışılsın, hiçbir gerekçe yanıtı

haklı çıkarmaya yetmeyecektir!

...

Zaten bilinir ki;

'Hiçbir mazeret,

başarının yerini tutamaz!'...

Ve toplum açısından da;

'Çeken bilir karlı dağın ardını'...

...

Aynı şekilde;

'Sizin dönemlerinizde niçin

malî krizler üst üste geldi?'

Ya da...

'Türkiye, siz iktidarda iken

niçin 70 cent'e muhtaç kaldı?'

Veyahut...

'IMF borcunu sizler niçin

sıfırlayamamıştınız?' sorularına,

boş bahaneler dinleyip durmak

dışında tatminkâr-akılcı bir yanıt

alabilmek de mümkün olmayacaktır!

...

Hani, uzun yıllardır evli ama

çocuksuz adama arkadaşı sormuş;

'Senin niçin çocuğun yok?'...

...

'Bunun birçok sebebi var!'

demiş ve saymaya başlamış adam;

-Bir: Ben hadımım!

-İki… demeye kalmamış, sözünü

kesmiş arkadaşı, 'Tamam' demiş,

'Diğerlerini saymana gerek yok!'

...

Geçmişte toplumun inim inim

inlemesinin altında yatan gerçek

sebep de, söz konusu iktidarların

bilgi-maharet-cesaret yoksunluğu

olarak özetlenebilir!

Ve şu anda halktan oy isteyip, geçmiş

dönemlerin martavallarını tekrarlayan

partilerin tamamına yakını da, o eski

dönemlerin -geride hiçbir iyi izlenim

bırakmamış olan- bilindik figürleridir!

Geçmişi ağızlarına dahi almamaları da

işte bu yüzdendir…

...

Örneğin...

Açık oturumlarda-mitinglerde geçmişi

referans gösterip diyebilmelilerdi ki;

'Yaptıklarımız yapacaklarımızın

teminatıdır! Sizlere zamanında

nasıl bir Türkiye yaşattıysak, yine

aynını vaat ediyoruz!'…

Veya;

'İktidar dönemimizde

ekonominin durumu ne ise,

hükümete gelirsek aynı şartları

tekrarlayacağız!'...

...

Bunları söylemeye kalksalar, tümü de

barajın serin suları altında kalmaz mı?

Bu yüzden değil midir ki, geçmişte

her seçimde yaptıkları gibi bugün de

cafcaflı bir takım vaatlerde bulunup

toplumu kandırmaya çalışmaktadırlar!

Bunlar, bizleri acaba bu denli

'saf-unutkan' sanmaktadırlar?

...

Derler ya;

'Bir kere kandırılırsan, suç

seni kandırandadır...

İkinci kez yine kandırılırsan,

bu kez suç sendedir!'...

İlk cümlemizdeki kavun örneğinde

olduğu gibi, doğruyu anlamak için

artık 'dip koklamaya' da gerek

kalmamıştır…

Çünkü yılların birikimiyle, o kavun

adeta dilimlenmiş hâlde, gözümüzün

önünde apaçık durmaktadır!